TW/ ÖLÜM, DEATH
-ölüm sahnesi okumak sizi tetikliyorsa bir sonraki sahneye kadar kaydırabilirsiniz.
Mavi kod (2222): Acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan hastalar, hasta yakınları ve tüm hastane personeline en kısa sürede müdahale edilmesini sağlayan acil durum yönetim aracıdır.
code blue
*MAVİ KOD. MAVİ KOD. B KANADI. ODA 7. MAVİ KOD. MAVİ KOD.*
Jimin, kontrol etmekte olduğu hastaya, gitmesi gerektiğini söyler söylemez B kanadına doğru koşmak için odadan ayrıldı. Süratle hastane koridorlarında koşmuş, hemşirelerin, çalışanların, endişeli suratlarıyla ona bakmakta olan hastaların yanından geçip gitmişti.
"Hayır hayır hayır. Lütfen hayır," Jimin süratle Oda 7'ye koşarken nefes nefese mırıldanmıştı.
"Neler oluyor?!" Ari'nin odasına girdiğinde hastanın etrafının, kalbi durmak üzereymişçesine genç kadını stabilize etmeye çalışan, çalışanlarla sarılı olduğunu gördü. Hasta nefes darlığından paniklerken hastabaşı monitörü ötmeye devam ediyordu. Herkes, bir şekilde Ari'yi stabilize etmeye çalışıyordu.
Ortamı kaos ele geçirmişti.
"Dr. Park, kalp atışı ve kan basıncı hiç hesapta yokken aniden yükseldi..." hemşire telaşla Jimin'e durumu kısaca açıklarken Ari'nin oksijen seviyesinin tehlikeli bir seviyeye inmesiyle monitör, hızla atan kalp atışlarından ötürü deli gibi ötmeye başladı.
Başka bir hemşire hemen Dr. Park'a uzatmak için defibrilatörü*¹ hazır hale getirdi.
"Dok-doktor Park. Lü-lütfen," Ari, Jimin'in gözlerinin içine baktı. Korku ve panik kaplamıştı suratını.
Ardından, sesi kesildi.
"Hayır! Hayır hayır hayır. ARI BENİMLE KAL," Jimin defibrilatörü çalıştırıp Ari'ye ilk elektro şoku verdi.
"ARI HADİ. BENİMLE KAL. UYANMAK ZORUNDASIN,"
*ŞOK*
Jimin aynı zamanda, monitörü izleyip yanıt almak için tanrıya dua ediyordu. Ama cevap yoktu.
*ŞOK*
"ARI. ARI. LÜTFEN, UYAN. BİLİYORUM YAPABİLİRSİN." Mavi kod doktorlarda paniğe yol açmıyor olduğundan değildi de yine de Jimin gerçek anlamda paniğin bedenini tıpkı bir tsunami gibi ele geçirdiğini hissediyordu. Ki normalde Jimin, hastasının durumu ne kadar kötü olursa olsun daima soğukkanlılığını korurdu.
*ŞOK*
Başvuru yapması gereken bir üniversite var.
*ŞOK*
Yemesi gereken bir sürü suşi var. Düşük sodyumlu, tabii.
*ŞOK*
Çıkması gereken bir sürü randevusu var. 7/24 erkeklerden bahsederdi ve dört gözle üniversiteli erkeklerle tanışmayı beklerdi.
*ŞOK*
"Dr. Park... uyanmayacak..." hemşire ve asistan doktorlar üzgün bir şekilde söylemişlerdi fakat Jimin duymamazlıktan geldi.
*ŞOK*
"ARI UYAN. GİTMEN GEREKEN BİR ÜNİVERSİTE VAR. HADİ. HATIRLIYOR MUSUN? PSİKOLOG OLACAKTIN. YAPMAN GEREKEN BİRSÜRÜ ŞEY VAR. UYAN. UYAN ARI," Jimin duygularını kontrol edememeye başladı. Gözleri yanmaya, yanakları kasılmaya başlamıştı panikten.
Odadaki diğer hemşire ve stajyerler acıklı bir şekilde iç çekti. Çoktan hastayı kaybetmiş olduklarını biliyorlardı. Jimin defibrilatörü bırakıp yatağın üzerine çıktı ve pozisyonunu ayarlayıp elleriyle kalp masajı yapmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a Dose of Salt
FanfictionJIKOOK Park Jimin; ünlü Kardiyolog, bir dahi, medikal deha, hastanedeki en iyi cerrah. Kibar, arkadaş canlısı, yakışıklı ve sabırlı. Ve bunların yanında hastane yöneticisinin oğlu. Fakat bunu henüz kimsenin bilmesine gerek yok. Çünkü şimdiye kadarki...