İNTİKAMLAR

1K 44 2
                                    

Ertesi gün olduğunda tatilden döndükleri haberini aldım. Hemen hazırlanmaya geçtim. Güzelce giyindim. İstifa için değil. Kendime yeni şirket hemde Milenyum Soft'un en dişli rakipleri olan şirketlerle konuşmak için güzel giyindim.

 Kendime yeni şirket hemde Milenyum Soft'un en dişli rakipleri olan şirketlerle konuşmak için güzel giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayakkabımı ve çantamı krem tonlarında kullanıp evden çıktım. Taksi tutup şirkete yönlendirdim.
Böyle olmasını ben de istemezdim.
Sana deli gibi aşık kadının sana ihanet ediyor. Uyuyorsun Ozan Korfalı..
Taksiden inip şirketin turnikelerine geldim. Kartımı basıp içeri girdim. Girdiğim anda tüm gözlerin rotası bana döndü. İlk defa bu kadar şık giyinmiştim. Feraye yanıma gelip "Esra ne güzel olmuşsun." dedi.
"Esra değil, Esra Hanım." diyip ufak gülüş atıp uzaklaştım.
Eh, bundan sonra belki de rakip şirketin kurul toplantısı başkanı mı dersin? Yönetici mi dersin.. Orası sana kalmış Ozan.
"Pınar Ozan içerde mi?" dedim.
"Evet, Ozan Bey içerde." dedi 'Bey' kelimesini vurgulayarak.
"Sağol." dedim ve odaya girdim.
Kapıyı kapatırken "Selam." dedim.
"Merhaba? Özel bir gün mü?" dedi garipseyerek.
"Hayır değil. Gerçi belki.."
"Anlamadım." dedi.
"Sen haklıydın. Burda olmam hataydı. Biz beraber olamazdık. Çünkü bizim rakip olmamız gerekti. Yanlıştı. Şimdi daha büyük yanlışlara." dedim istifa dilekçemi imzalarken.
"Esra ne diyorsun? Ne yapıyorsun? Ben hiçbir şey anlamıyorum."
"İstifa ediyorum Ozan. Kendine ve Çağla'ya iyi bak." dedim kalemi kağıdın üstüne bırakırken.
Kapıya doğru yöneldim. Elimden tutup kendine çekti. Beklediğim bir hareketti.
"Hiçbir yere gidemezsin."
"Neden?"
"Biz sana çok güvenerek pazarlamaya koyd.."
"Öyle mi? Neden peki benim asıl iyi olduğum eğitimini aldığım yer uluslararası ilişkilerken beni pazarlamaya aldın? Ben söyleyeyim. Benden intikam almak beni yormak için. Güven değil olay Ozan. Çocuk yok senin karşında. Tutarsızlıkların yetti. Bir dediğin bir dediğini tutmuyor. Hayatın çelişkilerle dolu. Net olmayı dene biraz. Merak ediyorum.. Gece yastığa başını koyduğunda rahat uyuyabiliyor musun? Kırdığın kalplerin taneleri kalbine batıyor mu? Üzdüğün kişilerin ertesi gün suratına nasıl gülebiliyorsun? Sen çok acımasız birisin. Bunu bil. Seni bir daha görmek istemiyorum." dedim.
"Ne diyorsun sen? Ne anlatıyorsun?" dedi isyankarlıkla.
"Diyorum ki, Çağla'yla beraberken başkasına gitmek ayıp değil mi Ozan Korfalı? İki sevde kalbinde yük yapmıyor mu?"
"Çağla ne alaka şimdi?"
"Dün gece seni öperken pek bi mutluydun?"
"Esra Çağla dün çok sarhoştu. Ne yaptığını bilmiyordu. Ben kaç defa engel oldum. Bilmiyorsun."
"Ozan.. Bu anlattıkların ne? Seni beni o gece öptün benim kucağımda yattın! Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi davrandın. Ya sarhoştun evet! Evet. Ama sen zaten hep tutarsızdın? Dün Çağla.. Ne yapmaya çalışıyorsun? Beni üzdüğün kırdığın yetmedi mi?"
"Ben dediklerini anlamıyorum Esra. Ama ben o gece çok sarhoştum. Gözüm dönmüştü. Bilmiyorum gerisini anla."
"Bitti. Olan oldu Ozan. Ben gidiyorum." diyip ağlayarak şirketten çıktım.
Olanı olduramamıştım. Ama her şey yeni başlıyordu..

WELCOME HOME | EsZanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin