Camdan esen rüzgarın tenime değmesi ile irkildim. Sakince önde tartışmakta olan anneannem ve babamı izlemeye koyuldum. Gerçi onların öz olduğu bile meçhuldü. Yalan üzerine kurulu hayatıma yeni bir yalan daha...
Hastaneye gidiyorduk. Bunun sebebi ise DNA testi idi. Pekâlâ şöyle ki, 17 yıl önce yapılan bir yanlışlık yüzünden 2 ailenin bebekleri karışmış. Bunu ilk fark eden ise şüphelenip DNA testi yaptıran bir aile olmuş. Bu yüzden hastane de o gün içerisinde doğan tüm bebeklere ulaşıp DNA testi istiyor. Çok değil yalnızca 4 bebek. Zaten karıştığı belli olan kişiyi saymazsak geriye 3 kişi kalıyordu.
Yani dört bebekten ikisinin ailesi fake.
Tamam komik değildi.
Kısaca 1/3 şansım var. Şans... aslında karıştırılmış olmayı cidden istiyorum. Ben onların kanından olmak istemiyorum. Yine de 17 yıl boyunca her şeyi boşuna çekmiş olmak daha korkutucu geliyor gözüme. Ve yeni aile. Ya daha kötülerse.
İç dünyamdan sıyrılıp arabadan inen babamı takip ettim. Hastaneye girdiğimizde anneannem hasta kabul bölümüne ilerledi. Ben bir kaç adım geride durmayı tercih ettim. Anneannem kadına bir şeyler söylerken kadın önce anneanneme sonra bana bakıp onayladı ve bilgisayarına baktı. Daha sonra tekrar bir şeyler söylediğinde anneannem kafa sallayıp yanıma geldi. O sırada babamın da yanımda olduğunu fark ettim. Anneannem babama bakarak "2. Kattaymış" diyip asansöre gitti. Göz devirdim ve bende arkasından gittim. Yine asansör durunca ilk inen anneannem oldu. Ben de bir adım ilerlemiştim ki babam kolumu tuttu. "Eğer bizim kızımız değilsen diğer aileye gidiyorsun duydun mu ? Ben kendi kanımdan olmayanı yanımda tutmam !" dedikten sonra kolumu sertçe bırakıp ilerledi. Bense dolan gözlerimi kırpıştırıp bir süre bekledim. Ve sonda el mecbur odaya doğru gittim.
Geniş odada bizim haricimizde 3 aile vardı. Sanırım en son biz gelmiştik. Çekinerek ayakta beklemeye başladım. O sırada doktor odaya girdi. Gülümseyerek bize baktı ve siyah saçlı kızı kan almak için yanın çağırdı. Bende heyecanla odadakileri incelemeye başladım.
Emin olun doğum gününüzün aynı olduğu 3 insanla birlikte olmak çok garip bir duygu.
Öncelikle sandalyede oturanlara baktım. Hafif sarışın ve mavi gözlü bir kadın ile kahverengi gözlü ve kumral saçlı bir adam vardı. Yanında ise iki erkek vardı. Biri benim yaşlarımda, diğeri ise daha küçük duruyordu. Tahminen bunlar karıştırılan kızın ailesiydi. İkinci aileye çevirdim bakışlarımı. Siyah saçlı ve yeşil gözlü esmer bir kadın ile yine esmer bir adam vardı. Son ailede ise kumral, kahverengi gözlü bir kadın ile mavi gözlü ve beyaz tenli bir adam vardı. Yanlarınsa ise tahminimce benden küçük bir kız vardı. Acaba hangisi kızının karıştığını anlayan aileydi.
Biz dört çocuk ise duvar dibinde sessizce kan aldırmayı bekliyorduk. Sıra bana gelirken bir an önce şu işin bitmesini dileyerek doktorun yanına gittim. İki tüp kan alıp diğerlerine döndü. "Normalde sonuçlar 5 günde çıkar. Ancak 4 ailede hastanemiz yüzünden tedirgin. Bu yüzden 2 ila 4 saat içerisinde çıkacaktır." Diyip gitti.
E hani fişne fişne suyu ?
Ama bana var dendi !
Kendi kendime gülüp ayaklandım ve kafeteryaya gittim. Bir ayağım çukurda bile olsa yemek yemeyi ihmal edemem.
Kafetaryadaki ablaya beni 1 saatlikte olsa idare edebilecek yiyecekler söylerken kadın sözümü kesip "kızım sen yabancı mısın?" diye sordu. Ona yavaşça gülüp kafamı 'Hayır' anlamında iki yana salladım. "Abla ben 6 yaşımdan beri ingilterede kalıyorum kısa süre önce döndük. Türkçem iyidir ama uzun zaman başka dil konuşunca biraz bozuk konuşuyorum sanırım. " diye durumu özetledim. Kadın anladım dercesine kafasını sallayıp bana yiyecekleri verdi.Merak etmeyin bebeklerim annenize geldiniz sonunda.
Saat hızlıca ilerlerken bende tekrar odaya döndüm. Kızlardan biri ağlıyordu. Sonuçlar çıktı da benim mi haberim yok ?
15 dakika sonunda bunalıp cam kenarına doğru adımladım ve camlardan birini açtım. Yüzüme çarpan hava ile derin bir nefes aldım. Eş zamanlı olarak odaya doktor girdi. Elinde birkaç kağıt tutuyordu. "İzninizle ilk başta Derin hanımla başlıyorum. Derin İPEK ile Devrim SAYGIN arasında ilişki bulunmamaktadır." dedi ailesine sıkıca sarılmakta olan kıza bakarak. İyiden iyiye gerilmiştim. Doktor derin bir nefes alıp diğer kâğıda baktı, "Melis YAZGI ile Devrim SAYGIN arasında ilişki bulunmamaktadır."
Titrek bir nefes aldım. Herkesin sonucu anlamasına rağmen diğer kâğıda geçti doktor. "Mira SEZER ile Devrim SAYGIN arasında ilişki bulunmaktadır." Gözümdeki yaşlar benden bağımsız akarken bir hıçkırık çıktı ağzımdan. Sandalyede oturan çift -yani biyolojik annem ve babam- gözleri dolu dolu bakıyordu bana. Babamın yanına doğru giden kıza baktım. Çekingen duruyordu. Kız çirkin diyemeyeceğim. Kız gayette duru güzel. Kız sakin adımlarla babamın yanına gitti. Babam kıza sımsıkı sarılınca içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. O sırada gerçek anne ve babamın yanındaki erkeklerden biri bana bakıp kaşlarını çatarak elini kalbine koydu. Biyolojik anneme baktım bir süre. Bana gerçekten benziyordu. Aynı benim gibi hafif sarı saçları ve mavi gözleri vardı. Babam ise tam tersiydi.
Biyolojik annem kalkıp elini belime koydu ve beni kapıyı yönlendirdi. Gözünden akan bir yaşı fark ettim o an. İçime bir hüzün çökmüştü. Bugün eglenceli kimliğimden eser yoktu. Bugün bambaşka bir ben vardı sanki.
Kadın beni dışarı çıkartınca *üvey babamın gittiğini anladım. Biyolojik annem beni öndeki koltuğa oturttu. "Kızım biliyorum zor, ama merak etme birlikte atlatacağız. Bak benim ismim Nergis. Bu baban Devrim." "Bu ise küçük kardeşin Uzay. Ve buda ikizin Ege." Dedi benim yaşlarımda olan çocuğu gösterterek. Kafamı yavaşça salladım. Aslında pek ilgilenmiyordum.
Sonrasında Devrim bey konuştu, "bak kızım biz seni bu zamana kadar tanıyamadık ama simdi izin verirsen seni tanımak istiyoruz. Biz senin bizim yanımızda kalmanı istiyoruz." Bir süre düşündüm. Sanırım başka çarem yoktu. Nereye gidebilirdim ki ? Eski evime gidip 'HELLO MADA FAKIRR " diye giris yapıcak halim yok ya... yok. Mira çıkar aklından onu hemen ! Öhm öhm
Başımı iki yana salladım ve kendime geldim. Daha sonra "sanırım bunu kabul etmekten başka seçeneğim yok. "
Diyerek onayladım. Nergis Hanım gülümsedi ve beni kolumdan tutarak hastanenin önündeki arabaya doğru yönlendirdi.Hadi bakalım bindim bir alemete gidiyom kıyamete !
_
Tatammm size bu sefer silmek istemediğim bir kurguyla geldim. Bu sıralar çok okuyordum dedim neden yazmıyım ndjdnd
Neysee seviliyorsunuz
❤⭐🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mira
Teen FictionMira doğumundan itibaren çok fazla şey yaşamıştı. Yaşına göre ise çok şey görmüştü. Her gün gözyaşı döküp çığlıklarını duyuramamak herkesin katlanabileceği bir şey değildi. Ancak bir gün bir ailenin fark ettiği bir şey ile 2 bebeğin karıştırıldığı...