—ertesi gün—
Sabah annemin müthiş kahvaltı sofrasının kokusuyla uyandım. Annem diye demiyorum çok güzel yemek yapardı. Yapardı, yapardı da.. Ben anneme şirkette işe başladığımı nasıl söyleyeceğim?
"Annemm." dedim boynuna sarılıp öperken.
"Aman Esra, sırnaşma. Dün neredeydin sen? İzinliyim dedin çıktın gittin kızım?" dedi.
Sıçtık. Hayatımda en yalan söyleyemediğim kişi annemdi. Herkese söylerdim ama ona değil. Çünkü hep anlardı.
"Eee, annecim. Kahvaltı çok güzel olmuş ya. Valla ellerine sağlık." dedim konuyu geçiştirmeye çalışarak.
"Esra konuyu dağıtma. Neredeydin?" dedi.
Zaten eninde sonunda öğrenecekti. En azından tesadüfen ya da başkasından duymuş olmasın. Dürüstçe söylemem gerekiyordu.
"Anne ben işten ayrıldım." diyiverdim.
"Ne? Esra ne demek bu şimdi? Bu kadar evi tek başıma bir lokanta geçindirerek ayakta tutuyorum ben. Canım çıkıyor ne demek işten çıktım?"
"Dur dur sakin ol. İş buldum da çıktım."
"Nerede buldun?"
"Ya biliyorsun ben iş bulamıyordum. Üniversite bitirdiğim için de kıdemli bir konumda çalışmak istiyordum. Ve sonunda buldum annecim."
"Öyle mi? Neymiş ne peki?"
"Şirket."
"Ne şirketi?"
"Teknoloji."
"Teknoloji mi? Kuzum sen ne anlarsın teknolojiden. Orda yazılımcılar falan yok mu? Sen yazılımcı değilsin ki kızım."
"Ya öyle değil. Farklı departmanlar da var. Ayrıca dün işe girmek için bize test verdiler. En yüksek puan alanın şirkette iyi bir konumda çalışacağına dair."
"Ee?"
"Ve senin bu kızın, en yüksek puanı aldı."
"Şaka yapıyorsun."
"Hayır annem yapmıyorum. Şimdi giyinip gidicem beni bir departmana koyacaklar. Ben sana işteyken haber veririm."
"İyi peki hayırlısı olsun kızım. Nerede peki bu şirket adı ne?"
"Levent de. Adı da.. Imm adı Milenyum Soft."
Annemin gözleri açıldı. Bana bakmakla kaldı.
"M-milenyum Soft mu?"
"Bir şey mi biliyorsun annecim?"
"Kızım orası Ozan'ın şirketi."
Annem nereden biliyordu bunu? Daha düne kadar ben bilmiyordum.
"Nereden biliyorsun?"
"Biliyorum kuzum gazetelere görüyorum ben hep. Ama seni üzmemek için söylemiyordum."
O yüzden evdeki gazetelere ulaşmamı bir şekilde engelliyorlardı..
"Ne yapayım anne? Beni bir tek orası kabul etti. Ben 4 yıl o bölümü boşuna okumadım anne. Artık iyi bir makamda olmak istiyorum."
"Kuzum ben senin iyiliğin için diyorum. Ozan senin eski kocan. Yanlış anlama ben Ozan'ı çok sever ona da her zaman güvenirim. Ama bu yanlış Esra."
"Nesi yanlış anne? Bana şirkette demediğini bırakmadı. Yok senin ne işin var burda sen nasıl kazandın o üniversiteyi? Para koparmak için gelmişsin falan filan. Önüme çek bile koydu. Benim gerçekten onun parasını istediğimi düşünüyordu. Bu lafları tek tek yediricem ben ona."
"Esram sen bilirsin ama Ozan'ın şirketi ya hani? Her türlü onun parasını yiyeceksin."
"Ay olur mu anne ya? Ben kendi emeğimle başarımla kazanacağım o parayı."
"Peki sen bilirsin. Üzülen sen olma da."
"Olmam annem merak etme sen."Kahvaltı masasından kalkıp odama girdim. Kıyafetlerimi çıkarıp hazırlanmaya başladım. Renkli çiçekli bir elbise beyaz bir spor ayakkabı. Ve koldan asmalık küçük bir çanta. Biraz da elbisemin tonlarında far ve ruj ve eyeliner çektim.
İşim bittiğinde evden çıkıp bir taksiye bindim. Beni şirkete bıraktıktan sonra parayı verdim ve taksiden indim.
Saçlarımı savurup şirkete giriş yaptım.
"Haydi bakalım. Ozan Bey'in tutarsızlıkları an itibariyle başlamış bulunmaktadır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WELCOME HOME | EsZan
FanfictionAşktan korkan bir kız, deli aşık bir oğlan. Üstelik geçmişleri var. Esra ve Ozan