•••
"Rafe."
"Mhm?"
"Uyan." Teresa, üzerindeki yorganı çektiğinde üşüdüğüne dair bir şeyler homurdanan Rafe gözlerini açmak zorunda kaldı.
"Ne var Tess?" dedi fakat sonra ne dediğinin farkına vardı. Tess mi? O burada mıydı?
"Tess?" Hızla kalkarak Teresa'nın irkilmesine neden oldu. "Sen ne zaman geldin?"
Dün gece onu gördüğünü anımsıyordu ama emin değildi, belki de kafası güzelken onu gördüğünü sanıyordu.
"Dün gece görüştük ya," Teresa kıkırdadı. "Sarhoştun, hatırlamaman normal."
Doğru hatırlıyormuşum, diye geçirdi içinden Rafe. "Evet." dedi uykulu sesiyle. "Ama 1 haftadır seni görmüyorum."
"Birkaç problem vardı da..." Teresa ondan uzaklaşarak Rafe'in çalışma masasına yaslandı. "Dün geceki bahanen de buydu sanırım... Öyle değil mi? Anlat bakalım."
"Rafe.. Cidden uzatmaya gerek yok..." diyen Teresa ile birlikte Rafe, ayağa kalkarak onun karşısında durdu.
"Eğer üzülüyorsan, bu konuyu uzatmam gerekiyor. Baban mı?" Kafasına çevirip bakışlarını çocuktan kaçıran Teresa, yanağı ve boynu arasına yerleştirilen soğuk elle birlikte tekrar Rafe'e dönmüştü.
"Hadi, anlat bana."
"Nasıl hatırlıyorsun?" diye sordu Teresa. "O kadar da sarhoş değildim, Tess. Ayrıca senin hakkında hiçbir şeyi unutmayacağımı biliyorsun."
Teresa dudaklarını birbirine bastırarak Rafe'e bakarken, o gülümsüyordu. "Evet, babam." dedi sakin olmaya çalışarak. Fakat başarabildiği söylenemezdi.
"Bana vurdu."
Rafe'in gülüşü hızla soldu. "Anlamadım?" Gözlerini kısarak Teresa'ya bakarken kafasını da hafifçe sağa eğmişti.
"Eve geç geldim diye... Sahilde vaktin nasıl geçtiğini anlayamadım." Teresa yutkunmaya çalıştı ama boğazındaki yumru izin vermedi, inanılmaz güçsüz hissediyordu ve şu an tek ihtiyacı ufak bir sarılmaydı.
"Kardeşin tüm bunlar olurken neredeydi?" diye sinirle homurdandı Rafe. "Beni korumaya çalıştı ama ona da vurdu."
"Eve gitmeyeceksin, öyle değil mi?" Teresa tam ona cevap verecekti ki, yüzünün her karışını inceleyen Rafe onu tekrar sorusuyla susturmuştu.
"Nereye vurdu?"
"Önemli deği-"
"Sana nereye vurdu diye sordum!" Sert ve yüksek ses tonu Teresa'nın onu itmesine sebep oldu. Ama Rafe, yerinden bir milim kımıldamamıştı.
"Üzgünüm, lanet olsun, üzgünüm! Bağırmak istememiştim." Onu belinden kavrayarak tekrar eski yerine yasladı.
"Bana asla ama asla bağırma Rafe. Bu konuda niye bu kadar kırılgan olduğumu biliyorsun. Şimdi gitmeme izin ver."
"Üzgünüm dedim Tessa... Düzgünce ve tekrar soruyorum; nereye vurdu?"
İşaret parmağıyla babasının tokat attığı yeri bıkmış bir hâlde gösterirken Rafe'in nefes alışverişleri hızlanmıştı. Öfkelendiği fazlasıyla belli oluyordu.
"Acıyor mu?" dedi parmak uçlarını gösterdiği yerde gezdirirken. Hiçbir iz yoktu ama Teresa'nın bunu hiç unutamayacağını biliyordu.
"Rafe, gerçekten çok fazla soru soruyorsun. Ve bu can sıkıcı." diye ofladı Teresa. "Babanlar kahvaltıya seni bekliyor ayrıca."
"Umurumda değil," dedi gerçekten umursamaz bir tavırla. "Ağlayacak gibi duruyorsun."
"Rafe, yeter! Babam hakkında ne kadar hassas olduğumu bilecek kadar yakınımdasın ve hâlâ bu konuyu üsteleyip duruyorsun!"
Rafe bir şey söylememeyi tercih ederek Teresa'yı ensesine yerleştirdiği eliyle kendine çekti, kız göğsüne alnını yaslar yaslamaz ağlamaya başlamıştı bile.
"Shh, sorun değil." dedi onu rahatlattığını bildiği için saçlarıyla yavaşça oynarken.
Rafe inanamıyordu. Kendine, Teresa için yaptıklarına, ona söylediklerine inanamıyordu. O asla birine sarılmazdı, hatta birinin ona temas etmesinden bile nefret ederdi. Ama bu onun için geçerli değildi, sadece onun için.
Fakat bu sefer inkar etmedi. Rafe Cameron, Teresa Maybank için her şeyi yapardı.
•••
rafe ile kim iliski icinde olursa olsun o iliski toxic olur, maalesef (bana gore maalesef degil 😁🥰❤️)
chill anyways sooo stan jj and rafey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep | cameron
Fanfictionyou're gonna wish you never had met me [yarı texting.] ≠ drew starkey / rafe cameron fanfiction. #1 rafecameron | 06.09.21 #1 obx | 28.08.21 #1 jjmaybank | 27.08.21 #1 outerbanks | 29.08.21 #1 johnb | 01.09.21 #1 rudypankow | 06.09.21 #1 sarahcamero...