"𝙒𝙝𝙖𝙩 𝙞𝙨 𝙩𝙝𝙞𝙨!?"•
•
•"Sen burada bekle ben profesörlere haber verip geleceğim." Lily hızlıca koridordan ayrıldı. Cordelia beklerken ayak sesleri duydu. Bir süre sonra sesler kesildiğinde arkasını döndü. "Black?"
"Swan?" dedi Sirius Black. Ardından duvarlardaki ve yerdeki kan gölüne baktı. Kanlar gittikçe artıyordu, sanki duvarların içinden geliyor gibiydi. "Bu da ne böyle!?"
Cordelia ağzını açıp konuşacakken Sirius konuşmaya devam etti. "Ne yaptın burada!?"
"Bir şey yapmadım. Benimle ilgisi yok." sinirlendiğini belli etmemeye çalıştı Cordelia. Hiçbir şey bilmeden gelip onu suçluyordu resmen.
"Eminim ki yapmamışsındır." dedi bağırarak. "Mr. Black?" Sirius'un arkasından Profesör McGonagall'ın sesi duyuldu. Onun ardından Slughorn, Flitwick, Filch ve Lily geliyordu.
"Evans? Sana mı bir şey yaptı yoksa?" Sirius'un şaşkın ve kızgın bakışları Lily'i buldu. McGonagall Sirius'u takmayarak kumral cadıya döndü. "Miss Swan, Miss Evans bana biraz bahsetti. Neler olduğunu bir de sizden dinleyelim."
Cordelia derin bir nefes verdi. "Sınıfa gitmek için yan koridordan geçerken ses duydum ve geldim. Geldiğimde herhangi bir şey yoktu, koridor boştu. Sonrasında yerdeki kan damlalarını gördüm o sırada da Evans geldi. Size haber vermeye gidince de Black geldi. Bu kadar."
"Ses duyup geldiğin ne malum? Belki sen bir şey yaptın. Kanları yok edemeden de Evans geldi, bilmiyorum ayağına yattın." dedi Sirius.
"Ben hiçbir şey yapmadım Black, hiçbir şey bilmeden gelip bana aptal iftira atamazsın." Cordelia sinirle burnundan soludu.
"Sabah herkes kahvaltıdayken, kimse ortada yokken birden koridorda ses duyuyorsun, geliyorsun ve kimse yok ama heryer kan içinde öyle mi? Buna kim inanır?"
"Sana hesap vermek zorunda değilim." diyerek Sirus'un üstüne yürüdü Cordelia. "Şu saçmalığı kesin. Black sende bir şey bilmeden kimseyi suçlama. Bu düşüncesiz hareketinden dolayı binandan 10 puan kırıyorum. Şimdi dersinize gidin ve kimseye bundan bahsetmeyin" dedi Profesör McGonagall.
Üçü de bir şey demeden koridordan çıktı. Çoktan derse geç kalmışlardı. Profesör'ün bu saatten sonra sınıfa almayacağını bildiği için Madam Pomfrey'in yanına gidip hasta numarası ile rapor alacaktı.
"Herkesi kandırabilirsin ama beni asla Swan." denmesi ile arkasını döndü Cordelia. "Bence haddin olmayan işlere fazlasıyla burnunu sokma, hele ki bu işler benimse asla Black. Senin için iyi olmaz."
"Black abartma, o bir şey yapmadı, eminim." Lily Evans şuan Cordelia Swan'i koruyordu. "Sen de mi Evans?" Sirius Black ve Lily Evans bir didişme içerisindeyken daha fazla uğraşamam diyerek hastane kanadına doğru ilerledi.
•••
Cordelia sabahtan beri odasından çıkmamış akşam büyük salon'a yemeğe inmişti. Oturduğunda tüm gözler ona döndü. "Sabahtan beri yoksun. Neredeydin?" dedi Benjamin. "Hemen de merak edermiş." Evan sesindeki imayla konuşurken ikisine bakıyordu.
"Biraz rahatsızdım, dinleniyordum." Evan kendisini takmadığından dolayı somurttu ancak yemekler geldiğinde yüzü sanki çok büyük bir şey olmuş gibi aydınlandı ve yemeklere gömüldü.
Masadaki çoğu kişi onun bu hareketi ile gözlerini devirdi ve kafalarını olumsuz anlamda salladılar. Evan Rosier yemek görünce kendini kaybediyordu.
Akşam yemeği bittikten sonra Cordelia kütüphaneye gitmeye karar vermişti. İçeri girince Madam Mary ile selamlaştı ve cam kenarında olan masalardan birine geçti. İstemsizce sihir tarihi ödevini yapıyordu.
Yan masadan gelen sesler ile o tarafa döndü. Amos Diggory ve arkadaşları oradaydı. Birkaç kişi ona bakarak Amos'a bir şeyler söylüyordu. Aiden Kane Amos'un omzunu ittirdiğinde Amos kalktı ve yanına doğru gelmeye başladı.
"Selam. Oturabilir miyim?" Cordelia kaşlarını çatsa da başını olumlu anlamda salladı. Arkadan Amos'un arkadaşlarının tezahürat sesleri geliyordu.
Amos konuşmayı başlatacakken Madam Mary yanlarına gelip kütüphane kapanıyor diye uyardı. Amos'un ağzının içinde siktir diye mırıldandığını duydu. "O zaman sonra görüşürüz, değil mi?"
"Görüşürüz." diyip kitaplarını alarak Slytherin ortak salonuna doğru yol aldı Cordelia.
Kütüphaneden çıkınca Marlene Mckinnon ile karşılaştı. "Vay vay vay. Swan. Yeni avın Amos Diggory mi yoksa?" Cordelia umursamadan yanından geçerken Marlene kolunu tutarak onu durdurdu. "Dur orada. Eğlence daha bitmedi. Söylesene hem Clark'ı hem Diggory'i avucunun içinde oynatan bir sürtük olmayı nasıl başarıyorsun?"
Cordelia Marlene'ın elini kolundan çekti ve boğazından tutup duvara yasladı.
"Bunu en iyi sen bilirsin. Black'e yaranmaya çalıştıktan sonra Styles'ın altında olmayı nasıl başardın. Ah içten içe Diggory'i de arzuluyordun değil mi? Sence asıl sürtük kim Mckinnon?" dedi alayla. "Sen-" Marlene sinirden titremeye başlamıştı. "Evet, ben?"
"Sen şeytansın!" ardından onu omzundan iterek koridordan çıktı. "Aptal kız. Henüz kiminle uğraştığının farkında değil." dudaklarını büzerek arkasından baktı Cordelia.
•••
Sabah kahvaltı için büyü salona gittiğinde çoğu kişinin gözleri ona dönmüştü. Masaya oturduğunda Jennaya döndü. "Yine ne yaptım?" dedi bıkkınca.
"Dün Mckinnon ile koridorda kavga ederken biri duymuş, tüm okula yaymış. Mckinnon şuan herkesin dilinde, Diggory ile arası bozulmuş. Tüm okul onun sürtük olduğunu konuşuyor."
Cordelia sırıttı ve önündeki sudan bir yudum aldı. "Anca sürtüklüğü ile konuşulur zaten."
-ˋˏ ༻✿༺ ˎˊ-
Marlene bence çok sinir bozucu bir karakter aşırı gıcık oluyorum İQMDÜWÖFFRSVAGL
Kullandığım karakterler'i genel olarak araştırıp binalarına, doğum yıllarına göre kişiliklendiriyorum yani çoğu kişi Çapulcular döneminde olan insanlar.
Bazıları dışında onları da kurguya uydurmaya çalışıyorum zaten. Söylemek istedim nedense eminim ki çoğu kişinin Çapulcular zamanında okuyanlardan haberi yoktur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙀𝙨𝙘𝙖𝙥𝙚 / 𝙎𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠
Fanfiction𝐄𝐬𝐜𝐚𝐩𝐞 ༄ 【★】 Sirius yüz ifadesinden ödün vermeden aklındakileri söylemeye başladı. "Kaçmak korkaklıktır." Cordelia aynı ifadeyle cevap verdi. "Ben bir gryffindor değilim.Gereksiz cesurluğa gerek yok." 【★】 ➳ 12.12.2020 tarihinde oluşturulmuştu...