19.Bölüm-Test

103 6 1
                                    

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın!

ONUR

Ezan sesiyle gözlerimi araladığım sırada bakışlarım kolumun üzerinde yatan kadına döndü.

Aşık olduğum kadın.

Bebeğimin annesi...

Bu düşünce yüzümde bir gülümsemeye sebep olurken dirseğimin üzerinde durup alnına hafif bir öpücük bırakıp, bedeninin altındaki kolumu çektim.

Ellerimi karnına koyup bebeğimizi hissetmeye çalıştım.

Karnının üç yerinden de öpüp kulağımı karnına yasladım.

Kendi bendeninin içinde bir can olduğunu bilmek, o canı 40 hafta boyunca taşıyacak olmak nasıl hissettiriyordu acaba?

Daha kaç haftalık olduğunu bilmiyorduk. Tahminim babamın öldüğü gün var olması yönündeydi.

En kısa zamanda kadın doğum doktoruna gitsek iyi olacaktı.

Daha önceden düşük yaptığımız için ne olur ne olmaz kontrolden geçmemiz gerekirdi.

Eli, saçlarımın arasındaki yerini alınca gülümsedim.

Diğer elini de kafamın hemen yanına, karnının üzerine koydu.

"Günaydın..."

Uykulu çıkan sesi yüzümde bir gülümsemeye sebep oldu.

Karnının üstündeki elini tutup avuç içini öptüm.

Elini karnının üzerine geri bırakırken karşılık verdim.

"Günaydın!"

Başımı karnından kaldırıp gülümseyerek yüzüne baktım.

"Hadi kalk, kahvaltı yap. Sonra hastaneye gideriz."

Saat 11 gibi uyanmış, Kevser'e kahvaltı hazırlayıp geri yatmıştım.

Tam şuan saat 13.30'u gösteriyordu.

Kaşları çatıldı. "Ben neden kalkamadım sahura?"

Sesi şüpheciydi. "Alarmını ben kapattım."

Sorgulayan bakışlarını bana vaad ediyordu.

"Kevser saçmalama, dün nasıl olduğunu gördük."

Elimi karnının üzerindeki elinin üstüne koydum.

"Sen hamile bir kadınsın artık. İkimizin de dikkat etmemiz gereken konular var."

Yüzünde bir tebessüm oluştu.

Elini sakallı yanağıma koyup baş parmağını hareket ettirdi.

"Seni seviyorum. Hem de çok fazla..."

Gülümseyip burnunun ucuna bir buse kondurdum.

"Ben de seni seviyorum. Deliler gibi..."

MECBURİYET - IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin