1.8 :: i'll take care of you

538 37 5
                                    

•••

"Tess..."

Gözlerimi açmaya çalıştım ancak başarısız oldum. Biri ismimi tekrar mırıldandı, sonra bir daha.

"Gözlerini açmaya çalış." Rafe olduğunu anladığım kişi sıkıntıyla ofladı ve elini yüzüme koydu. "Of. Sanırım ateşin var."

Çok susamıştım, kuruyan dudaklarımı aralayıp mırıldandım. "Su."

"Getireyim bebeğim, kalkmaya çalış." dedi. Kalkmayı denedim ve zor da olsa yaptım. Sırtımı koltuğa yasladığımda aklıma kardeşim geldi, kim bilir kaç saattir uyuyordum. Ona haber de verememiştim.

Telefonumu yastığın altından çekip kilidini açtım. JJ bir sürü mesaj atmış ve aramıştı. Bir cevapsız aramanın üzerine tıkladım ve aramam 3. çalışta cevaplandı.

"Saatlerdir neden ceva-"

"Tanrım, JJ, biraz kötüyüm. Uyuyordum."

"Neyin var?" Derin bir nefes alıp kafamı geriye attım. "Halsizim, sanırım geçen gece üşüttüm."

"Sana söylemiştim!" diye hayıflandı. "O anki enerjiyle düşünemedim..." diye cevap verdim ben de.

"Rafe yanında mı peki? Geleyim mi?" Odanın kapısından giren Rafe'e bakarken "Evet," dedim. "gelmene gerek yok. İlaç alırım, toparlarım."

"Peki, bana haber ver. Olur mu?"

Telefonu kapatıp kenara koyduğumda yatağın kenarına oturan Rafe bana soran gözlerle bakıyordu. "JJ." diye cevapladım aklından geçen soruları anladığımda. Başını olumlu anlamda sallayıp elindeki suyu uzattı.

Suyu aldım, sonra diğer elini de uzatıp bana bir hap verdi. "Teşekkür ederim." diye mırıldanıp hapı yutmaya çalıştım.

Başım çatlıyordu ve içimin titrediğini hissediyordum. Boş bardağı Rafe'e verip yorganı üzerime çektim ancak o da benim üzerimden çekti.

"Ne yapıyorsun?"

"Asıl sen ne yapıyorsun? Ateşin var ve hâlâ üstünü örtmeye çalışıyorsun." Yorganı daha da çekip yatağın en ucuna götürdü. "Ateşim falan yok."

Yatağının yanındaki çekmeceyi açtı ve ateş ölçer çıkardı. Ağzımı açtım ve dilimin altına yerleştirmesine izin verdim.

"Ee?"

"36.9."

"Söylemiştim. Üşümüyorum. Sadece kumsalda otururken soğuk çarpmış olmalı, vücudumun ağrısından başka bir şeyim yok."

Bir şeyler homurdanıp durdu, sonra bana uzanıp tişörtümü çıkarttı.

"Hasta hasta mı sevişeceğiz?" Dediğime kahkaha atarak bana baktı. "İnan bana, hiç farketmez."

"Hayır tabii ki." Omuzlarını silkti ve bir şey dememeyi tercih etti. Beni kucağına alıp banyoya götürürken ona yalvarıyordum.

"Soğuk duş?! Asla olmaz, Rafe! Bırak beni!"

"Kıpırdanmayı kes. Ateşinin çıkmasını önlemeliyiz."

Suyu açtı ve şortumu, iç çamaşırlarımı da çıkarıp çıplak bıraktı beni.

"Lütfen." Kıyamıyormuş gibi baktı ancak suyun başımdan aşağı aktığını hissettim. İçimden olduğum duruma küfrederken Rafe şampuanı ellerine sıktı ve saçlarıma masaj yapmaya başladı.

Çok fena mayışmıştım. Ellerime, kollarıma, sırtıma, omuzlarıma, bacaklarıma, her yerime masaj yapmıştı. Köpüklerin içinde uyuyakalmamak için koluna tutundum ve bunu anlayınca hafifçe güldü.

"Hadi koca bebek, seni durulayıp kurutalım."

Beni gerçekten bir bebekmişim gibi küvetten çıkarıp havluya sardı. Sonra kucağında yatağa götürdü, kıyafetlerimi giydirip saçlarımı taradı ve kuruttu.

"Bunu kız kardeşlerime bile yapmadım."

Dediği şey iyi değildi ama yine de beni gülümsetti. "Bana aşıksın ama kabullenemiyorsun."

"Sana kesinlikle aşık değilim." Yastığımı indirip daha rahat bir pozisyona getirdi beni. Üzüldüğümü görünce sırıttı. "Sana aşık olsam bile asla bilemezsin, çünkü asla söylemem."

İç çekip gözlerimi kapadım ancak bir el yatmama izin vermedi. Çenemden tutup beni kendine çevirdi ve bana yaklaştı. Beni tam öpecekti ki elimle onu ittirdim.

"Neyin tavrını yapıyorsun?"

"Tavır yapmıyorum," dedim ancak yapıyordum. "hastayım. Sana da bulaşabilir."

Gözlerini devirdi. "Sikimde değil." Ben ne olduğunu anlayamadan dudaklarını benimkilere bastırdı ve istemsizce dudaklarım aralandı.

Çok halsizdim, yatarken bile bayılacakmış gibi hissediyordum ama şu an onu öpmek bana enerji veriyormuş gibiydi.

Bir süre sonra burnum tıkalı olduğundan nefessiz kaldım ve mecburen çekildim. "Birileri pek hasta değil gibi."

"Kes sesini." diye homurdandım ve gülmesine sebep oldum. "Uyumak ister misin?"

Başımı sallayınca dolabına yürüyüp ince bir yorgan çıkardı, vücudumun yarısını örtüp yanıma oturdu.

"Sen uyumayacak mısın?"

Gülümsedi. "Bakmam gereken bir bebek var."

———

aaa bölüm mü atmısım ya

rolling in the deep | cameronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin