•••
"Hadi ama! O kadar da kötü olamaz."
Rujumu düzeltmeye çalışırken Rafe oturduğum masaya yaslanmış pürdikkat beni izliyordu. Kafamı kaldırdım ve göz göze geldik.
"Eğer sen geliyor olmasaydın kesinlikle burada olmazdım."
Babası bir 'iş' partisi düzenliyordu ve Rose beni de davet etmişti. Ward biliyor muydu emin değildim ama umarım sorun çıkartmazdı.
"Ama ben geldim ve sen de burdasın." Gülümsedim ve aynaya dönüp kendime bir baktım. Makyajım tamamdı, elbisem zaten üstümdeydi.
"Güzelsin, bakma bu kadar." diyen Rafe'e döndüm ve gözlerimi devirerek sandalyemi geri çektim. Ayağa kalktığımda bakışları hâlâ benim üstümdeydi.
Bacaklarının arasına girdim ve elleri hiç
bekletmeden belimi buldu. Soğuk parmak uçları vücudumda dolaşırken sordum."Ne yapacağız biz?"
"Ne?"
İç çektim ve ona sarılmak istedim. Rafe hiç ama hiç hoşlanmazdı sarılmaktan. Ama babamla kavga ettiğimde bana sarılmıştı, geçen hafta hastayken yanımda uyuyakalmış ve kollarını bana sarmıştı. Ve ben yine istiyordum.
Boynuna sarılıp tepkisini bekledim. Bir süre bir şey yapmadı ancak iyi olup olmadığımı sordu. Sarılmayacağını anladığımda geri çekilmek için hamle yaptım ancak bir anda kolları sırtımı sardı.
Beni kendine bastırıp omzuma minik bir öpücük kondurdu. Bunu beklemiyordum.
"Bir problem mi var?"
"Yok," diye mırıldandım kafamı omzuna yaslayıp. "sadece bu ilişkiyi nasıl sağlamlaştıracağız?"
"Akışına bırak."
"Pekâlâ."
"Aşağı inmemiz gerekiyor." dediğinde ayrıldık birbirimizden. Papyonunu düzeltip yanağından öptüğüm Rafe önümden yürümeye başladı.
Ben ise bu gece sorun çıkmamasını diliyordum.
-
Ortamdaki insanların çoğu 45 yaş ve üstü olduğundan epey bunaltıcıydı. Üstelik dans eden çiftler için slow bir müzik açılmıştı.
"Ben sıkıldım."
"Ne kadar kötü olabilir ki demiştin, cevabını aldın mı?"
Gözlerimi devirdim ve önümdeki içecekten bir yudum aldım. Etrafa bakarken de Rose ile göz göz geldik, gülümseyip el salladım. Yanında duran Ward ise Rafe'e eliyle gelmesini işaret etti.
"Bir yere ayrılma." Beni uyaran Rafe gittikten sonra "Hanımefendi?" diye bir ses geldi.
Gelen sesle kafamı çevirdim. "Buyurun?"
"Çok şıksınız." Gülümseyen adama soğuk bir gülümseme verdim ben de. "Sağ olun."
Önüme döndüm ancak bir adım daha atıp yanıma geldi. Bir şey yapmazsam, konuşmazsam gideceğini varsaydım ama öyle olmadı.
"Partneriniz yok sanırım..." Etrafa bakındı. "Benimle dans etmek ister misiniz?"
"Ah.." Cevap vermek istedim ama nereden geldiğini anlayamadığım Rafe adamın omzunu kavradı. Umarım duymamıştır.
"Yanında benim olduğumu görmüyor musun?"
"Böyle bir güzelliği yanınızda tutuyorsunuz ama dansa kaldırmıyorsunuz Bay Cameron."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rolling in the deep | cameron
Fanfictionyou're gonna wish you never had met me [yarı texting.] ≠ drew starkey / rafe cameron fanfiction. #1 rafecameron | 06.09.21 #1 obx | 28.08.21 #1 jjmaybank | 27.08.21 #1 outerbanks | 29.08.21 #1 johnb | 01.09.21 #1 rudypankow | 06.09.21 #1 sarahcamero...