0.1

1.3K 66 7
                                    

Merhabalar sınır geçmiş bende yeni bölüm atayım dedim :) bir süre yokum haftaya veya diğer haftaya kadar yokum. O ana kadar ful ders ve kitapla uğraşıcam. Moralim biraz bozuk ama toparlanıcaz :")

Sınır 30 okunma / 10 oy / 60 yorum

_____

Ben Fulya Aksoy...Üniversite 2. sınıf öğrencisiyim. Aslen Mersinli fakat üniversite için Bursa'ya geldim. Arkadaşımla ortak yaşadığımız bir evimiz var.

Ha bir de unutmadan kızımız var. Leydi. Ragdoll cinsi bir kedimiz olur kendisi. Ama kedi yerine kızım diyorum ben.

Her neyse...

Aileme gelecek olursam annem ve babam maalesef ki beş yıl önce boşandılar. Nedeni ise sürekli anlaşamamazlık ve de aşırı kıskançlıkları.

Bir ablam var. O üniversiteyi Muğla'da bitirdi ve orada direk işe başladı. Avukat bir ablam var.

Ben ise hâlâ okumaya çalışan gariban bir öğrenci.

Fakat tek okumadım elbette. Aşk hayatım çok olmamış, hatta hiç olmamıştı. Ta ki ona kadar.

Akın Erdem Tekiner

11. Sınıfta tanışmış ve de tam beş ay sonra sevgili olmuştuk.

İlk aşkım olur kendisi desem inanır mısınız?

Öyleydi. Bunca yıl kendimi uzak tutup sınav yılında sevgili yapmam da ne bileyim.

Fazla şeydi.

Erdem ile iki yıl sevgili olmuş fakat geçen hafta ayrılmıştık. Nedeni ise size basit gelebilir fakat benim kırmızı çizgim olan bir meseleydi.

Bana hasta olduğunu söyleyip bugün yanımda olmayacağını, yarına iyi olurum sen derse odaklan diyerek kısa bir mesaj atmıştı.

Sorun şu ki biz haziran ayındaydık ve hava çöl sıcağıydı. Yine de laf etmemiştim.

Ben ise normal olarak üzülüp ilk iki dersim önemli olduğundan kalmış, telaş içinde evine gidiyordum çorba yapmak için. Daha sonra evine ulaşmış zile basmıştım. Ev kapı duvar olunca ise bana verdiği ikinci anahtarım ile açıp girmiş fakat evi bomboş bulmuştum. O da okumak için buraya gelmiş ve de tek yaşıyordu. Hasta olduğunu varsayarsak bu çocuğun evde olması gerekti. Ama yoktu.

Evden sinirle çıkmış ilerideki parkta bir banka oturmuş köşedeki marketten aldığım suyu içerek sakinleşmeye çalışıyordum. Sakinleştiğimi anlayınca onu aramıştım ve çaktırmayarak konuşmuştum.

Bana evde olduğunu ve hâlâ bitkin durumda olduğunu söylemiş, gelmek istediğimde ise reddetmişti. Yalan söyleme sebebini merak ediyor kafamda kurgular üretiyordum. Evime giderken arkadaşım Arzu aramış ve ısrarla kafeye gelmem gerektiğini söylemişti. Acil olduğunu vurgulayarak.

Bende alel acele gitmiştim. Arzu'nun ve diğer arkadaşlarımın yanına gidip kısa selamlaşma faslını geçip neden acil çağırdığını sormuştum. Onlar ise bana arkamdaki bir noktayı işaret etmişti.

Ve evet hasta olduğunu bildiğim sevgilim kanlı canlı karşımdaydı. Pardon karşımda demişim, esmer benden uzun bir kadının karşısındaydı. Eli elinde ve yan yana oturmuş, Erdem diğer elini kızın sandalyesinin arkasına atmıştı. Bize uzak ve de ters bir noktada olduğundan beni görmesi imkansızdı.

Bu olayla kısaca aldatıldığımı öğrenmiştim. Gidip hesap sormak yerine sessizce ondan uzaklaşmış ve de ilişkimizi bitirmiştim. Belki kız, arkadaşıydı sadece diyebilirsiniz. Hemen onu da cevaplayayım size.

Hayır arkadaşı değil, nakil olduğu liseden eski sevgilisiymiş kız. Hatta ve hatta hâlâ Erdem'e aşık.

İlk ve güvenim yıkıldığı için belki de son olan ilişkimde maalesef ki ben çabuk toplanamıyordum. İlk aşkım, ilk heyecanım, ilk kelebekleri hissetmem vs gibi duyguların etkisinde olup anılarla dolu olan galerimi açıp açıp ağlayarak depresyona giriyordum.

2. sınıfa geçmiştim ve son 2 ay vardı tatilin bitmesine. Kendimi toparlayamadığımı gören arkadaşlarım evimi basmış 'gezeceğiz, eğleneceğiz, içeceğiz!' diyerek odama postalamış giyinmem için süre tanımışlardı.

Ve bende o süre zarfında Erdemsiz Erdem ile uğraşmıştım.

Hangimizin dediği çıkacaktı bilmiyorum ama bu sefer üzülen değil üzen olacaktım.

_______

Bölüm sonu.

Hoşçakalın ve unutmayın aramızda ne kadar mesafe var bilmiyorum ama kalbim kadar yakınsınız :)

İnsta: wattysilam

Sarı Krizantem / Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin