𝙀𝙨𝙘𝙖𝙥𝙚 / 𝙎𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠

9| "Amortentia"

"𝙅𝙪𝙨𝙩 𝙩𝙝𝙚 𝙨𝙘𝙚𝙣𝙩 𝙤𝙛 𝙡𝙖𝙫𝙚𝙣𝙙𝙚𝙧 𝙖𝙣𝙙 𝙚𝙖𝙧𝙩𝙝."

•
•
•

Kolundaki kesik daha da büyüdüğünde yüzüne acı çekiyormuş gibi bir ifade takınarak arkasını döndü. Döndüğü gibi de profesör McGonagall'ın sinirli yüzüyle karşılaştı.

"Miss Swan burada neler oluyor? Neden Miss Mckinnon kulaklarını kapatarak bağırıyor, Mr Potter yerde baygın bir biçimde yatıyor ve neden Mr Black tavana asılı? Bir açıklamanız var mı?" sesinde bariz öğrencilerinin bu halde olmasının siniri vardı. Fakat sakinliğini korumaya çalışıyordu.

Mckinnon kızını tanımıyordu ancak Potter Narcissa'nın bahsettiği Evans'ı seven safkan olmalıydı. Ve Hogwarts'taki Regulus haricinde diğer erkek Black kanıbozuk ağabeyiydi. O meşhur çocuklar bunlar mıydı yani.

Sirius Black'i biraz daha inceledi. Kardeşi gibi gri gözleri, uzun saçları, yakışıklı bir yüzü ve asılı olduğu için hafif yukarı çıkmış gömleğinin altında görünen karnındaki kaslarıyla iyi bir vücuda sahipti. Muhtemelen Quidditch oynuyordu.

Potter'ın ise yuvarlak gözlüklerinin ardında ela gözleri, dağınık saçları ve Black gibi bir vücudu vardı. İkisi de kanıbozuk olmasa birçok safkan kızın evlenmek isteyeceği kişiler olduğu belliydi. Gerçi kanıbozuk olmaları da engel gibi görünmüyordu. Birkaç safkan Slytherin'in hala onlar ile ilgili kurduğu hayallerini duymuştu.

"Profesör biz Evans ile normal bir şekilde konuşurken Evans yanlışlıkla düştü. Mckinnon da beni suçladı. Ben arkamı dönmüş gidecekken bana bir büyü yolladı. Ben de doğal olarak kendimi savundum. Bakın." diyerek kolunu gösterdi. McGonagall kanları görünce yüzünü buruşturdu. "İsterseniz onlara da sorabilirsiniz." dedi eliyle kalabalığı işaret ederek.

Profesör McGonagall kalabalığa dönüp tek kaşını kaldırdı. Ardından bir ya da ikinci yılında olduğunu tahmin ettiği bir Hufflepuff'lı kız birkaç adım öne çıktı. "Profesör ben tartışmanın başından beri buradayım, ilk büyüyü Mckinnon attı." profesör aldığı cevaptan pek de memnun olmamıştı. Ne de olsa bu binasından puan gitmesi gerektiğini gösteriyordu. Ancak o her zaman adaletli davranırdı.

"Peki Miss Swan akşam yemeğinden sonra Profesör Slughorn'un odasında size gerekli cezayı verecek, elbette Miss Evans, Mckinnon, Mr Potter, ve Black'in de cezası verilecek. Siz revire uğrayın madam pomfrey yaranıza baksın." ardından nihayet ayağa kalkabilmiş üçlüye baktı. Evans'a bakarak onaylamaz bir şekilde başını salladı ve koridorda ilerledi.

Evans profesör'ün ona attığı bakıştan dolayı utanarak başını eğdi. Anlaşılan örnek öğrenci olarak profesör'ün gözünden düştüğüne üzülmüştü. Ona nefretle bakan üçlüye dönerek masumca(!) gülümsedi. Hem dörde karşı bir olduğundan hem de anlatılanlara göre o haklı olduğundan fazla bir ceza almayacağını bildiği için rahattı.