nineteen

701 84 177
                                    

"Ryoko ve Misa! Açın kapıyı, belli ki halledeceğimiz büyük sorunlar var."

Kapı deliğinden gördüğüm yüz gerilememe neden oldu. Açarsam neler olacağını bilemiyordum ve sesi korkunçtu.

"Niye geliyorsun geri zekalı ne diye geliyorsun ki?!" Kendi kendime mırıldanırken odanın içinde dolanıyordum.

Kapıyı açmak ya da açmamak arasında gidip gelirken sesi kesildi. Bağırmıyordu, kapıyı da çalmıyordu.

Evde olmadığımıza bu kadar çabuk ikna olması mümkün müydü bilmiyorum ama evde yokmuş gibi davranmak en iyisiydi.

Ryoko'yu aramak istesem de Yoshi'yle olduğunu bildiğimden rahatsız etmek istemiyordum.

Parmak ucumda yürüyüp tekrar kapı deliğine uzandım. Hala bekliyordu ve elinde telefonu vardı.

Çalar çalar gider.

Yine parmak ucumda yürüyüp herhangi bir şeyi kırmamak için özen gösterdim. Olmadık anlarda olmadık şeyler yapmak benim işimdi.

Birden bire odanın içinde bir ses yükseldiğinde korkuyla yerimde sıçrayıp arkamdaki duvara yaslandım.

Birkaç saniye öylece duruyorken koşar adım yatağa ilerleyip telefonuma baktım.

Souta...

Kapıya geldiği gibi bir de arıyordu.

"Aç kapıyı, Misa! Telefonun çalıyor, sesi duydum. Aç kapıyı."

Ulan şerefsiz..

Emin olmasam da kapıya doğru yürüdüm. Açmak zorunda gibi hissediyorum.

Derin bir nefes alıp kapı kolunu tuttum.

"Sakin ol Misa, sakin ol. Sinirini bozarsa iki tane yapıştır. Kapat kapıyı."

Anlık olarak aklıma güvenliği çağırmak gelmişti ama insanca konuşmak için geldiyse bu onu kışkırtabilirdi. 

Kapıyı yavaşça aralığımda diğer taraftan ittirmesiyle sonuna kadar açıldı. Sinirli görünüyordu. Açılan kapıyı tutup ufak bir aralık bıraktım ve kafamı uzattım.

Şimdiden pişman olmuştum kapıyı açtığıma.

"Ryoko nerede?"

"Sana ne?!" Çemkirip kapıyı kapatmak üzereyken ayağını koydu.

"Nerede? Burada değil mi o, kesin burada. Aç kapıyı!" O kapıyı ittirirken son gücümle karşı koydum.

"Yok, burada. Yok!"

Bağırdığımda ittirmeyi bırakıp bana baktı. "Okuldan sizin yüzünden uzaklaştırma aldım, herkese rezil oldum! Geberteceğim sizi!" İşaret parmağını havada sallarken gözlerimi kırpıştırıyordum.

"Adam olsaydın da almasaydın uzaklaştırmayı, bana ne?! Git burdan, uğraşamam seninle."

Kapıyı yine kapatmaya çalıştığımda tekrar ayağını koydu. Ayağını kapının arasına sıkıştırdığımda son gücüyle engel olmaya çalışıyordu.

give me the notes ❧ harutoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin