six

8.6K 1.1K 1.5K
                                    

Tik, tak, tik ve tak.

Zaman hiçbir şekilde geçmek bilmiyorken bunun yanı sıra Min Yoongi isimli lanet şeytan beni deli etmek adına her şeyi yapıyordu. Yarım saatir - abartı hiçbir şekilde yok- onun mızmızlanmasını dinliyordum ağrıyan başımla ve o hiçbir şekilde susmak bilmiyordu.

Hiçbir şekilde!

"Jungkook, arabamın her yeri çamur! Nerede çalışıyorsun sen? Dağın başında mı?!"

Dağın başında çalışmasam arabanı ne yapayım sayın yoongi hyung?, demek isterdim fakat ölmek için fazla genç olduğumu düşünüyorum.

Bu yüzden "Evet." diye mırıldandım kısıkça.

Şu an ki durumda yüksek sesle konuşmaya korkuyordum çünkü o sinirlendi mi bir katil potansiyeline sahip delilere dönüşüyordu.

Uslu uslu duracaktım karşısında.

Tabii ne kadar dayanabilirsem...

"Kes sesini! Cevap verme bana!" Tüm apartmanı inletecek şekilde bağırdığında yüzümü buruşturmuş, oflayıp, ağlarcasına yumuşak yastığı yüzüme bastırmıştım.

"Bir daha arabamı al seni yatırıp üstünden o arabayla geçmezsem adım Yoongi değil, tamam mı?" ve koltukta aşağı kaydığımda bana acımış olacak ki - aslında böyle bir ihtimal yok çünkü telefonu titremişti, yani hoseok gelmek üzereydi- "Bir daha arabamı alma." diye tıslayarak cümlesini bitirmiş sonra burnunu kırıştırarak geldiği hızla evimi terketmişti.

Bir an için yoongi hiç susmayacak ve bu tartışmayı sonsuza karar sürdüreceğiz gibi hissetmiştim.

Hoş kesinlikle hoseok gelmese bu gerçekleşecekti bu yüzden hoseok'a teşekkür etmeyi aklıma yerleştirmiştim.

Tanrım.." diye inledim kendimi koltuğa tamamen bırakırken. "Şükürler olsun." Yastık yüzümden aşağı yuvarlanmış, ışık göz bebeğimi delecek şekilde yüzüme ışın etmişti.

Hızla gözlerimi yumup sesli bir iç geçirmiştim.

Yorgundum.

Hatta o kadar yorgun ve halsiz hissediyordum ki, bu rahatsız koltuk bile şu an benim için bir cenneti ifade ediyordu resmen.

Normalde bu koltuktan nefret eder çok nadir otururdum üstünde ama şimdi mayışan bir bebek gibi hissettiriyordu bana.

Babamla olan olaylar ve Taehyung'un son sözünden sonra şaşılmayacak şekilde günüm klasik geçmişti.

İş çıkışına kadar programları öğrenme aşamasını tamamlamış, yugyeom ile kaynatmış ve boş bulduğum bir anımda her şeyi yoongi hyung'a yetiştirmiştim.

Sonrasında ise eşyalarımı bir kutuya - taehyung'un emri yüzünden- yerleştirerek kısa süreli dostum olan masama elveda demiştim.

Yani gerçekten... Taehyung ile birlikte, onun odasında çalışacaktım? İkimiz? Tek biz?

Bunu düşünme Jungkook.

Evet öyle yapmalıyım.

Aslında yoongi'nin buraya geliş amacı ilk olarak babamdı. O adamın yapacaklarının bir sınırı ve haddi hesabı olmadığından ürkmüş, benimle kalmayı teklif etmişti. Onu sert bir dille reddettiğimde ise sinirini araba yoluyla benden çıkararak gördüğünüz üzere gitmişti.

Bu durumda ne yapabilirdim ki? Suçlu olduğunu ya da onun bu kadar sinirlenmesine değecek bir durumda olduğumuzu sanmıyordum.

Babamın tek benimle uğraşması şimdilik yeterliydi benim için.

V's World ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin