Islık çala çala yerime oturdum. Aslında amacım işten kaçmak değil hiçbir zaman olmadı. Sadece o kadar işi tek başıma hem yapamazdım hemde beni işten soğutmak için bana o kadar iş vermesini kabul etmek istemedim. Ayrıca müdürdüm ve elemanlarım vardı. Neden o kadar işi tek yapsaydım ki? Önünde iki tane incelemem gereken rapor vardı. Onları yarım saat içinde halledip hava almaya terasa doğru yöneldim. Asansörün gelmesini beklerken bir elin beni alıp bir odaya kapattı. Kim olduğunu düşünmek kaçınılmazdı tabi. Ozan.
"Ben sana o işleri sen yap diye verdim?!" dedi sinirle.
"Yaptım Ozan."
"Ne yaptın Esra hiçbir şey yapmamışsın. Hepsini dağıtmışsın. Bak Esra. Bu bizim gözümüzde işten kaçmak. Sana ne verildiyse onu yapacaksın. Müdür olsan bile o sana verilmiş. Başkasına yaptıramazsın. Neden müdür oldun sanıyorsun? Bu işte iyi olduğunu düşündüğümüz için. Onlar seninle aynı eğitimi almamış aynı seviyede değil. Az önce baktım raporlara hiçbir düzgün değil ya. Batırmak mı istiyorsun beni?"
"Ya ne alakası var Ozan? Ayrıca ben görevleri Musa Bey'e verdim. Gayet işinde başarılı biri. O da benimle aynı makamda. Ayrıca neden benim asıl bölümüm uluslararası ilişkilerken beni pazarlamaya koyuyorsun? Benim işim değil o."
"Madem işin değil neden kendi asıl işini başkasına yaptırdın? Çıkardığın iki rapor Esra."
"Off Ozan. Yapmasaydın Müdür. Ben müdürüm. Elemanlarım da var. Hem o kadar işi tabikide kendim yapmayacaktım. Ki yapamazdım da. Feraye Hanım gelmiş 2,5 saat içinde hallet diyor. Otuz kolum yok ya."
"Esra bir daha sana verilen işi başkasına yaptırma. Kendin yap. Yoksa son günün olur." dedi ve gitti.
"Yokso son gonon olor."
Gözlerimi devirerek odadan çıkıp kendi yerime gittim."Arkadaşlar yarın akşam şirketimizin 7. yılı. Ona özel bir akşam yemeği yiyeceğiz. Akşam sekizde mutlaka herkes burda olsun." dedi Ozan çalışanlarına gülerek
Tabi bana gelince gülüşü sönüyordu. Ne zaman bitecekti bu nefret Ozan? Ne zaman gerçek Ozan'a döneceksin?
Onu bir şekilde kendimle barıştırmam gerekiyordu. Ben bunların hiçbirini hak etmiyordum. Acaba kaçan kovalanır taktiğini mi uygulamam gerek? Biraz naz biraz trip yokmuş gibi davranmam doğru olur muydu? Belki farkında olmadan bana alışmıştır ve hareketlerimde değişiklik görünce suçu kendinde arayacaktır?
Evet düşününce çokta mantıksız değil.
Bu düşündüklerimi onun gözlerinin içine baka baka düşünüyordum.
Çok değişmişti Ozan. Yakışıklı olmuştu. Öncedende çok tatlıydı. Bu sefer saçlarına vücuduna yaptığı değişikliklerle daha bir etkileyici görünüyordu. Gerçekten yakışıklı olmuştu.Oturduğum yerden kalkıp Ozan'ın yanından geçtim. Kolumu tuttu.
"Nereye gidiyorsunuz Esra Hanım?"
"B-ben gelemeyeceğim yemeğe."
"Neden?"
"Benim evde işim var. Size iyi eğlenceler." dedim yavaş yavaş çıkışa doğru adım atarken.
"Esracım. Sende müdürsün. Orda senin olman lazım ama." dedi Çağla Hanım.
"Hayır Çağla Hanım. İşim var ve bilmiyorum. Gelmek istemiyorum. Öyle şahşahlı ortamlar bana göre değil. Gerçekten."
"Bir sıkıntı mı var Esra?"
"Hayır, hayır yok. Dediğim gibi."
"Sen bilirsin o zaman. Yarın görüşürüz."
"Görüşürüz."
Çantama sarılıp şirketten çıktım. Taksiye doğru yol alırken Ozan'ın arkamdan seslendirdiği duydum.
"Esra!" dedi yanıma hızla gelerek.
"Efendim Ozan Bey?"
"Nereye gidiyorsun sen? Burası şirket kafana göre hareket edemezsin."
"Ne diyorsun ya? Basit bir kutlama yemeği. Eğlencenizi paylaşmak istemiyorum Ozan Korfalı. Size iyi günler."
Kolumdan tutup kendine çekti.
"Noldu sana? Durgunsun."
Gel de Ozan. Gel de ve çek kurtar beni bu belirsizlikten.
"Bir şey yok. İyiyim."
"Bana bak biri bir şey mi söyledi bir şey mi yaptı sana?"
"Hayır."
"Ben mi yaptım?"
"Hayır sende yapmadın Ozan. Ama artık bana da diğer elemanların gibi davranırsan mutlu olurum. Düşmanın değilim ben senin."
"Ben ne yaptım Esra sana?"
"Ozan herkese gülücük neşe saçıyorsun. Bana gelince suratın nemrut kırıyor. Ben sana karşı böyle değilim. Hiçbir zaman da olmayacağım. Benden intikam almak için bu tür şeylere gerek yok. Git deseydin giderdim."
"Git dedim Esra. Kalmayı sen seçtin. Senden haz etmediğimi bile bile işe girdin. Sonucuna da katlan." dedi arkasını dönerken.
Şirketin arka tarafındaydık ve bizi kimse görmüyordu.
"Ya insan olmayı dene biraz. Ben sana hiçbir şey yapmadım. Benden neden nefret ediyorsun?" diye isyan ettim.
"Beni terk eden sendin Esra! Unutma."
"Ben senden boşandım. Bir sor. Neden? Sen neden kendinde hiçbir suç aramıyorsun? Ne biçim biri olmuşsun sen?"
"Benim hiçbir suçum yok Esra. Benden boşanmak isteyen de benimle mantık evliliği yapanda bana 100 kere aşık olmadığını söyleyende sendin. O zaman neredeydi bu merhametli kalbin? Ben sana deli gibi aşıktım! Deli gibi seviyordum seni. Sen gittikten sonra ben nelere düştüm biliyor musun? İyi günde kötü günde demiştik. Biraz sıkıştığında hemen terk ettin beni! Birazcık dişini sıkamadın."
"Se-sen çok nankör biri olmuşsun. Ben olmasaydım bu şirket olmazdı Ozan. Bunu unutma tamam mı?" dedim ve hızla yürüyerek şirketten uzaklaştım.Kalırım aşk mantık Ozan arasında. İntikam yok. Ben seni hala seviyorum Ozan Korfalı. Ben senden hiçbir zaman nefret etmedim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WELCOME HOME | EsZan
FanfictionAşktan korkan bir kız, deli aşık bir oğlan. Üstelik geçmişleri var. Esra ve Ozan