18| "Hogsmeade"

842 71 11
                                    

"𝙄'𝙡𝙡 𝙢𝙖𝙠𝙚 𝙮𝙤𝙪 𝙚𝙖𝙩 𝙩𝙝𝙞𝙨 𝙗𝙤𝙤𝙠 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"𝙄'𝙡𝙡 𝙢𝙖𝙠𝙚 𝙮𝙤𝙪 𝙚𝙖𝙩 𝙩𝙝𝙞𝙨 𝙗𝙤𝙤𝙠 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠!"



Birkaç gün sonra:

Quidditch maçları hızla devam ediyordu. Slytherin ve Gryffindor baş başa gidiyordu bu yüzden oldukça rekabetli bir ortam vardı.

Ravenclaw ve Gryffindor maçını Gryffindor'un kazanması ile sahayı terk edip kaleye döndü. Büyük salonda oturup gazeteye bakmaya başladı.

Son zamanlarda dersler azalmıştı bu yüzden çoğu öğrenci rahattı. Kar yağmıştı ve Hogsmeade gezileri de başlamıştı. Kısacası öğrencilerin en sevdiği dönem gibi bir şeydi.

Büyük salondan çıkarken önünü kesen Benjamin Clark ile durdu. "Selam, naber?"

"İyi?" dedi tek kaşını kaldırarak ona bakarken. Benjamin bir süre bir şeyler geveledikten sonra elini ensesine koydu ve utangaç bir şekilde konuştu. "Yarınki Hogsmeade gezisine benimle gelmek istersin diye düşünmüştüm."

"Olabilir." gülümseyerek cevap verdi. Onun gülümsemesi ile rahatlamış gibi nefesini bıraktı. "O zaman yarın ortak salonda seni beklerim."

Cordelia başını sallamak ile yetindi ve kütüphaneye gitti. Bir kitap alarak cam kenarındaki masalardan birine oturdu.

Boğaz temizleme sesini duyduğunda kafasını kaldırdı. "Oturabilir miyim?" Karşısındaki Remus Lupin kızarık yanakları ile konuştu.

Madam Mary kütüphaneye bakım yaptırıyordu bu yüzden birçok masayı kaldırmıştı. Bu yüzden masalar dolmuştu ve tek boş masa onun olduğuydu.

Cordelia başını onaylar biçimde salladığında hızlıca oturdu ve ikisi de kitabına gömüldü.

Önlerindeki sandalyenin çekilme sesi ile kafalarını kaldırdılar. "Selam çocuklar." Sirius Black her zamanki aptal sırıtışıylaydı. Çenesi ağrımıyor muydu bunun?

Gözlerini devirerek kitabına döndü-daha çok dönmeye çalıştı- çünkü Black kitabını elinden almıştı.

Kapağa ve içindekine baktı. "Muggle kitabı ha? Bak bu pek senin tarzın değilmiş." Alayla konuşmasına rağmen yüzündeki afallama belli oluyordu. Remus Lupin de arkadaşının bu dediği ile şaşkınca kendisine bakıyordu.

"Seni ilgilendiren kısım ne?" gittikçe sinirlenmeye başlıyordu. "Acaba pek sevgili arkadaşların ve ailen duysa ne derdi?"

"Sana bu kitabı yediririm Black!" ardından elindekini çekerek Sirius'un kafasına kitap ile vurdu ve kütüphaneden sinirle çıktı.

Arkasında eli kafasında gülerek gidişini izleyen bir Black ve şaşkınca onlara bakan Lupin bıraktı.

•••

"Şimdi sen Benjamin Clark ile randevuya mı gidiyorsun!?"

Dün akşamdan sonra hızlıca odaya gelip kimseyle konuşmadan uyumuştu. Sabah Jenna'ya Hogsmeade'e gideceğini söylemişti. Keşke söylemeseydi. İki saattir başının etini yiyordu.

"Randevu değil." dedi bıkkınca. "Nasıl değil? Nasıl değil? Senin haberin yok tabii. Clark bu zamana kadar hiçbir kızla Hogsmeade'e gitmedi, hatta kızlarla işi olmadığı için adı gay'e bile çıkacaktı en son. Demekki seninle ilgileniyor ki davet etmiş. Kaçırma bu çocuğu."

Yatağın üzerindeki yastığı alıp Jenna'ya fırlattı. "Kahvaltıya gidiyorum. Geleceksen gel." diyerek odadan çıktı. Jenna'nın onun arkasından geldiğini hissediyordu.

Ortak salonda Narcissa'da onlara katılmıştı ve üçü beraber büyük salon'a gelmişlerdi.

Kahvaltı yaptıktan sonra saat'e baktı. Çok geç olmadan gitmeleri lazımdı bu yüzden hızlıca ortak salona ilerlemek için büyük salondan çıktı.

Çıkması ile Benjamin ile karşılaşması bir oldu. "Hazır mısın?" dedi onu süzerken. "Evet, gidebiliriz."

Hogsmeade'e geldiklerinde durdular. "Üç süpürge?" diye sordu Benjamin. "Üç süpürge." diye onu onayladı ve dükkana girdiler.

Kenarda bir masaya oturduklarında Madam Rosmerta yanlarına geldi. "Bu genç çifte ne verebilirim?"

Çift?

"Kaymak birası olabilir." Madam Rosmerta onu onayladı ve Benjamin'e döndü. "Aynısından."

"Pekii. Hemen getiriyorum." neşeyle yanlarından ayrıldı. Havadan sudan sohbet ederken kapının üzerindeki zil çaldı ve içeriye gürültücü bir grup girmişti.

Çapulcular yanlarında Lily Evans ve Marlene Mckinnon ile gelmişti. Şaşırtıcı kısım Lily Evans'tı. Potter ile aynı ortamda olmayı kabullenmiş gibi duruyordu.

Yan taraftaki masaya oturduklarında Sirius Black onları farketmiş olacakki kaşlarını çatarak ona baktı. Ardından gülerek kitap sayfalarını çeviriyor gibi taklit yaptı.

Cordelia gözlerini devirdiğinde o da kolunu yanındaki Marlene Mckinnon'a attı ve sarışın kızın gülümseyerek ona bakmasını sağladı. Aptal diye geçirdi içinden ve önüne döndü.

•••

"Eee ne konuştunuz? İltifat etti mi? Ya da çıkma teklifi? Üç süpürgeye mi yoksa Madam Puddifoot'un Çay Dükkanına mı gittiniz?" dedi Jenna hızlıca.

"Sakin ol. Üç süpürge'ye gittik. Havadan sudan konuştuk başka bir şey olmadı." Jenna'nın aksine sakince konuşmuştu. "Nasıl yani? Şimdi öpüşmediniz mi?"

"Jenna!"

-ˋˏ ༻✿༺ ˎˊ-

𝙀𝙨𝙘𝙖𝙥𝙚 / 𝙎𝙞𝙧𝙞𝙪𝙨 𝘽𝙡𝙖𝙘𝙠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin