1.7

341 24 17
                                    

Selammmm nasılsınız? Hayalet okuyucularım bende çok iyiyim ^^

Minnak yorumunuzun yazarınızı çok mutlu edeceğini biliyor muydunuz?

Keyifli okumalar <3

******

Bazen gerçeğe inanmak istemeyiz. Gördüğümüz, duyduğumuz şeylerin yalan olmasını dileriz.

Çünkü bir tek böyle mutlu olabileceğimize inanırız.

Çünkü gerçekler acıtır.

Çünkü gerçekler sol taraftaki o atan organda ruhen çizikler bırakır.

Bende görmek istemiyordum şu anda olanları. Tamamen yok olmak, ya da ne bileyim görmemek. Kaçıp uzaklaşmak istiyordum.

Kalbim neden acıyor?

'Senin için değil, benim içim yanar senin için.' diyordu bir şarkıda. Tam da öyleydi. Değil mi?

Onları gördükten sonra nasıl oradan ayrıldığımı ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Kafeye girmeyip ters yönde sahile yönelmiştim. Resmen koşmuş ve geçen birkaç dakikanın ardından varmış, bir banka kendimi atmıştım. Akan gözyaşlarımı silerken yerini yenilere bırakıyordu. Pes edip bacaklarımı kendime çekip kafamı dizlerime yaslayıp ağlamaya devam ettim.

Kulaklıktan ses geldiğini anladığımda bunu duyamayacak kadar kafam doluydu. Gözlerimi denize dikip seyrettim öylece. Kulaklıktan çalan şarkıya kemdimi bırakarak.

Sor, adım şimdi
Kalbimi ben sana kapattım
Dün gece, gördüm seni
Hislerini duydum, uzandım

Ben güçlü biriydim
Bir tek sana yenildim
Senle dünyam karardı
Eskiden iyi biriydim
Şimdi durdur zamanı
Ya da yık yok et bu kararı
İçindesin, görmezsin zararı
N'olacak şimdi?

Ne olacaktı? Kendime itiraf edemediğim bir şeyi fark etmiştim. Ben onu seviyordum.

Bu gerçeklikle biraz geç yüzleşmemiş miydim?

Gidiyor musun?
Bu kez ağlama
Günlerim artık odalara sinmiş kokunda
Kaldı aklım

Biliyor musun?
Son kez güldün bana
Gelmek istedim, atkımı aldım
Gururu attım, ucuz yırttım

Moralim tamamen bozulmuştu. Belki neden bu kadar abarttın da diyebilirsiniz. Fakat ben Erdem'den sonra ilk kez birine güvenmiş ve sevmiştim.

Telefon çalıp şarkı kesildiğinde arayana baktım cebimden telefonu çıkarıp. Gözyaşlarımı silip boğazımı temizledim ve açtım.

"Efendim Almina?"

"Neredesin sen?" Sesinde hafif sinir ve merak vardı.

"D-Dışarıdayım ne oldu?" Sesimdeki titrekliği elbetteki fark etmişti.

"Neyin var senin? Ağladın mı sen?" Ayağa kalkıp çantamdaki sudan açıp birkaç yudum aldım. Rahatlamıştım.

"Hiç öyle."

"Buna inanacağımı mı sandın?" Derin bir nefes alıp konuştum.

"İnanmış gibi yapamaz mısın?"

"Yapamam. Yanına mı geleyim, sen mi gelirsin?"

"Ben gelirim."

Az önce koşarak geçtiğim yollardan şimdi sakin sakin yürüyerek gidiyordum.

"Bekliyorum. Bu arada Çınar ve Onur geldi selamları var. Seni göremeyince bana dediler."

"Sorun yok bir dahakine artık. Geliyorum ben." Diyerek kapatmıştık. Kulaklıkları çıkartıp çantama attım.

Telefonu çantama koyarken ekrandaki +5 mesajını görünce son kez yüzümü sıvazlayıp ekran kilidini girdim ve direk sohbete tıkladım.

0543*****16: niye ağlıyordun öyle iki gözümün çiçeği? (08.52)

0543*****16: ne oldu da bu haldesin?

0543*****16: kim kırdı?

0543*****16: kim üzdü benim dokunmaya kıyamadığımı?

0543*****16: kim bu hâle getirdi seni? (08.56)

0543*****16: yüzün bin parça toparlanamamışsın... (09.38)

0543*****16: ne bu kadar seni kötü yapan?

Son mesajı atalı on dakika olmuştu. Tam yazacakken ise bir şey oldu.

0543*****16 arıyor...

*******

Bölüm sonu.

Bölümü nasıl buldunuz?

Kısa olduğunun farkındayım ama texting zaten ve yetişmesi için kısa yazıyorum

Hoşça kalın <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sarı Krizantem / Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin