Önceki Bölümde:
Acilde elindekilerle yetinerek iki hastayı da kurtaran Ali ve Nazlı bir kez daha "evet" demiş ve yüzlerindeki memnuniyetle işlerine devam ederler son hasta kalana kadar...
Şimdi:
Acilde hiçbir hasta kalmamıştı artık herkes tedavisini olup çıkıyordu. Ali ve Nazlı ise harikalar yaratmış herkesin kendilerine gururlu ifadelerle bakmalarına sevinçten içleri içlerine sığmıyordu. Ferman ve ekipteki herkes yanlarına gülen ifadelerle geliyordu artık
Ferman: Ali Hocam Nazlı Hocam helal olsun size çok iyi işler çıkardınız hepimizin batığı hastaların toplamının belki 2 belki 3 katı hastaları tedavi edip gönderdiniz helal olsun Müthiş iş çıkardınız, Müthiş!!!
AlNaz: Teşekkürler Ferman Hocam sizler de çok iyi işler çıkardınız
Açi: Yalnız çok iyiydiniz de bu "Evet" ler ne alakaydı her hastayı gönderdiğinizde birbirinize "Evet" diyordunuzAli ve Nazlı bu soru karşısında birbirlerine bakıp gülümsemeye başlarlar
Nazlı: Çünkü krizimizi bastırmamız içindi Ali de bana böyle bir teklifte bulundu
Selvi: Nasıl yani?
Ali: Her hastayı kurtardığımızda birbirimize "Evet" diyerek sanki düğünümüzde nikah memurunun sorusunu cevaplıyormuş gibi düşünüyorduk bu sayede de rahatça hastaları tedavi edip gönderdikEkip bu yönteme şaşkınlıktan ağızları açık bir şekilde kaldılar.
Ali ve Nazlı birbirlerine gülerek bakıyordu derken Nazlı'nın gözü Ali'nin koluna takıldı
Nazlı: Eee Ali hadi hasta yatağına geçmen gerekiyor
Ali: Neden
Nazlı: Kkkolun daha kötü olmuş (korku ile ve sesi titreyerek)Nazlı'nın bunu söylemesiyle Ali koluna bakar. Cidden hem morarmış hem şişmiş hem de kan toplamıştı kolu
Bunu gören herkes telaş içinde bir Ali'ye bir de Ali'nin koluna bakıyordu
Ali: Haklısın, yalnız bir sıkıntı var benim bunu kendim yapmam lazım biliyorsun durumu
Nazlı: Biliyorum da tek başına yapamazsın bunu
Doruk: Neden Ali Nazlı yapsın işte koluna müdahaleyiBunu duyan Ali ve Nazlı üzüntü içinde birbirlerine bakarlar
Açi: Ay yoksa gördüklerim hala devam mı ediyor?! (Sesi titreyerek)
Güneş: Etmiyor diyin lütfen
Demir: Ne gördünüz ki?
Ali: Eee... şey...(yutkunarak) biz birbirimize de dokunamıyoruzEkip kalakalmıştır oldukları yerde kelimeler boğazlarında düğümlenmiştir. Selvi ve Gülin'in gözlerinden yavaş yavaş damlalar damlıyordu, erkekler ise (Güneş dışında) gözleri dolu dolu bakakalmışlardı Ali ve Nazlı'ya.
Açi "hayır hayır" diyerek ağlamaya başlar, Güneş'in de gözlerinden yaşlar süzülmeye başlar. Diğerleri de üzüntü ile Ali ve Nazlı'ya bakarlar.
Açi: Nne kadar (yutkunarak ve ağlama sırasında hıçkırarak) devam edecek peki?
Nazlı: Biz de bilmiyoruz kendimizi güvende hissetmemiz gerekiyor ki bu galiba baloya kadar devam edecek gibiAçi "Yaaa" diyerek ağlamasını daha da şiddetlendirir.
Ağlamasının sebebi hem ikisini de en sevdiği arkadaşları olarak görüyor hem bu iki birbirini güzel insanın birbirine olan sevdasından dolayı sevgilerini de seviyor hem de gözleri önünde o çaresizliği görmesi sebebiyle hepsinden çok daha kötü olmuştur.
Bir süre birbirlerine bakarlar
Ferman: Eee Ali böyle daha fazla duramazsın müdahale edilmesi gerekiyor
Ali: Biliyorum da nasıl olacak ben kendime kimseyi dokunduramam Nazlı da dahil ki Nazlı da dokunamıyor.
Ferman: Ee sanırım tek bir çözümümüz var
Nazlı: Ne?
Ferman: Uyutmalıyız, uyurken birşey düşünemez dokunma problemi de dahil
Ali: Haklısınız sanırım... o zaman yapalım çünkü eğer yapmazsak durum daha ciddiye gidiyor gibi, ateşim de yükselmeye başlıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Otizmlilerin Aşkı
FanfictionHala yazıyorum. Aklımdakiler bitene kadar Yazmaya devam edeceğim.