𝐄𝐬𝐜𝐚𝐩𝐞 ༄
【★】
Sirius yüz ifadesinden ödün vermeden aklındakileri söylemeye başladı. "Kaçmak korkaklıktır."
Cordelia aynı ifadeyle cevap verdi. "Ben bir gryffindor değilim.Gereksiz cesurluğa gerek yok."
【★】
➳ 12.12.2020 tarihinde oluşturulmuştu...
Sonunda 1 Eylül olmuştu. Evin iki genci de artık Hogwarts'a gidiyordu. Cordelia sabah erkenden uyandığı için mutsuzdu. Erken kalkmayı severdi ancak annesinin odasına dalarak cırtlak sesiyle bağırarak sabahını mahvetmesi buna dahil değildi.
Hazırlandıktan sonra kahvaltı yapmak için aşağı indi. Merdivenlerden inerken ağabeyi arkasından geliyordu. Beraber yemek odasına girdiler, Liam annesinin yanına kendisi de annesinin karşısına oturmuştu. Sessiz bir şekilde yemek yediler.
Yemekten sonra Liam babası ile çalışma odasına çıktı. Amelia ise Cordelia'yı yanına alıp bahçeye çıkmıştı. Birkaç "Hogwarts'ta bizi rezil etme" başlıklı konuşmalardan sonra babası ve ağabeyi yanlarına geldi.
Birkaç ev cini bavullarını getirdi. Annesinin kolunu tuttu. Birkaç saniye sonra hepsi istasyonun gözden uzak bir yere cisimlendiler. Muggle'ların arasından geçerek daha önce ağabeyini almak için geçtikleri duvarın önüne geldiler.
Önden ağabeyi ve babası, onların arkalarından kendisi ve annesi duvardan geçti. Aynı muggle istasyonunda olduğu gibiydi. Bir fark yoktu. İleri taraflarda olan Black, Lestrange, Avery gibi ailelerin yanına geldiler. Klasik bir selamlaşma oldu.
Tren'in kalkmasına birkaç dakika kala ailesi ile vedalaşıp -ne kadar vedalaşma olduğu tartışılır- trene bindiler. Ağabeyi her zamanki gibi onu Slytherin tayfasının olduğu kompartman'a götürdü.
Tanımadığı birkaç kişi vardı. Onun dışında yazın buluştukları kişiler vardı. Daha önceden görmediği kişiler ile kısaca selamlaştı. Severus Snape, Jenna Lestrange, Benjamin Clark. Jenna Rabastan ve Rodolphus'un kuzeniydi. Severus'un melez olduğunu öğrendi. Slytherin binasındakiler melezlerden ve mugglelardan hoşlanmazdı bu yüzden biraz şaşırdı.
Eline yeni başladığı muggle kitabı olan Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nu aldı. Tabii muggle kitabı olduğu anlaşılmasın diye büyülemişti. Kompartman çok kalabalık olduğundan fazlasıyla ses vardı ve oldukça rahatsız ediciydi. Ayağa kalktı ve kapıyı açtı. Ağabeyine dönüp trene göz gezdireceğini söyledi.
İlerlerken kompartmanlardaki sesleri işitiyordu. Herkes birbiri ile yazın yaptıkları ile ilgili konuşuyordu anlaşılan. O sırada bir kompartmanın kapısı açıldı ve içinden kızıl saçlı bir kız saçlarıyla aynı renkte bir yüzle dışarı çıktı. Kızın ardından gözlüklü, dağınık saçları olan çocuk bağırıyordu.