eighteen

681 84 124
                                    

"Eğer cevap vermezsen öperim seni. Hem burada, herkesin içinde." Haruto'nun sırıtmaya hazır yüzüne baktım ve gözlerimi kıstım.

"Hele bir yap, çakmaz mıyım ağzına bi' tane?!"

Güldüğünde kaşlarımı çattım. Yine yüz vermiştim buna.

"Ama cevap ver. Güldür şu garibanın yüzünü."

Yanağımın içini ısırıp inadına ben de ona yaklaştım. "Bana güven olmaz, yalan söylerim falan. Güvendiklerinden al cevabı."

Kahveleri gözlerim ve dudağım arasında gelip giderken sertçe yutkundu.

Arkama yaslanıp birkaç saniye bakıştıktan sonra yüzümü çevirdim.

"Özür dilerim. Cidden ileri gittim ki zaten haklısın. Haklı olduğun da çıktı."

"Eğer haklı olduğum çıkmasaydı inanmayacaktın bana! Yalancı olduğumdan emindin!"

Dudaklarını ıslatıp kolunu koltuğa yasladı ve üstüme doğru eğildi. Mümkünmüş gibi cama biraz daha yapıştığımda gözlerime bakıyordu.

"Gerçekten özür dilerim. Nasıl anlatayım pişmanlığımı bilmiyorum ama senile konuşamamak bile büyük bir cezaydı zaten."

Kararsız ifademle yüzünü inceledim birkaç saniye.

"Haruto."

"Hı?" dedi biraz daha yaklaşıp. Onu biraz ittirdim. Yakın olması hoşuma gidiyordu ama yaklaşık otuz kişinin bulunduğu otobüste yakınlaşmamız hoş olmazdı.

"Bir daha böyle bir şey yaparsan seni ikiye ayırırım."

"Yapmam ki!" Şirince sırıtıp kolumu tuttuğunda başını omzuma yaslayacağını anlayıp engelledim.

"Yapma milletin içinde!"

***

Bavulumu yatağın üstüne koyup eşyalarımı yerleştirdim. Zaten bir hafta burada olacaktık. Kirlenenleri bavula koyacaktım, diğerleri bana ait olan dolapta duracaktı.

Ryoko'yla aynı odada kalmayı istediğimizden çift kişilik odalardan birini biz almıştık.

Ryoko da eşyalarını yerleştiriyordu ancak etrafı darmadağın etmişti.

"Eşyalarını yerleştirirken böyleysen 'dağıt' desek neler olacak, kim bilir!"

Kendi kendime söylenirken o açtığı müziğin sesini kıstı. "Sen yerleştirsene benim Yoshi'yi aramam lazım."

"Bana ne be!? Kendin yerleştir."

Sırf ısrar etmesin diye giyeceklerimi alıp banyoya koşturdum. Kendi kıyafetlerimi bile zorunluluktan yerleştirmiştim, bir de onunkilerle uğraşamazdım.

"İyi ki bir şey istedik, kaç hemen!"

Kapı kapalı olduğundan boğuk gelen sesini duyunca ısrar edecek diye korksam da söylenip gitmişti.
Suyu açıp Ryoko'nun hazırlanırken çıkardığı sesleri susturmuş oldum.

Ilık suyun altında kaslarım gevşerken otobüste kendimi ne kadar sıktığımı hatırladım. Haruto etkisi böyle oluyordu demek ki.

Onunla konuşmak bile çok iyi hissettiriyordu. Tabi bugün konuşunca kendime saygısızlık yaptığımı da hissetmiştim.

Bana yalancı yakıştırması yapmıştı, buna rağmen onunla konuştuğum için şükretmeliydi.

Sonunda duşumu alıp giyindiğimde kurutma makinesini banyoya getirmediğimi fark edip çıktım.

give me the notes ❧ harutoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin