Multimedya'da Masal var :)
Demirin sesiyle kendime geldim " noldu olum ya donup kaldın " hala şaşkınlığımı atamamıştım .Demir tekrar " Mert " dediğinde "o" dedim , " kim " diye eklediğinde " o , rüyamdaki kız " dedim " o " ya vurgu yaparak.
Bir an Demir'de daldıktan sonra , sonra " emin misin" diye saçma bir soru sordu bana .. " Saçmalama lan eminim tabi " diye cevap verince bir sessizlik oldu . Hemşirelerin peşinden gidip onu izledik .
Tam gidecekken Vedat abiye çok benzeyen bir kadın gördüm , nefes nefese kalmış bir şekilde danışmaya " Masal , Masal Atakan . Bi-bir trafik ka-zası geçirmiş . " dediğinde hemşire çoktan onu bize doğru yönlendirmişti.Demirin küfür ettiğini duymuştum ona ters bi bakış attıktan sonra " o iyi mi " diye sorulan soruya kafamı sallayarak cevap verdim . Birden fenalaştı tam düşerken tuttum . Hemşireler sedye getirdi ve odaya götürdüler..
O uyurken bir kaç bilgi edindim . Masal Atakan. 17 yaşında . Annesinin babasını aldattığını öğrendiğinden beri annesinden nefret eden biri. Fulya Atakan... Fulya hala... Masal' ın halası yani Vedat abinin kardeşi. 29 yaşında , mimar , nişanlı..
Fulya hanım uyandığında koşarak Masalın yanına geldi. Beni görünce birkaç soru sorup , teşekkür etti. Yorgunluktan uyuyakaldığında Demir'ide alıp gittim. Hergün bir adam gönderip durumunu öğreniyordum . Iki hafta sonrada taburcu olduğunu öğrendim. ve tabiki evinin adresinide ...
...
(Okul kayıt günü )
Kayıtlarımızı yenilemeye gittiğimiz gün , işimiz bitince , yine herzaman ki gibi bizim tayfayla bahçedeki çardakta oturuyorduk . Konu bana ne ara geldi bilmiyorum ama Aras '' Mert, kanka sen ne yaptın bildiğime göre yeni birileri yok ''dedikten sonra kahkahayı patlattı. Eliz hariç tüm grup güldüğünde bu çocuğun ne kadar patavatsız olduğunu bir kez daha anladım. '' Yok öyle birşey ''dediğimde Elizin yüzünün düştüğünü farkettim . Aras tekrar '' hadi hadi biz bizeyiz söyle '' dedikten sonra '' Aras siktir git '' dedim . Şerefsiz birşey yapmayacağımı bildiği için üstüme geliyordu , aslında biraz korkutmaktan zarar gelmezdi ama bu ara olmaz . Bizimkiler tekrar gülmeye başladıklarında tam ayaklanacaktım ki Aras tekrar '' şu kapıdan giren ilk kişiyi ne kadar sürede tavlarsın ''gibi aptal bir soru sorunca '' on dakika'' dediğimde herkes bir ''ooo'' çekti. Eliz ise söylediğime kırılmış olacak ki bir anda kalkıp gitti.. Sonra bahçe kapısının açıldığını görünce herkes oraya odaklandı . Kapının arkasından Arda çıkınca hepimiz gülmeye başladık . Arda, '' noldu lan neye gülüyosunuz '' dediğinde '' Arda sana talibim '' dedim , bir anda kahkaha koptu. Ardanın cevabi '' bunu ne zamandan beri bekliyorum , bende seni seviyorum bebeğim '' olunca Arda klasikleri dedim ve tekrar güldüm . Tekrar kapı açılınca herkes sustu ve pür dikkat bahçe kapısından giren BMW'ye odaklandı. Hatta ' herkes niye oraya bakıyor ' deyip salak salak da olsa Arda bile dönüp bakmıştı. Araba okulun önünde durduğunda kapı açıldı ve kumr..''o '' indi. Demirle şaşa kalıp birbirimize baktığımızda Aras çoktan konuşmaya başlamıştı. '' hadi yine iyisin sana iki hafta veriyorum , iki haftan var yakışıklı. ''deyip gülmeye başladığında ben ve Demir hala ona bakıyorduk , Masal'a... bir anda ''Olmaz '' dediğimde Aras , '' ne o Mert Güney çok mu dişli geldi ? '' dedikten sonra bir kahkaha daha patlattı . Soyadımın söylenmesinden sinir olduğumu bilmesine rağmen bana Mert Güney demişti. Sinirle yakasına yapışıp '' olmaz dedim lan , uzatma '' dedim , Demir de bu sırada beni tutmaya çalışıyordu. '' O '' gelmişti , Masal ...
...
Okulun ilk günü Elizle çarpıştıklarında Eliz'in uzatacağını bildiğim için duruma el koydum. "Sadece bir bardak meyve suyu Eliz , uzatma . " dedikten sonra onu masaya gönderdim , Masala yöneldiğimde " bir dahaki sefere daha dikkatli ol , hatta portakal suyu taşımak için yanına adam tutabilirsin" dedikten sonra bizimkilerin yanına gittim.
Bu kız farklıydı . Bir Eliz veya bir Nehir değildi.. O çok farklıydı , gerçekten farklı...
Akşam bara giderken Doruk ve Demirin isteği üzerine Derin ve Ada'yı almaya gittik . Demir Ada'ya mesaj attığında Masallarda olduklarını öğrendik , onları almak için eve girdiğimizde Masal hanımdan yine laf yemiştim ama cevap bile vermedim . Hazırlanmak için yukarı çıktığında ona dışarda bekleyeceğimi söyledim . Ama sanırım anlamamıştı.. Ben arabaya yaslanmış sigaramı içerken Masal geldi ve ona arabaya binmesini söyledim . Hayret !! İlk defa ağzını bile açmadan dediğimi yaptı . Yol boyunca sadece yolu izledi ..Bara vardığımızda bizim çocuklar çoktan gelmişti . Hatta biraları bile söylemişlerdi. Masal her ne kadar buraya yabancı kalsada korktuğunu anlamamak imkansız gibi birşeydi herhalde. Belinden tutup bizim masaya yönlendirdiğimde " ne yapıyorsun sen be " diyerek tepki verdi. " "Düşmeni engelliyorum" dediğimde ben salak değilim gibi bir bakış atsada bir sakatlık çıkaracağına adım gibi emindim . O olaydan sonra onu o kadar çok izledimki .. Bahçede kitap okurken sırf düşen kitabı almak için eğilince hamaktan düşen biri , havuza girecekken kayıp düşerek ayağını inciten biri veya piknik yapmaya gittiklerinde takılıp mangalı deviren biri olduğunu bile öğrenmiştim ... Eşittir Masal yani...
Yıllar gibi geçen birkaç dakikadan sonra , bizim aşk böcekleri sevgililerini dansa kaldırdı. Bir anda Doruğun beni ve Masalı ayağa kaldırmasıyla aklındaki şeytani planları anlamıştım. Elimi çekip yerime oturacakken " onu bu şekilde tavlayamassın " diye bağırdı sığır. Bir mikrofonu eksikti .. Tekrar beni Masal'ın yanına itekledi . Hayır yani kız yanlış anlayacak .. Onu seviyormuşum falan sanacak . Neyse Allah'tan ses çok yüksekti de Masal duymadı . Masal'ın yanına gidip " bizim eğlendiğimizi görene kadar rahat bırakmayacaklar yeni .. Somurtmayı bırak da biraz gülümser gibi yap. Hem günümü zehir etme hemde karizmamı çizdirtme benim " dedikten sonra elinden tutup dans pistine doğru sürükledim onu . Bana " yesinler senin karizmanı be .. Asıl bana acırlar seninle vakit öldürdüğüm için .." dedikten sonra güldüm . " aslında bir bakıma haklısın sana acırlar tatlım.. Çünkü bana acımak gibi bir lüksleri yok .." dedim oda güldü ve " bay yürüyen ego " dedikten sonra müziğe ve bana ayak uydurmaya başladı
Kısa süren dansımızdan ve birşeyler içtikten sonra kalktık . Bizimkiler her zaman olduğu gibi yine sevgilileriyle giderken banada Masal hanim'i eve bırakmak kaldı . Nedir bu motor sevgisi anlamıyorum ki . Bin adam gibi arabana hepsini bırak eve... Ama suç bende ben niye Arda ve Aras 'ı da getirmiyorsam , sap sap takıl işte böyle..
...
Uzun gecenin ardından evime vardığımda koltuğuma uzanıp televizyon izlemeye başladım.. Birden kapının açılmasıyla kapıya döndüm .
" Senin ne işin var burda "
" Konuşmamız lazım "
" Evimi nerden buldun Masal ? "
" Şuan bundan daha önemli sorunlarımız var "
" Benim seninle ne gibi bir sorunum olabilir ki ?"
" Ah , öyle mi ? Söyle o zaman , babam nerede ? "
Dedikten sonra kalakaldım . Kendime gelip " ne..ne saçmalıyorsun sen ? " diyebildim .
" Mert o kazadan benim gibi babamı da kurtardığını biliyorum... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE..
ChickLit'' Yaşamak , karanlık geceye rağmen buğulanan pencere camına güneşi çizebilmektir. Ümidini kaybetme , ben kaybetmedim... ... ... Gece yine sessiz .. Ve yine aynı rüya .. Uyumak istemiyorum... Lütfen ... ... Hayatta tek başına kalsan bir gün onunla k...