6.Bölüm-Özledim

227 20 26
                                    

6 bölüm olmuş mu cidden ya?.. Bu bölümü saymazsak 5 bölümdür Onur ve Kevser ayrı mı şimdi... Çocuklarım 😢

Bu bölüm istediğimiz olur mu hiç bilmiyorum yazdıklarımın sadece konusunu önceden belirliyorum, gerisi yazınca kendiliğinden bilinçaltıma yerleşiyor.

Ve inanın bana olayı nasıl tatlıya bağlayacağımı asla bilmiyorum...

Hazırsanız bölüme geçelim...

Satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

İyi Okumalar 😎😉

Baş ağrısı ile gözlerimi aralayınca elim istemsizce başıma gitmişti. Dişlerimi sıkıp sıkı bir nefes çektim içime.

Elimi başımdan çekip gözlerimi etrafımda gezdirdim.

Tanıdık gelen bir yerdi fakat hâlâ nerede olduğumu çözememiştim.

Yattığım yerde doğrulup oturur pozisyona geçtiğimde bir aydınlanma yaşamıştım.

Eski evimdeydim.

Peki abim neredeydi?

Ayağa kalkıp ağır adımlarla yürüdüm. Oturma odasına baktığımda abimin koltuğa uzanmış uyuduğunu gördüm. Aceleyle odama gelip dolaptan bir battaniye aldım. Battaniyeyi düzgün bir şekilde üzerine örttüm.

En son arabadayken neden birden kendimi burada bulmuştum?

Adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Bir bardağa su doldurup mutfakta masanın yanındaki sandalyeye oturdum.

Parmağımı bardağın ağız kısmında gezdirip diğer kolumu masaya yaslayıp çenemi de elime yasladım.

Şuan nasıldı acaba? Yoğun bakımdan çıkarılmış mıydı?

Diğer kolumu da masaya yaslayıp yüzümü ellerim arasına aldım. Parmaklarımla saç diplerime masaj yapıp stresi azaltmaya çalışıyordum.

"Sen ne zaman uyandın?"

Alıştığım sessizlikte birden duyduğum sesle irkilip yerimde sıçramıştım.

Başımı kaldırıp gözlerimi gözlerine kenetledim.

"Fazla olmuyor."

Gözlerim tekrar boşlukla buluştuğunda nefes almayı unutmuş gibiydim.

"Yine neye canın sıkıldı?"

Gözlerimi boşluktan ayırmadan cevapladım.

"Onu görmeye gidemez miyiz?"

"Bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık olduğu için hiçbir şekilde ziyatetçi alamazlar."

Yanaklarımı şişirip nefesimi yavaşça verdim.

Melodi sesi duyunca gözlerimi boşluktan zorla ayırıp telefona dikkat kesildim.

Cebinden telefonunu çıkarıp ekrana kaşları çatık bir şekilde baktı.

"Efendim Hakan?"

Karşı taraf bir şeyler söylüyor abim ise arada bir 'hıhı', 'öyle mi' gibi şeyler söylüyordu.

Telefonu kapatıp gözlerimin içine baktı. Neden tuhaf bakıyordu?

"Bir şey olmuş ama bayılmayacağına söz ver."

Kaşlarımı çatıp ona bakınca tekrar konuştu.

"Tamam, sadece dalga geçiyordum."

Önümde duran su bardağını alıp içindeki suyu bir dikişte içti.

MECBURİYET - IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin