MECBURİYET - II

17.Bölüm-Hayret

Bölüm baştan sona Onur'un bakış açısı ile anlatılacak. Bölümün büyük bir kısmı şimdiye kadar Kevser'in gözünden okuduğumuz kısmı olacak.

Emeğimin karşılığı olarak oy ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen...

Birisi adımı sesleniyordu fakat kim olduğunu çözemiyordum.

Çok fazla uykum vardı.

"Onur kalk!" Yüksek ses korkmama sebep olmuştu. Hızla yattığım yerde oturur pozisyona gelip gözlerimi açtım.

Başımın döndüğünü hissetmemle gözlerim kendiliğindem kapanırken bir elimi refleksif bir şekilde başıma götürmüştüm.

Kevser neredeydi?

"Sana bir şey soracağım ve bana adam akı-"

Sesler uğultu gibi geliyordu kulağıma.

"Onur ben hamileyim."

Gözlerimi yavaşça açıp karşımdaki yüze baktım.

"Ee?"

Bu bilgi ne işime yarayacaktı?

"Karnındaki ikimizin bir parçası."

Hâlâ ayılamamıştım. Başımı ağır ağır salladım.

"Hayırlı olsun."

Konuştuğum kişinin önünde duran Kevser'e döndü bakışlarım.

"Sen ne soracaktın?"

Aslında diyeceğim şey "Nereye gittin?" olacaktı ama ağzımdan öyle çıkıvermişti.

Boynunu kıtlattı.

"Berna ile ilişki yaşadın mı?"

Berna kimdi? Ne ilişkisinden bahsediyordu?

"Onur, Berna'nın karnındaki bebek senin mi?"

Omuzumu silktim. Nereden bilecektim ben kimin bebeği olduğunu?

"Bilmiyorum."

Gözleriyle eş değerde ağzı da "o" şeklini almıştı.

Geriye doğru adımladı. Bir saniye bile geçmeden yanağımda hissettiğim sızıyla başım yana savruldu.

Arkasına döndüğünde üvey annemin kızına daha şiddetli bir tokat atmıştı.

"Allah sizin belanızı versin!"

Neler oluyordu?

Karşımda duran beden kollarını birbirine bağlayıp başıyla Kevser'i işaret etti.

"Peşinden git biricik karının. Maazallah kendine bir şey yapmaya kalkışır falan."

Eş zamanlı olarak göz devirmişti.

Neden kendine zarar verecekti ki?

Babama mı bir şey olmuştu?

"Kendisi ilişki yaşadığımızı öğrenmiş olabilir."

Ne saçmalıyordu bu?

Ameliyathanenin kapısına baktım. Kötü bir şey olmadığı diğerlerinin sakinliğinden belliydi.

Çok fazla beklemeden Kevser'in peşinden ayaklandığımda o kızın sesini duydum yine.

"Git git, tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır elbet."

Şuan cidden Berna'ya kafa yoracak durumda değildim

Arkasından ona yetiştiğimde adımlarımı yavaşlattım.