Piskopat Mafya

Bölüm-30

Sabah gözümü açtığımda karşımda bi bebek kadar masum bi adam vardı ve ben bu adama çok aşıktım.

Onun uyanmasını beklemem lazımdı yoksa uyandıramazdım zaten hastaydı. Ama belim gerçekten fazla ağrımıştı. Ömer uyanana kadar bende onun saçlarını sevdim.

Kıpırdanmasıyla uyandığını anladım. Bana baktı ve elini yüzümde gezdirdi.

Ö: Günaydın sevgilim
D: Günaydın aşkım
Ö: Benim uyanmamı beklemiyordun herhalde.
D: Evet uyanmanı bekliyordum.
Ömer hızlıca kalktı yarasını unutmuştu resmen.
D: Durr duur napıyosun manyak adam
Ömer yavaşca bana doğru yaklaştı burun buruna gelmiştik
D: Kalk bakıyım doğru duşa
Ö: Sende geliyomusun?
D: Sence seni kim yıkayabilir bu yaranla.

Ömer tıpkı bi çocuk gibi  doğruldu ve banyoya gitti ardından bende saçlarımı topuz yaptım ve elimle yüzüme yel yaptım içeri girmemle ömerin çıplak bedeninin arasında kalmam bir oldu serçe dudaklarımı ısırmaya başladı ben ise inliyordum ömer kendini bana bastırdı tam geceliğimin askılığını indirecekken engel oldum.
D: Dur ömer yapma lütfen
Ö: Nolur defne seni özledim benim ol tekrardan diyerek tekrar gözü dudaklarıma kaydı.
D: I-ı olmaz yaran iyileşmedi hâla
Ö: Ohoo yaraya kaldıysa işimiz 1 aya kadar hasreyinden kesin kururum.
Bu lafına kahkaha atmamak elde değildi ılık suyu açtım ve ömeride altına soktum ömer karşımda baksırıyla duruyordu eğilemeyeceği için ben çıkaracaktım ömer ise çarpıkca güldü. Bakmadan altınıda çıkardım ve suyu ömerin başından aşağı tuttum. Dalgınlığımdan faydalanarak geceliğimin askısını düşürdü iç çamaşırımla karşısında duruyordum.

Ö: Kırmızı yakışmış diyerek sertce yutkundu.

Utancımdan başımı eğdim ve ömere kızmaya başladım.

D: Bi uslu dur bi rahat dur yaa ömer

Ömer arkamdan sarıldı ve boynuma öpücüklee kondurdu.

Ö: Sadece duş alıcaz lütfen gitme dedi.

Kıramadım kafasına şampuanı da döktükten sonra kendimde yıkandım ve ömeri havluya sararak banyodan sağ salim çıkmıştık.

Ömer yüzünü buruşturdu yarasına baktığımda morarmıştı. Bi krem getirdim ve yarasına sürdüm.

D: Kıyamam ben sana diyerek gözlerim dolmuştu.

Ömer çenemden tutup kaldırdı.

Ö: Şş bidaha karşımda böyle ağladığını görmek istemiyorum sevgilim dayanamıyorum böyle görmeye.

D: Ama unutamıyorum seni öyle kanlar içinde görmeyi diyerek gözyaşlarım süzülmüştü çoktan.

Ömer bıkkınlıkla bi of çekti.

Ö: Defnem, sevgilim yapma böyle bi anlık boşluğuma denk geldi. Yoksa asla vurulmazdım ben ama seni kurşuna teslim edemezdim lütfen bu konuyu bi daha açma kapatalım önümüze bakalım artık.

Defne başını sallar ve ömerin kıyafetlerini getirerek giydirir. Kendiside giyinir ve ömerin omzuna girerek yavaşca merdivenden inerler.

Defne mutfağa kahvaltı hazırlamaya girer. Ömer de masada telefon ile uğraşıyordur.

Ö: Ayaz naber kardeşim.. iyi bizde kahvaltı yapıcaz..
D: Ayy ömer çağırsana birlikte kahvaltı yapalım.
Ö: Y-yok ya o size demiyor.. öyle bana diyo baş başa kahvaltı yapalım diye..
D: Ömeer ver şu telefonu diyerek telefonu ömerin elinden alır.

D: Alo ayazcım.. hadi öyküyüde al ve gelin bize.. ay sen ona bakma..hadi bekliyorum. Görüşürüz..

Ömer güler ve defnenin belinden tutarak kendine çeker ömer oturduğu sandalyeden kalkar ve defneye kocaman sarılır.

Ö: İyi ki benimsin, iyi ki benim sevgilimsin, iyi ki seninle karşılaşmışım ve ben iyi ki o gün o restorantı yerle bir etmişim diyerek güler.

D: Hıı canıma susamışım bende tokatı yapıştırmıştım
Ö: Elin de çok ağırmış be sevgilim vurunca kendime gelemedim diyerek gülüşürler.

Defne herşeyi hazırlamıştır kapı çalar ve ayaz ve öyküde gelir. Birlikte mutfağa geçerler.

Ö: Hoşgeldiniz kardeşim diyerek ayazla sarılırlar.

A: Ömer nasılsın kardeşim?

Ö: Şahane der defneye bakarak.

Ayaz güler ve öyküde defneyle birlikte çay ve kahveleri doldurarak otururlar.

D: Ee dün siz niye gelmediniz içeriye
Öy: Saolsun ömer beyiniz bizi azıcık kovduda.
D: Ömeerr
Ö: Efendim sevgilim der sırıtarak.
D: Ay inanmıyorum ömer ne ayıp yaa
Ö: Fena mı işte dinlenmiş oldular evlerinde diyerek sırıtır.

Ayazda güler öykü ise utanır ve başını öne eğer.

D: Şş susun bakiyim hadi kahvaltınızı yapın artık diyerek kahvaltılarını şen şakrak yaparlar.

Defne ve öykü kahvaltı masasını toparlarlar. Ömer ve ayazda fısır fısır konuşuyorlardır.

Kapı çalar ve kapıya ayaz bakar.

A: Buyrun kime baktınız?
Kadın: Merhabalar ben yan komşu defne var mıydı acaba?
A: Tabi ben çağırayım diyerek defneyi cağırır.
D: Efendim melda abla
Melda: Kuzum bugün eşimle yıl dönümümüz eşimde bana bugün başbaşa kalsak dedi ama minik bebek var 6 aylık daha ona bakabilir misin diye rica edicektim.
D: Tabi ki melda abla bakarım tabi diyerek çocuğu kucağına alır çocuk bu 👇🏻👇🏻

D: Ayy gel bakalım küçük hanım
Melda: Adı melis. Bu çantada da herşeyi var güzelim yarın sabah almaya gelirim ben diyerek bebeğiyle vedalaşır ve gider.

Defnede çocuğu kucağına alarak içeri girer.

Öy: Yuhh ne ara yaptınız bu çocuğu.
Ayaz ve öykü gülmeye başlar.
D: Saçmalama öykü yan komşunun çocuğu kadın bakmam için rica etti yarın sabah alıcak der ve çocuğu kanepeye yatırır.

D: Ömer ne oldu aşkım
Ö: Hiiç y-yok bişey
D: Aşkım ilaçlarını içtin mi sen diyerek koşarak ilaçları alır gelir ve içirir.

Ö: Bu bebek kim?
D: yan komşunun bebeği yıldönümleriymiş ve bebeğide bize bıraktı işte.

Ömer bebeğin yanına oturur ve sevmeye başlar bebeğin elini tutar ve öper.

Ö: Sen ne güzel bişeysin öyle diyerek bebeği seviyodu.

Ayazda bebeği kucağına alarak sevmeye başladı biz ise onları seyrediyorduk.

Vakit akşam saatlerine yaklaşmıştı ayaz ve öykü evlerine gitmişlerdi ömer ve minik melis de uyuyorlardı.