tess icin kisi bulamadim ama bu tarz birini hayal edebilirsiniz, ya da istediginiz baska biri hic farketmez <3
•••
Rafe gözlerini yüzüne vuran güneş ışığıyla açarken, üstünde hissettiği ağırlık şaşırmasına neden olmuştu.
Teresa, kollarını sıkıca beline sarmış ve başını göğsüne yaslamış bir şekilde kucağında oturuyordu.
Uyandırmak istemese de bacaklarını gerçekten hissedemiyordu, bu yüzden kızı hafifçe sarstı. "Tessa, uyan."
"Mhm..."
"Bacaklarım yok oldu cidden, kalkar mısın?" Rafe ona daha sıkı sarılan kıza bakarak nefesini üfledi.
Kucağında olduğu gerçeğini göz ardı etmeye çalışarak "Tessa, lütfen kalk. Hadi." dese de Teresa onu duymuyordu. "Teresa!"
Bağırmasıyla sıçrayarak uyanan Teresa bir küfür savurdu. "Ne var geri zekalı, ne var?!"
"Bacaklarımı hissetmiyorum be! Kalksana." diye homurdandı Rafe. Teresa ise onun kucağında olduğunu yeni farketmişti.
"Burada mı uyuduk?" Aralarındaki gerginliği azaltmak adına sordu Teresa. Birbirlerine hiç bakmamışlardı, ta ki bu soruya kadar.
"Sanırım sarhoşken kullanmak istemedim." Rafe yanıt verdi sakince. "Bir de rujun dağılmış."
Torpido gözünden bir paket mendil çıkardı ve kıza uzattı. Teresa kendi yüzünü silmek yerine ıslak mendili Rafe'in dudaklarına değdirdiğinde Rafe ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.
Teresa elini geri çekerek Rafe'e gösterdi. "Hasiktir."
Mendildeki ruj izinden sonra dikiz aynasından kendine baktı, Teresa'nın ruju dudaklarının çevresine bulaşmıştı.
"Tanrım..." Teresa stresle homurdandı ve kendi yüzünü sildi. "Bunu yapmamışızdır değil mi? Ben başka birini, sen de başka birini öpmüşsündür."
"Tabii, Tess. Sence seni yalnız bırakmış mıyımdır ben? Huh, üstüne bir de başkasıyla öpüşeceksin?"
"Pekâlâ... Sanırım yapmışız." dedi Teresa artık rahatsız edici olan elbisesini aşağıya çekiştirirken.
"Unut gitsin," dediğinde ona baktı, arabayı çalıştırmaya hazırlanırken gözleri tamamen ileriye odaklanmıştı ve kızın moralinin bozulduğunu göremedi. "Seni nereye bırakayım?"
"Ben kendim giderim." dedi Teresa arka koltuktan ayakkabılarını alıp ayağına geçirdikten sonra. Parti alanına John B'nin evi yakındı, bu yüzden sorun etmedi.
"Ne? Hayır, ben seni bırakırım." dedi Rafe Teresa'yı bileğinden yakalayarak. Uzun, ince parmakları fazla sıkıydı ve Teresa öfkeyle konuştu.
"Kolumu bırak Rafe." Bakışlarını bileğine indirdi ve Rafe hemen elini çekti.
Arabadan inen Teresa'nın ardından bağırsa da umursanmamıştı. Sinirle arabayı çalıştırdı ve hızla sürüp kızın önüne kırdı.
"Ne yapıyorsun aptal?" Teresa kenara çekildikten sonra bağırdı. "Bin arabaya."
"Defol Rafe."
"Tessa, beni arabadan inmeye zorlama." Camdan doğru konuşan Rafe fazla tehditkârdı ama Teresa da umursamazdı.
"Pardon? İnsen ne olacak acaba?"
"Tessa yemin ederim seni bu siktiğimin arabasına bindirecek bir sürü yol biliyorum, benimle inatlaşma."
Rafe çatık kaşlarıyla ona bakarken Teresa hafifçe gülümsedi ve arabaya doğru yürüdü. Rafe rahat bir nefes alırken kızın kapıyı açışını izledi, bir de ona uzatılan orta parmağı.
"Siktir git, Cameron." Kapıyı sert bir şekilde kapattı.
"Tess— Tanrım, Tessa!"
Teresa ona bakmadan yürüdü, Rafe'in bu kadar kırıcı olacağını hiç düşünmemişti. Rafe de kızın neden bu konuda bu kadar hassas olduğunu anlayamamıştı.
•••
cunku rafe salak 😍❤️
kisa diye kizmayin diger bolum guzel olucwk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep | cameron
Fanfictionyou're gonna wish you never had met me [yarı texting.] ≠ drew starkey / rafe cameron fanfiction. #1 rafecameron | 06.09.21 #1 obx | 28.08.21 #1 jjmaybank | 27.08.21 #1 outerbanks | 29.08.21 #1 johnb | 01.09.21 #1 rudypankow | 06.09.21 #1 sarahcamero...