Ben🤝🏻üzülerek bölümleri düzenlemeden atmak. Keyifli okumalar😔
💎
Harry, tabiri caizse tam anlamıyla evi inleten bebek sesini, daha kapıdan girer girmez duymuştu. Birkaç günlük bir bebeğin bu kadar gür sesle ağlamasına şaşırmak yerine telaşlanırken, az önce midesinde ne var ne yok boşaltmamış gibi adımlarını hızlandırdı.
Giriş katta, mülakat için alındığı salondan geliyordu ses.
Aynı zamanda birkaç adam sesi daha çalınmıştı kulağına, ancak odadan içeri girdiğinde kendisini karşılayan manzara kesinlikle beklenmedikti. Siyah takımlarının içindeki koca koca üç adam bebeğin dikkatini çekmek için nafile bir çabayla ellerini çırpıyor, yüzlerini komik şekillere sokarak yüksek sesle konuşuyorlardı.
Onlara, henüz bebek sizi algılayamıyor bile, demek yerine hızlıca aralarına daldı, bebeği oldukça kötü bir şekilde tutan adamdan dikkatlice, kaçırmak ister gibi aldı ve yeşil gözlerini karşısındaki adamlara dikti. Kötü gözlerle karşısındaki adamlara bakarken, saçlarını tamamen kazıtmış olan iki metreye yakın adamın çekik siyah gözleri arkasında bir yere takıldı, ardından onunla birlikte dördü de resmen esas duruşa geçtiler.
Birbirinin fotokopisi gibi duran adamları dikkatle izlerken, arkasından odaya girenin kim olduğunu çok iyi biliyordu Harry. Louis'nin de yanlarına gelmesini beklerken hâlâ ağlayan bebeği hafifçe hareket ettirmesiyle burnuna bir koku doldu, ardından, "Eww," diye mırıldandı yüzünü buruşturarak. "Bu bebek kaka kokuyor?"
Karşısında duran adamlara baksa da, bir duvara karşı konuşsa daha verimli olacağını düşünerek cevap beklemekten vazgeçti Harry. Kucağında hıçkıra hıçkıra ağlayan bebekle büyük koltuğa yürüdüğünde, "Bez ve ıslak mendilleri getirebilir misiniz?" diye sormuştu bakmadan.
Sözlerinin hemen ardından birkaç adım sesi duydu ve bebeği dikkatlice koltuğa yatırdıktan sonra etrafa baktığında, Louis ile odada yalnız kaldıklarını görmüştü. Louis koltukta tam karşısına oturduğunda, ona aldırmadan bebeğin altını açmaya başladı. Odayı bebek bezleriyle doldurmalarından korksa da, yüzündeki duvar gibi ifadeyle birlikte önüne yatırdığı küçük bebeğin altını açarken bununla alay bile edemedi.
Ama dört adam birlikte bebek bezi getirmeye gitmişlerdi resmen...
Bezin cırt cırtlarını açtığında, gördüğü kokulu manzara karşısında tiksinmek yerine gözlerini kocaman açarak, "Bu çocuğun altını kaç saattir değiştirmediniz, Tanrı aşkına?" diye patladı.
O sırada içeri ellerinde istedikleriyle birlikte az önce bebeği tutan adam girmişti.
"Meşguldüm, evde değildim."
Harry'nin gözleri öfkeyle daha da irileşirken, "Yaparken vakit buluyorsunuz ama bakmaya gelince mi meşgulsünüz?" diye sordu inanamazcasına.
Daha sonrasında ağlamaktan resmen sesi kısılan bebek yüzünden kafasını iki yanına sallayarak kendisine uzatılan bezle ıslak mendili aldı, gözleri ıslak mendil paketine kaydığındaysa derince iç geçirdi.
"Bu ıslak mendiller bebeğin cildine zarar verir ama şimdilik sizi zora sokup hemen almanızı istemeyeceğim." Islak mendili paketten çekip aldığı sırada yeşil gözlerini kaldırdı, mavi gözlere dikti tehditkârca. "Yarına dek. Yarın ilk işiniz alkol, paraben, parfüm, alerjen, boya veya parfüm gibi kimyasallar barındırmayan, doğada %100 geri dönüşebilen bir ıslak mendil almak olsun."
Bebek, altı açıldığı için yanan cildi biraz olsun hava aldığı için ağlamasını hafifleterek huysuz, duyanın da onunla birlikte ağlama isteğini körükletecek mırıltılar çıkartırken, "Yarın birlikte alış-veriş yapalım," dedi Louis. Harry o sırada dikkatle bebeğin altını temizliyordu ve daha birkaç dakika önce uğradığı zorbalık yüzünden de ona cevap vermedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐅𝐚𝐭𝐡𝐞𝐫//𝐋𝐚𝐫𝐫𝐲 𝐒𝐭𝐲𝐥𝐢𝐧𝐬𝐨𝐧
Fanfiction"Ona bakıcı değil, baba olmanı istiyorum." #1-larry 15.02.2024