MECBURİYET - II

7.Bölüm-İstek

Selamün Aleyküm...

Bu bölüm çıtayı biraz aşabilirim, rahatsız olursanız şimdiden özür dilerim fakat anlamanız için ipucu vermem lazım...

Bol bol yorum💬 yapmayı ve vote⭐vermeyi unutmayın.

İyi Okumalar

Bilincimin tamamen dış dünyaya hakim olduğumu anlamıştım. Gözüme çarpan güneş ışığı rahatsızca kıpırdanmama sebep olsa da yüzümü Onur'un göğsüne gömüp gözümü ışıktan kurtarmıştım.

"Günaydın bebeğim."

Şuan hiçbir şekilde konuşma isteğim yoktu. Bıraksalar tekrar uyuyabilirdim.

"Günaydın." Çatallaşan sesimden dolayı tuhaf bir ses tonuyla konuşmuştum.

"Uykunu alamadın demek..."

Başımı belli belirsiz sallayıp kollarımı beline daha sıkı doladım.

Ellerini kollarıma götürüp ardından ellerimizi buluşturdu. Beni kendinden ayırdığında hem hissettiğim rahatsızlık hem de güneş ışığına sebep olarak mızmızlanmıştım.

Ellerimi başımın yanlarına koyunca kaşlarımı çattım.

"Güneş geliyor! Gözlerimi açamıyorum."

Işığın yakıcı hissi gidince gözlerimi araladım. Karşımda gördüğüm Onur'un yüzü kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.

"Üstümde ne arıyorsun?"

Başını iki yana sallayıp gülümsedi.

"Canım istiyor."

Tek kaşımı yukarıya kaldırmıştım istemsizce.

"Bir hamlemle seni düşürürüm, biliyorsun değil mi?"

O da tek kaşını kaldırıp alayla cevapladı. "Ben de tek hamlemle tüm ağırlığımı üzerine veririm, biliyorsun değil mi?"

Gözlerimi kısıp meydan okurcasına ona baktım. Aynı anda o da gözlerini kısınca gülme isteğimi bastırmaya çalıştım.

Gözleri dudağıma kayınca bedenimi sola döndürüp yataktan aşağı ittim.

İtmesine itmiştim fakat onunla birlikte ben de düşmüştüm. Alnım göğsüne çarpınca gözlerimi sıkıca kapattım.

"Ne diyorduk buna? Kurduğun tuzağa kendin düşmek mi?" Ardından ufak bir kahkaha atınca kaşlarımı çatıp yüzümü yüzüyle aynı hizaya getirdim.

"Lan iki saattir siz... Ohoooo ohohoo..."

Odaya giren abimin sesini işitince hızla Onur'un üstünden kalktım. Yüzüne baktığımda tek eliyle gözlerini kapattığını gördüm.

"Ab-" Sözümü kesmesiyle kızaran yanaklarım biraz daha kızarmıştı.

"Tamam tamam bir şey görmedim ben."

Tam konuşacakken odadan çıkmış kapıyı da kapatmıştı.

"Onur!" Gözlerimi ne zaman yatağa oturduğunu bilmediğim Onur'a çevirince başını başka yöne çevirmişti.

Sanırım daha önce bu şekilde bir yaklaşımda bulunmadığımızdan dolayı şimdi yaşadığımız şey onunda utanç duygusunu ortaya çıkarmış, yanakları kızarmıştı.

Küçük adımlarla dolaba ilerleyip kapağını açtım. Birkaç dakikalık düşünmenin ardından bir tunik bir de bol pantolon alıp yatağın üzerine bıraktım.

Banyoya girip işlerimi hallettikten sonra odaya döndüğümde Onur'un çoktan üzerini değiştirmiş olduğunu gördüm.

Çekmeceden siyah deri kemerini alıp takınca ben de üzerimi değiştirmeye başlamıştım.