fourteen

2.4K 307 38
                                    

Aptal, aptal kim Taehyung.

Aklımda dönüp duran tek şey buydu, bir de tüm kıvrımlarıma kadar bana sinir aşılayan uykum. Başka hiçbir şey değil ama elden ne gelirdi ki? Kalkmak zorundaydım bu zar zor ısıtıp, rahat uyku pozisyonumu bulduğum yataktan. Kalkıp kapıyı açmam gerekiyordu aptal taehyung'a ve çok huysuzdum bu yüzden, gerçekten ağlamak istiyordum.

Nefret ediyordum uyuyamamaktan, nefret ediyordum uyanmaktan, nefret ediyordum uyandırılmaktan. Her şeyden!

Tam olarak sinirden kudurduğum bir vakitti anlaşıldığı üzere. Gerçek anlamda öyleydi, saati hatırlamıyordum bile ama taehyung'un ardı arkası kesilmeyen mesaj bildirimlerine uyandığımda 4.48'di. En net hatırladığım şeyde buydu zaten.

Ben sızlanıp, ağlamamaya çalışırken ve şimdi kapıya ilerlerken eminim 5 olmuştu bile.

Pekala, Kim Taehyung deli olabilir, kesinlikle olabilir. Bu benim en net düşüncemdi, onu gördüğüm ilk an karar verdiğim bir şeydi. Hep söylüyordum, o bir deliydi ama artık benim sevgilimdi. Yani artık derken... Her neyse. Benim sevgilimdi işte o yüzden bunlara alışmam gerekiyordu sanırım.

Alışmayacak olsam bile kendimi hazırlayabilirdim.

Bilmiyorum, sevgili demek bile çok garip geliyordu mesela bana tam şu dakika. Hoş bunu neden düşünüyordum ki?

Ama garipti, hiç sevgilim olmadığı için olabilir ya da onu hemen öptüğüm için... Bilmiyorum.

Kahretsin ki şu saatlerde hiçbir şey bilmiyorum ben, sadece uyumak istiyorum.

Onun aşağıda olması gerceği daha önemliydi benim şu an bu şekilde kudurmamdan çünkü bu saatte, kimseyi umursamadan yanına gitmem için kornaya basıp duruyordu. Beni çileden çıkartıyordu. Hem insanlara aramı bozacak hem polislerin gelmesini sağlayacaktı, aptal. Arabası tam odamın camının önündeydi ve cam hafif aralıktı, bu yüzden ben iyice deliriyordum. Yastığımı almış kulağıma bastırmış geri uyumaya çalışmıştım en az 100 kere ama hayır, olmuyordu. Ayrıca böyle devam ederse yoongi hyunglarda uyanacak ve yine benim başım yanacaktı.

Yoongilerdense kesinlikle polisleri tercih ederdim.

Babam zaten beni bu evden attırmaya çalışırken taehyung bunun için onlara koz veriyordu, bu yüzden de biraz sinirliydim sanırım ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu, gerçekten..

Ben de çözümü cama çıkıp ona bağırarak yanıma gelmesini söylemekte bulmuştum. Başka ne yapabilirdim ki? En işe yarayacak kozum buydu benim.

O inatçıydı ve gitmezdi ben de onu başka türlü nasıl susturabilirim bilmiyordum. Tek bildiğim onu çağırdığımda ki araba camından gördüğüm tatlı-garip yüz ifadesiydi ve koşa koşa inmesi... Hatta arabayı kitlememişti bile bu yüzden son anda dönüp küfür ede ede kitledi ve geri koşuşturdu.

Demek ki tüm amacı buymuş demiştim, kendi kendime onun bu şapşal hallerine gülerken. Beni özlemiş, yanıma gelmek istiyormuş ama cesaret edememiş... İşte şimdi de öylece bekliyordum kapıyı açmış, elim belimde yarı uyanık bir halde. O kadar esniyordum ki ağzımın kenarları acımaya başlamıştı, eminim kızarmıştı da.

"Sonunda." Onu merdivenlerin başında gördüğümde kendime gelir gibi oldum. Bir çocuk heyecanı ile merdivenleri tırmanıyor ve şapşal gibi gülüyordu. O heyecan bana geçti, içim kıpır kıpır oldu ve uykudan kısılan gözlerim aralandı.

Olduğum yerde sallanmak istedim. Bu noktaya kadar onu gerçekten bu kadar özlemiş olduğumu  anlamamıştım. Tam bir aptaldım, nasıl anlamazdım ki?

V's World ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin