Merhabaaa yeni bölüm getirdim sizeee skdkfkcns hayalet okuyucularım kendinizi gösterin lütfen sizin sayenizde yazıyorum ben <3
Keyifli okumalar ♡
****
Duyduğum sesi unutmam imkansızdı. Aylarımı, sevgimi ve en önemlisi kalbimi vermiştim. Sesinin tınısına bile aşık olan ben bunu asla unutamazdım.
Daha sonra kokusu geldi burnuma. Aradan çok zaman geçmemesine rağmen özlediğimi fark ettim.
Önceden sarılırken içime doyasıya çektiğim kokusuna şimdi başka bir koku bulaşmıştı.
Benim sevdiğim kokusunu başkası da benim gibi sevmişti.
Model'in şarkısı geldi aklıma.
Şarkınız falan olacak, yeni bir diziye başlanacak.
Tatiller planlanacak, fotoğraflar konulacak.
Neyse seni çok seviyormuş ne tatlı.
Ona de her şeyim demişsin bana ne kaldı?
Yüzüne haykırmak istedim. Bana ne kaldı demek istedim. Ama sustum.
Arkamı dönüp zoraki bir gülümseme ile ona döndüm.
Değişmemişti.
Hafif bir kirli sakalı vardı lakin hâlâ çok iyi duruyordu. Üzerinde beyaz bir gömlek vardı. İlk iki düğmesini açmıştı. Bej bir pantolon giymişti. Saçlarını güzelce taramış sağa yatırmıştı.
Ve yüzünde eksik olmayan o gülüşü.
En sevdiğim gülüşü.
Onun sevmediğin bir özelliği yoktu ki.
İç sesim doğruyu söylüyordu. Onda sevmediğim hiçbir şey yoktu. Çünkü ben ona aşıktım ve onda her şey bir başka güzeldi.
Kendine gel Fulya.
Masadan gelen bir sesle düşüncelerimden uzaklaşıp gerçekliğe döndüm.
"Hayır, sen seçersin diye düşündük." Dedi bir adam. O ise gülümsedi ve bizden tarafa ilerledi. Henüz beni görmemişti.
Diyordum ki gördü.
Adımları durdu ve gülüşü soldu.
Bana beklemiyormuş gibi baktı. Fakat benim burada çalıştığımı biliyordu.
Bilerek gelmişti. Belki de bilerek burada toplantıyı yapmak istemişti.
Sonra tekrar adımladı. Masaya geçip pencere kenarındaki boş sandalyeye oturdu.
"Menü alabilir miyim?" Dedi bana hitaben. Arzu çoktan gitmişti.
Boğazımı temizleyip başımı salladım ve biraz uzaklaşıp menüyü aldım ve ona uzattım. Bilerek elime dokunarak alınca ise hızla elimi çekip mimiklerimi bozmadım.
"Ben bir şiş kebap alayım." Diyerek menüyü pek incelemeden uzattı. Kafamı sallayıp oradan uzaklaştım. Mutfağa geçip aşçıya siparişi iletip mutfağın dışarıya açılan kapısını açıp çıktım. Almila, Arzu ve Ekin de arkamdan gelmişti.
"İyisin değil mi?" Dedi Almila.
"İyiyim." Arzu bana inanmazcasına baktı.
"Peki neden gözlerin dolu dolu o zaman?" O diyene kadar bunu fark etmemiştim bile. Gökyüzüne çevirdim bakışlarımı kendime gelmek için.
Yıldızlara baktım uzunca.
Bazen yıldız olmak isterdim. O kadar yüksekte, insanlıktan uzak bir hâlde olmayı isterdim. Aklıma bir şiir geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sarı Krizantem / Yarı Texting
Storie d'amoreErdemsiz Erdem: Sweetim sende mi kalmış? Fulya: senin sweetinin bende ne işi var? Erdemsiz Erdem: bir kere ya bir kere soruya soruyla cevap verme Erdemsiz Erdem: delirecem nasıl dayandım bunca ay! Fulya: ay özür dilerim beyefendi bir daha olmaz Fuly...