4

1K 158 133
                                    

Rüyamda, bölümle birlikte, bölüm yazdığımı gördüm ve sabah kalkar kalkmaz bölüm yazmaya başladım şxçaşzçaçzçaşzç

Oy sınırı 70, diğer bölümde görüşmek üzere!

İnstagram: venuavenus

🍀

Motor sesinin bile bir mırıltı şeklinde duyulduğu göz alıcı kırmızı spor arabanın içerisinde giderken, göz ucuyla yanında oturan adama baktı Harry. Bakışları bir avcının dikkatini taşıyarak yola odaklanmıştı ama koltuktaki oturuşu, bakışlarına tezat şekilde rahattı.

Onun direksiyonu kavrayan ellerine baktığında, herhangi bir yüzüğe ya da bıraktığı ize rastlamamıştı yine. Yani güzel haber; Louis mide bulandırıcı şekilde amatör bir yalancı değildi. Kötü haberse; bu belki de usta bir yalancı olduğunu gösterebilirdi. Ayrıca hâlâ onun evli olduğuna inanmak isteyen yanı, oldukça da baskındı. Hatta tüm bu şüphesi, aslında kendisini haklı çıkartmak isteyişindendi.

Çünkü Tanrı korusun, eğer gerçekten evli değilse onun yakışıklılığını göz ardı edemeyeceği hakkında endişeleri vardı Harry'nin. Kendisi gibi genç bir insanın nasıl baba olduğunu merak ediyordu, üstelik tüm sinir bozuculuğuna rağmen hem de.

Belki de onunla evlenen kadın bile dayanamamıştı bu diktatör tavırlarına ve sinir bozuculuğuna, sonrasındaysa boşanmışlardı. Harry, düşünceli gözlerle daldığını bile fark etmeden onu izlerken, ansızın göz göze geldiği Louis yüzünden irkilerek bakışlarını kaçırdı. Bir bakışla elektrik çarpmışa dönmesi sinirlerinin bozulmasına sebebiyet verirken, "Çok beğendiği bir mücevhere bakan kadınlar gibisin," diyen Louis, daha da sinirlenmesine sebep oldu.

"Kendinizi mücevher olarak görmeniz bile bizim çalışamayacağımızın açık bir kanıtı," dedi Harry hızla burun kıvırarak alayla gülerken.

"Yine de baktığın kişiden hoşnutsun."

Yüzünü buruşturarak, "Ne?" dedi Harry küçümsercesine. "Ben öyle bir şey demedim."

Louis tekrardan kendisine kafa tutan uzun saçlı adama bir bakış attı, ardından onun gülünç surat ifadesi yüzünde yamuk bir gülümseme yeşerttiğinde omuz silkerek, "Sonuçta reddetmedin," dedi onun daha da sinirini bozmak ister gibi, rahatlıkla. "Ayrıca insanların gözlerinden okuyabildiğim en net ifade; beğenidir. İstememeleri gereken bir şeyi çok beğendiklerinde attıkları o bakışı da oldukça iyi tanırım." Yeniden Harry'ye baktığında, onun inkâra hazırlanan suratını görmüştü ve bu tıslarcasına gülmesine neden olmuştu istemsizce.

Harry, tam da o anda Louis'yi yanıltmayarak, "Sizi istemedim, bu ne tür bir muhabbet cidden?" diye karşı çıktı ayıplarcasına. Ancak açıkça utandığı ve rahatsız olduğu belliydi. Rahatsız olmuştu, çünkü gözlerinden anlık olarak geçen ifadeyi tam olarak ensesinden yakalamıştı bu sinir bozucu adam. Rahatsız olmuştu, çünkü resmen haklıydı. Son olarak önüne dönerken, "Çok ürkütücü birisiniz, ayrıca konuşmalarınız da rahatsız edici. Lütfen olabildiğince az iletişimde olalım," dedi Harry mesafeli bir sesle.

Louis, onun bu çocukça olan tavrı yüzünden sırıttığında, Harry daha da öfkelendiğini hissetti. Bu adamın yanındayken, sadece sinir kat sayısı yükselip duruyordu.

"Ayrıca bu araba neden bu kadar yavaş? Corvette Stingray 2021 kullanıyorsunuz ve- AMAN TANRIM!"

Aniden hızlanan araba yüzünden geriye doğru savurulup koltuğa yapıştı, ardından söylediği tüm sözcükler, dualarıyla yer değiştirdi. "Aman Tanrım, aman Tanrım, aman Tanrım! Lütfen günahlarımı bağışla, bu dünyada sadece günahsız bebeklere baktım ve bu yüzden beni mükâfatlandır!"

𝐅𝐚𝐭𝐡𝐞𝐫//𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin