7 Temmuz 2021: 02.10 --> Başlangıç
15 Temmuz'a özel bölümümüz olmasın mı?
Bu bölüm biraz değişik. Üç kişinin gözünden anlatılıyor. İlerleyen bölümlerde de aynı şekilde olacak fakat bu üç kişi iki kişiye de düşebilir...
Onur biraz sürünsün istiyorum. Evet, aldatmadı fakat bunu saklaması bile bir hataydı.
Bu bölümde Kevser'in küçükken yaşadığı ve şu ana kadar bilmediğimiz şeyleri, Kevser'in final bölümünde yaşadıklarını Onur'un anlatımıyla göreceğiz ve Kevser'in abisini tanıyacağız...
15 gün erken attım bölümü fakat seri bir şekilde gelir mi? Orası muamma.
Yine de Ağustos' u bekleyecektim ama ben bile şuan devamında neler yapacağım düşüncesiyle bu derece meraklanıyorsam sizi düşünemiyorum...
1.kitap final olduktan sonra bayağı bir kişi katıldı aramıza... Sizler de hoş geldiniz :)
Sizlerden istediğim bol yorum yapmanız ve oy vermeniz...
Bölüme geçelim...
Gözümden akan bir damla yaş telefonun ekranına düşmüştü. Ekranın üzerinde sabit duramayıp elime düştü.
Kendi yaptığım yine beni bulmuştu. Bunca yıldır kimseye güvenmemiştim, şimdi de güvenmemeliydim. İkinci kez birisine güvenmiştim ve benim güvenim bana acı olarak dönmüştü.
Kapının arkasına yaslanmış öylece telefondan onların fotoğrafına bakıyordum.
Ne zaman aldatmıştı beni?
Hastanede tanışmışlardı tam anlamıyla, yoksa nikah dışında önceden tanışıyorlar mıydı?
Düşündükçe düşünüyordum, düşündükçe dibe batıyordum.
Kumlarda kayan teker sesini işittiğimde kapıya biraz daha yaslanıp telefonun ekranını kilitledim. Artık çığlık atmasam bile ağlıyordum ve bu durdurulması imkansız gibi görünüyordu.
Ağlamak dışında hiçbir eylem gösteremiyordum. Ne hissediyordum onu bile bilmiyordum.
Hissettiğim şey hissizlik miydi yoksa?
Yaslandığım kapının ardında birisinin olduğunu hissettim. Gözlerimi kapatıp korkuyu görmezden gelmeye çalıştım.
Boşta olan elimi kalbimin üzerine götürüp alt dudağımı dişledim.
Kapı hareket edince o kişinin de benim gibi kapıya yaslandığını ya da kapıdan destek aldığını hissettim.
Ben o kişiyi değil onu hissettim.
Bir sürtünme sesi geldi ardından. Yere çökmüş olmalıydı.
Sesi net olmasa da duyabiliyordum. Sahi, ben onun konuşmadan çıkardığı sesleri nasıl anlayabiliyordum? O kadar tanımış mıydım onu? Ne kadar tanıdıysam, bir o kadar da tanımamıştım anlaşılan.
"Bırakma beni." diyordu sadece.
Aldatılan bir kadın... Bırakmayacaktım, öyle mi? Trajikti.
"Anladığın gibi değil." demişti.
Daha ne anlayabilirdim? Görsel kanıt vardı, şahitleri vardı ve en önemlisi, kendisi itiraf etmişti.
"Yemin ederim, gördüğün, anladığın gibi değil..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBURİYET - II
Mystery / ThrillerKapak tasarımı @zemherigltp 1.Kitabı okumadan bu kitaba başlamayın. #1 Kevser (25.06.2021) #1 Lamia (24.07.2022)