give me the notes ❧ haruto

two

Arabadan inip anneme el salladıktan sonra güvenliğe selam verip okula girdim. Bahçe de sadece okula giren birkaç öğrenci ve çimlerde oturan iki kız öğrenci vardı. Onun dışında boştu.

Hızlı adımlarla okula girerken derse üç dakika vardı. Bilerek geç kalmıştım ki bu manyak sınıfın kapısında bekleyemesin aslında erken gelsem yine beni yakalayamayabilirdi ama riskliydi. Sınıfa girip Misa kim diye sorduğunu ve herkesin bir anda bana döndüğünü hayal bile etmek istemiyorum. Düşüncesi bile yanaklarıma daha fazla kan pompalanmasını sağlıyordu, yaşasam kim bilir ne olurdu.

Binanın merdivenlerini çıkarken çalan öğretmen ziliyle gülümsedim. Bizim katta Aerin Hoca görevliydi bu da demek oluyordu ki koridor bomboş olacaktı.
Bu tesadüf beni gülümsetmişti.

Derse geç kalmamak adına hızlı adımlarla merdivenleri çıkarken hedef kata ulaştığımda yavaşladı ve merdivenleri daha yavaş çıkmaya başladım.

Koridorun sağ tarafındaki hareketliliğe baktığımda iki oğlanın üst kattan indiklerini gördüm. Birisi Haruto'ydu. Demek ki cidden beklememişti kapının önünde.

Ufak bir hayal kırıklığının ardından bunu umursamam gerektiğini hatırladım. Okulun popüler çocuğu kapının önünde bekleyip karizmasını bozmazdı, hele tanımadığı biri için bunu hiç yapmazdı.

Haruto üzerimde göz gezdirip hızla koridorun başındaki sınıfına girdiğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Beni tanımıyordu bile ve hala aptal gibi bulmaya çalışmayacaktı umarım.

Gerçi okulun popüler çocuğunun peşimde olması fikri de fena gelmiyordu kulağa.

Bu fikri aklımdan kovup aşkla meşkle uğraşamayacak kadar rahatıma düşkün olduğumu hatırlattım kendime.

Sınıfın kapısını açıp hızla girerken Aerin Hoca koridorun öteki tarafında olduğundan beni azarlama fırsatı bulamamıştı.

Her ne kadar özel okulda da olsak, bazı hocalar geç kalma olayına aşırı takıntılıydı. Aerin hoca muhtemelen bunların başında gelirdi.

"Sonunda!" Dedi Hitomi ayağa kalkıp bana sıraya geçmem için izin verirken.

"Neden bu kadar geç kaldığını öğrenebilir miyim Misa, yoksa Prenses Misa güzellik uykusuna mı yattı?" Sesinde ciddi bir ima vardı ama bunu umursamadım. Muhtemelen olacağımız matematik sınavı yüzünden gergindi.

"Hayır, sadece.."  Haruto yüzünden bilerek geç kaldığımı söylemek istemiyordum ve nedense bunu soracağı aklıma gelmediğinden yalan düşünmemiştim.
"Arabada bir sorun varmış da onunla ilgilendi babam."

"Ne sorunu? Ayrıca seni bırakan annenin arabasıydı, baban ne alaka?"

Derin bir nefes verdim.

"Tekerin havası inmiş. Bilirsin annem şişirmek için yeterince güçlü değil, babam ilgilendi. O yüzden geç kaldım."

"Anladım." Önüne dönerken oldukça ciddi ve düşünceliydi.

"Bir sorun mu var?"

Kafasını şaşkınca kaldırıp bana baktı. Bunu sormamı beklemediği aşikardı.