"𝙒𝙝𝙖𝙩 𝙞𝙛 𝙄 𝙩𝙤𝙡𝙙 𝙮𝙤𝙪 𝙩𝙝𝙖𝙩 𝙣𝙚𝙭𝙩 𝙮𝙚𝙖𝙧 𝙮𝙤𝙪 𝙬𝙤𝙣'𝙩 𝙝𝙖𝙫𝙚 𝙖 𝙛𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙 𝙩𝙤 𝙗𝙪𝙢𝙥 𝙞𝙣𝙩𝙤 𝙨𝙘𝙝𝙤𝙤𝙡 𝙬𝙞𝙩𝙝?"
•
•
•25 Mayıs 1976:
Cordelia müdür odasının koridoruna girmeden önce göz devirdi. Müdür'ü hiç sevmiyordu, o adam durmadan onu okuldan atmak için fırsat kolluyordu ve o fırsatı yakaladı da. Geçen gün bir kavga çıkartmıştı ancak olayın içinden bir şekilde sıyrıldı.
Tabii sonunda foyası ortaya çıkmıştı. Ailesi müdürün odasında onu bekliyordu. İçeride neler olacağını kestiremiyordu fakat korkmuyordu da.
Kapıyı çaldı içeriden müdürün gel komutunu alınca girdi. Ailesi karşılıklı koltuklarda oturuyordu. Her zamanki gibi ciddiyet maskesini takmışlardı. Ailesinin yanına geçti ve müdürün söylediklerini dinlemeye başladı.
"Kızınız sınırlarını fazlasıyla aştı. Yıllardır yaptıklarına göz yumduk ancak bu kadarı fazla. Buyurun bakın kızınızın yıllardır yaptığı şeyler" diyerek bir dosya uzattı. Mr.Swan ve Mrs.Swan dosyayı incelerkenki ifadesi yine aynıydı. İncelemeyi bitirdikten sonra Mrs.Swan konuştu.
"Cordelia'yı bir sonraki dönem farklı bir okula aldıracağız umarım bu dosya gideceği okulda bir sorun yaratmaz." Diyerek gülümsedi.
Cordelia Mrs.Swan'in demek istediğini anladı. Bu dosyadakilerden birinin haberi olursa kendini öldü bil oluyordu kendi dilinde.
"Beni anladığınız için teşekkürler efendim. İzniniz olursa Miss Swan ile biraz konuşmak isterim. Anlarsınız ya."
"Siz nasıl isterseniz. Dışarıda seni bekliyor olacağız." Bunun iki anlamı vardı. Birincisi eti senin kemiği benim, ikincisi ise büyük bir kaos var.
Ailesi odadan çıkınca müdür sırıtarak ona yaklaştı. "Sana demedim mi bu okuldan göndereceğim seni diye, al bak gidiyorsun. Kurtuluyorum senden." Adamın sırıtması bile onu iğrendiriyordu. Yüzünü buruşturarak birkaç adım geriledi.
"Siz değil, ben kendi yaptıklarım yüzünden gidiyorum. Bunu unutmayın lütfen." aynı sırıtışla konuştu.
"Ne olursa olsun gidiyorsun değil mi? Güzel okulum bir beladan, bir şeytandan kurtuldu." Yüzünü buruşturdu fakat tekrar aynı sırıtışı suratına yerleştirdi.
"Mantıken siz beni kovmadınız ailem okuldan aldı değil mi?" Arkasını döndü ve kapıya ilerledi.Tam kapı kulpunu çevirirken kafasını biraz çevirdi.
"Ah bu arada oğlunuza sahip çıkmalısınız kendi dosyası benimkinden daha kabarık da birilerinin eline geçmesin değil mi?" son kez gülümsedi ardından odadan çıktı.İçeride müdürün kudurduğunu biliyordu ve bu onu fazlasıyla keyiflendiriyordu.
Kapıdan çıkar çıkmaz annesi kolundan tuttu ve sinirle konuşmaya başladı. "Ne yaptığını sanıyorsun! Yetmedi mi rezilliklerin! Bu kaçıncı ha kaçıncı?!" Annesinin yüzüne yakınken bağırması aşırı komiğine gitmişti gülmemek için kendini zor tuttu, gülerse hepten ortalık karışırdı.
"Bunlara alışmanız lazımdı aslında ilk defa olmuyor değil mi?" Annesi hepten kızardı ve bağırmaya başladı. "Ukala şey seni! Evde göreceksin sen! Okul 5 gün sonra kapanıyor uslu dur, hangi okula gideceğine karar vereceğiz!" Kolunu bıraktı ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı.
Mr.Swan kızına baktı ve surat ifadesini hiç bozmadan konuştu. "Anneni duydun, uslu dur." Babası annesine göre daha sessiz ancak sinirliydi. Babasının ilgi odağı daha çok abisi olduğundan Cordelia ile pek ilgilenmezdi. Annesi için de aynıydı ancak annesi Cordelia'ya karşı daha katıydı. Sebebi ise kız olmasıydı.Eh safkan aileler genelde kızları hor görür, erkekleri yüceltirlerdi. Cordelia da buna alışmıştı.
Ailesi gözden kaybolunca arkasını döndü ve kütüphaneye doğru yol aldı. Yakın arkadaşı Julia onu orada bekliyordu. O sırada 7.sınıf Wampus ve Horned Serpent binaları iksir dersinden çıkıyordu. Horned Serpent binasındaki Justin Claywack Cordelia'yı gördü ve çapkın bir sırıtışla yanına gitti. Cordelia ona yandan bir bakış atıp gözlerini devirdi. Onu görmemiş gibi ilerlemeye devam etti.
Justin yanına yaklaşık kolunu Cordelia'yı omzuna koydu. "Selam Lia-çiçeğim, her zamanki gibi parlıyorsun." Dedi. Cordelia omzundaki kola tersçe baktı ve tıslar gibi konuşmaya başladı.
"O kolunu omzumdan çekmezsen kıracağım Claywack" Justin kolunu çektiğinde ondan birkaç adım uzaklaştı. "Ve her zamanki gibi agresif."
"Çeneni kapat ve beni rahat bırak yoksa kolunla kalmaz o düşük çeneni de kırarım." Cordelia ondan nefret ediyordu. Justin ona takıntılıydı. 1 yıl önceye kadar onun zorbasıydı. Sonra ne olduysa birden onu sevdiğini söyleyip peşinden dolanmaya başlamıştı, Cordelia onu reddedince takıntı yapmıştı.
Kütüphane'ye girdiğinde görevliye selam verdi. Julia'nın huyunu bildiğinden kütüphanenin en arkalarına doğru ilerledi. Tahmin ettiği gibi Julia orada oturup Karanlık sanatlar kitabı okuyordu. Geldiğini sandalye çekme sesinden anladı.
"Ee ne oldu?" Elindeki kitabı bırakarak merakla sordu. "Birdahaki yıl okulu birbirine katabileceğin bir arkadaşın olmayacak desem?"
"Ciddi misin?!" Julia bağırarak söylediği cümleler yankı yaptığında orada kitap arayan birkaç öğrenci onlara ters bakışlar attığında Cordelia onlara sert bakışlar gönderdi. Julia okulun başından beri olan ilk arkadaşıydı.
Neden bilmiyordu fakat Cordelia kimseyle fazla yakın olamıyordu. Güven sorunları yıllardır peşini bırakmayan bir lanet gibiydi.
"Fazlasıyla ciddiyim." Julia ona göz devirdi. "Hadi kalk gidiyoruz." Bir yandan çantasına kitapları koyarken söyledi. "Nereye?" "Eh madem son zamanlarımız kütüphanede geçirmeyelim değil mi?"
༻✿༺
Sanırım ilk defa bir HP fanfic kitabında Türk cast'i kullanan kişiyim.
Bunu sorgulamayın Alina'yı fazla beğeniyorum ve oynadığı dizideki Eda karakterinin tüm özellikleri Cordelia ile uyuyor o yüzden onu koymak istedim.
Bu okuldaki bölümleri fazla tutmayacağım birkaç bölüm sonra Hogwarts'a gidecek. Fakat Hogwarts'a gitmeden önce neler olacak, kim bilir?
İlk bölüm hakkında düşünceleriniz neler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙀𝙨𝙘𝙖𝙥𝙚 / 𝙎𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠
Fanfiction𝐄𝐬𝐜𝐚𝐩𝐞 ༄ 【★】 Sirius yüz ifadesinden ödün vermeden aklındakileri söylemeye başladı. "Kaçmak korkaklıktır." Cordelia aynı ifadeyle cevap verdi. "Ben bir gryffindor değilim.Gereksiz cesurluğa gerek yok." 【★】 ➳ 12.12.2020 tarihinde oluşturulmuştu...