𝐝𝐨𝐤𝐮𝐳•

237 25 30
                                    


"Buraya bakın, çocuklar!" Jesse'nin neşeli sesini duyduğumda, elimdeki bira şişesini dudaklarımdan ayırıp ona yöneldim.

Tüm gün boyunca, elinden düşürmediği palaroid fotoğraf makinesiyle anı ölümsüzleştirmeye çalışmıştı. Poz vermek için ellerimi yanımda oturan Jadon'ın boynuna doladım. O da kolunu belime yerleştirerek kameraya gülümsediğinde dudaklarımı yanağına bastırdım. Jesse, makineden çıkan fotoğrafı netleşmesi için sallayarak bana uzattığında kıkırdayarak Jadon'a gösterdim. Bu fotoğraf da, diğer özel günlere ait fotoğraflarımın asılı olduğu duvarımda yerini alacaktı.

Her ne kadar zaman aşımına uğramış olsa da, Mason'ın aylar önce düzenlemek istediği hoş geldin partisi için sonunda toplanabilmiştik. Avrupa şampiyonasında eski yakınlıklarını tekrar kazanmışlardı. Mason da kindar biri olmadığı için aralarındaki bu sorunu kolayca halletmişlerdi.

Masanın ortasına devasa büyüklükte bir pizza konulduğunda Phil ve Jack, buraya geldiğimizden beri flört ettikleri kız grubunu bırakarak koşar adım yanımıza gelip masaya oturdular. Birbirlerine meydan okurcasına baktıktan sonra pizza dilimini tek ısırıkta bitirdikleri için ellerini havaya kaldırarak beşlik çakmışlardı.

"Manchester'da yaşamaya alışabildin mi, Nora? Harfleri yutarak konuştuğundan ne dediğini anlamak için birkaç saniye Jack'in yüzüne boş bir ifadeyle baktım. Phil, büyük bir kahkaha atarak adeta tercüman edasıyla Jack'in söylediklerini anlayabilmem için tekrarladı.

"Aslında, hâla alışmaya çalışıyorum diyebilirim. Senin nasıl gidiyor peki?" Daha fazla pizza yiyebilmek için önündeki viski bardağını kafasına dikti. Yüzü tuhaf bir ifadeye büründüğünde gururla konuştu. "Ben de, herkes buraya en kısa sürede alışmam için ellerinden geleni yapıyor diyebilirim. Pep, bu yazın yıldız transferinin benim olacağımı düşündüğünü söyledi. Premier Lig, Şampiyonlar Ligi ve FA Cup. Bu sezon bütün kupalar mavilerin olacak Nora!"

"Evet, Pep benim de gördüğü en yetenekli genç yıldızlardan biri olduğumu söylemişti Nora." Phil; homurdanarak konuştuğunda, Jack attığı kahkahanın ardından Phil'in yanağına büyük ve sulu bir öpücük kondurdu. Phil ise yüzünü buruşturarak koluyla yanağını silmeye çalışmıştı.

Ben, muhabbete dahil olabilmek için kolunu Jack'in boynuna atarak dalga geçercesine konuştu. "Haklısın dostum, bu sezon bütün kupalar mavilerin olacak." Mason da Ben'e katıldığını belli etmek için baş parmağını havaya kaldırmıştı.

Fakat Jack, Ben'in söylediklerini saçma bulmuş olmalı ki gözlerini devirip onu duymamış gibi davrandı ve Phil'le olan pizza yeme yarışına devam etti.

Herkes yeniden kendi halinde takılmaya başladığında, sıkıntıyla etrafı izlemeye başladım. Birkaç adım ötemizdeki bar sandalyelerinde oturan Trent, bana masumca el salladığında yanına gitmek için ayağa kalktım.

Ancak aniden başıma saplanan şiddetli ağrı sebebiyle gözüm karardığında yerimde sendeledim. Jadon, gelişmiş refleksleriyle kolumdan tutarak yeniden yanına oturmamı sağladı.  Ağrıyı dindirmek için parmaklarımla başımı ovmaya başladım. Masadaki herkes, yaptıkları konuşmalara ara vererek meraklı gözlerle yüzüme baktığında Jadon, endişeyle konuştu. "İyi misin, sevgilim?"

Şu an o kadar masum görünüyordu ki... İçimde, onu tıpkı bir bebeği seviyormuş gibi yanaklarını sıkarak sevme isteği uyandı. Ancak sadece daha fazla endişelenmemesi için elimi yanağına yerleştirmekle yetindim. "Aniden kalktığım için olmuş olmalı. Gayet iyiyim, merak etme." Anladığını belli edercesine kafasını salladığında başıma bir öpücük kondurdu.

Bu defa daha dikkatli kalktığımda, az önceki gibi gözüm kararmadığı için bu durumu daha fazla önemsememeye karar vererek Trent'in yanına ilerledim.

⋄ ⋅ ⋆


                                   ⋄ ⋅ ⋆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gorgonize|| Jadon SanchoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin