1.Bölüm

10K 233 98
                                    


"O çok konuşmaz, kusuruna bakma sen onun Hamit."

Nazlı dayısının sesini duyunca yavaşça kafasını kaldırdı. Yorgun gözleri salonda oturan insanlarda gezindi ve bakışlarını camdan dışarı çevirdi.

"Hep böyle midir bu Şinasi? İşimiz zor yoksa. Biliyorsun bizden başka kimse almaz yeğenini. Elden çıkarmaya çalışmıyorsun değil mi?"

Şinasi karşısındaki adama bir de yeğeni Nazlı'ya sinirli gözlerle baktı. Nazlı camdan dışarı bakıyordu, herkesle bağını koparmıştı. Yorgun gözlerini yavaşça kırparak açıp kapıyordu. Saçlarını yolmak istedi kızın.

"Ne diyorsun Şinasi sen?! Ne kakalayacağım gördün işte arada konuşur, sesi soluğu pek çıkmaz. Aşını suyunu hazır eder senin oğlanın."

Hamit gelin olarak alacağı kıza baktı. Acıdı kıza, pek solgun ve yorgun duruyordu.

Şinasi'nin kulağına eğildi yavaşça, sessizce fısıldadı.

"Bakire değil mi? Bilirsin el değmemiş azra makbuldür."

Şinasi koltukta gerilen bedeniyle geri çekildi. Adama göz ucuyla baktı. Ne diyecekti? Nazlı'ya dokunduğunu söylese rezil olurdu. Kızı başından atamazdı. Değil dese de almazlardı. Hin fikirleri döndü kafasında.

"Öyle Hamit öyle. Merak etme sen, eli erkek eline değmedi bile kardeşim."

Nazlı duyduğu sesle gözlerini kapadı. Ölmek istiyordu. Saçlarını yolup, yolduğu saçlarla kendini asmak istiyordu. Bedeni uyuşmuştu yine. Ölme arzusunu bastıramıyordu. Dayısının ellerinin değdiği vücudunu yakmak istiyordu.

Bu dünya kadınlar için cehennemdi.

Hamit tatmin olmuş şekilde gülümsedi. Yavaşça ayaklandı.

"Tamamdır Şinasi. Kısa sürede hallederiz nikah işlemlerini. Bizim oğlanda beğendi zaten sizin kızı."

"Anlaştık Hamit, yine konuşuruz."

Hamit kısa süre içinde evden çıktı. Şinasi kapıyı kapar kapamaz Nazlı'nın dibinde bitti. Kolunu ittirdi.

"Bari adamın yanında konuş orospu!"

Bakışlarını bir an bile çevirmemişti ona Nazlı. Alışıldık cümleler onu şaşırtmıyordu.

"Konuşsana lan ben seni sikmeden!"

Tepki vermedi. Konuşmazdı Nazlı, cevap vermezdi. Sevdiği insanlarla konuşurdu o da uzamazdı bile. Ürkekti çok ürkek.

Kapının zil sesiyle Şinasi Nazlı'nın dibinden ayrılıp kapıyı açtı.

"Nazlı'ya geldim nerede?"

"Ne işin var senin burada, gelme demedim mi ben sana?!"

Pelin karşısındaki pezevenk Şinasi'ye baktı. Lakabı pezevenkti. Nazlı'ya dokunduğunu öğrendiği andan beri, ona zorla dokunduğunu öğrendiği andan beri, Nazlı'yı kurtarmak için çabalıyordu.

"Kes sesini be sikerim şimdi belanı, çekil önümden!"

Elinin tersiyle adamı itip salona Nazlı'nın yanına girdi. Nazlı gelene kafasını çevirdi. Pelin'i görünce solgun dudaklarında canlanan minik tebessüm, Pelin'e ilaç oldu.

"Nazlı'm... Ne yapıyorsun bakalım?"

Nazlı gülümsedi Pelin'e.

"İyiyim..."

Pelin Nazlı'nın ela gözlerine baktı uzunca yanağını okşadı. Bitti dedi içinden. Bu tam olarak bir kaçış olmasa da bitti dedi.

"Hadi gel odaya geçelim kızsal birşeyler konuşmam lazım senle."

Şinasi kaşlarını çattı. "Ne kızsalı kız otur oturduğun yerde eve de gelme bir daha yüzsüz-"

Pelin lafını kesti.

"Senin belanı sikeceğim bak az kaldı, babamı ararsam o zaman görürsün yüzsüzlüğü!"

Pelin'in babası eli kolu uzun bir adamdı. Kimse ne iş yaptığını bilmezdi ama herkes ona saygı duyardı. Bir bilseydi Nazlı'nın halini, yaşadıklarını o zaman Şinasi'ye dair tek bir hücre bırakmazdı geri. Bu yüzden Pelin'in Nazlı'yla görüşmesini istemiyordu.

Pelin Nazlı'yla beraber odaya girdi ve kapıyı kitledi. Nazlı gözlerini kıza çevirdi. Ne oldu der gibi baktı.

Pelin kızı beyaz pikeli yatağa oturttu.

"Nazlı beni iyi ve dikkatli dinle. Sadece bana odaklan..." sesini alçalttı Pelin. "Seni burdan götüreceğim."

Nazlı'nın yorgun gözleri umutla parladı. Bülbül gibi şakıyacaktı neredeyse.

"Nasıl?"

"Şş sessiz ol. Bu gece seni burdan alacağım. Babamın bana aldığı yeni ev söylediğim sana, oraya gideceğiz beraber..."

Nazlı'nın gözleri doldu. Bir damla gözyaşı aktı yanaklarından. İnanamadı. Bitecekti, o adamın vücuduna değen pis elleri artık olmayacaktı.

2 yıldır yaşadığı bu kabus, onu kadın yapan bu kabus bitecekti. Pelin'e sarıldı sıkıca, boynuna öptü kokladı. Pelin Nazlı'nın şansıydı.

"Nazlı'm ama bunun için mecbur biriyle evlenmen lazım... senin iyiliğin için."

Belki çok anormal bir durumdu fakat Nazlı garipsemedi. Evlenme olmasaydı çok daha güzel olurdu ama sorgulamadı bile. Her seferinde tecavüze uğradığı bedeni bir adama ait olacaktı. Tanımadığı biri bile olsa o kocası olacak adama razıydı. Yeter ki bitsindi bu acı.

"Bak korkma babamın çok yakından tanıdığı biri. Adı Akgün yirmi sekiz yaşında. Babam asla güvenmediği biriyle bu yola sokmaz seni. "

Nazlı yavaşça gülümsedi ve dolu gözleriyle konuştu.

"Ben herşeye razıyım Pelin."

Pelin sardı sarmaladı çocuk gibi savunmasız olan kızı. Şefkatine boğmak istiyordu Nazlı'yı. Evladı gibi sarmak, yanından ayırmak istemiyordu.

Yavaşça ayırdı kızı kendinden.

"Nazlı'm..." kolundaki saate baktı. "Saat dokuzu çeyrek geçiyor, saat on bir gibi burada olacağım. O pezevenk Şinasi akşam maça gidecekmiş ben seni alacağım, Serkan'larla.

Serkan Pelin'in kuzeniydi ve Yusuf Bey'in yani aynı zamanda babasının da sağ koluydu.

"Geç kalma Pelin, korkuyorum... Dokunacak diye..."

Pelin çaresiz gözlerle onu izleyen kızın gözlerini öptü. Nazlı'ya geç kalamazdı, her şeyi geç öğrenmişti, ve geç öğrenerek zaten geç kalmıştı. Bir daha olmayacaktı bu. Bu gece Nazlı yeni hayatına merhaba diyecekti.

&

Anlık gelişen bir kurguyla buradayım ve herkese selam👋

Nazlı gibi hayatın sillesini en acı şekilde yemiş olan bir karakter benim için çok özel... Düşüncelerini ve acısını nasıl yazacağım bilmiyorum çok acı... ama güçlü 🦋

Yorum yaparmısınız ilk bölüm nasıldı? ☺️

Ve buraya Nazlı için bir beyaz kalp koymayı unutmayın🤍

Düşüncelerinizi bekliyorum 🥺❤️

İnstagram; @nidademiiirel

Güneşi GörmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin