euphoria
"Tam burdaki," projeksiyondaki belli bir noktayı, elindeki lazer kalemiyle dairesel hareketlerle vurguladı Jimin. Bugün konferans günüydü ve Jimin konferans salonunda, Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu hakkında sunum yapıyordu. Bütün cerrahlar, Dr. Park engin bilgilerini paylaşırken not alıyorlardı. "Biyoprotez kapak ve saptırıcı kılavuz kateter aorta yerleştirilirken bu 25 santimetre uzunluğundaki hidrofilik kaplı kılıf, vasküler komplikayonları azaltmak için abdominal aorta iletilir."
Jungkook kahvesinden bir yudum alıp odaklanmaya çalıştı. Dikkati dağılmıştı çünkü abisini akşam yemeği için nereye götürmesi gerektiğini, Seul'da nereleri gezdirmesi gerektiğini, onu nasıl eğlendirebileceğini, yarın için izin alması mı gerektiğini yoksa abisi tek başına o işteyken şehri gezebilir miydi bunları düşünüyordu. Abisi Junghyun dün gece arayıp bugün geleceğini söylemişti. Yine her zamanki gibi damdan düşercesine geliyor, ezik. diye düşündü Jungkook.
Yarın için plan yapabilmek adına ortamdan soyutlanmıştı ki, düşünceleri bölündü.
"Siz ne düşünüyorsunuz Dr. Jeon?"
Jungkook kafasını kaldırıp odanın ilerisine baktığında, kollarını göğsünde bağlamış Jimin'in kendisine bakıyor olduğunu gördü. Tüm gözler kendisine döndüğündeyse Jungkook sıcaklamaya başladığını hissetti. Bu ne sikim? Ses falan çıkarmamıştı ki, Jimin nasıl olmuştu da dikkatinin dağıldığını ve dinlemediğini fark etmişti?
"Üzgünüm son kısmı tekrar edebilir misiniz?"
Jimin hatrı sayılır bi 3 saniye daha Jungkook'a bakıp ardından sunumuna devam etti.
"Kılıflar, kan kaybını azaltmak için hemostatik mekanizma ile donatıldı. T-F iletim sistemi, tıpkı şemada da görüldüğü üzere 23mm ve 26mm kapakçıklar için 22F ve 24F kılıflar gerektiriyor." Jimin, lazeri şemaya tuttu. " T-A kılıfı 26F, daha kısa. Ve tam şurda da görmüş olduğunuz üzere, sol vertikülden içeri sokulduğu anda travmayı minimalize etmek için esneyebilen uca sahip...."
Jungkook detayları not etti. İkili tekrar göz teması kursalar da Jimin bakışlarını bir diğer kişiye yönlendirip kendisine gelen soruları yanıtladı. Konferansın, Jimin'e düşen kısmı tamamlandığında Seokjin, devamında cerrahların sızlanmasına ve sitem etmesine sebep olacak sıradan duyurularını yapmak için ayaklandı. Toplanmış olmalarının en büyük amacı da; Seokjin'in, 1 yıllık Tıp derneği tarafından tanınan burs sürecinde SMC'nin pulmoner departmanlığında bulunacak olan yeni fellowship*¹ cerrah Choi Jinhyuk'u tanıtmasıydı zaten. Uzun yakışıklı doktor kendisini tanıttı ve bu tanışma, Jungkook'a kendi ilk gününü hatırlatmıştı. Aynı zamanda hem dün hem de yıllar önceymiş gibi geliyordu. Toplantı nihayet bittiğindeyse herkes, yeni doktorla merhabalaşıp kendisini tanıtmak için sırasının gelmesini bekledi. Jungkook, Jimin'in yeni iş arkadaşlarının yanına sevinçle yaklaşıp kocaman bir gülümsemeyle onu karşılamasını izledi. İfadesini alay kapladı Jungkook'un. Jimin onun ilk gününde kesinlikle böyle davranmamıştı.
Neticede, Jungkook da ayaklanıp hızlıca kendisini tanıttı. Tıpkı Jungkook'ta olduğu gibi herkes yeni cerrahın başına üşüşmüştü. Konferans salonundan yavaş yavaş ayrılırlarken etrafını sarmışlardı ve Jungkook, Jimin'in hâlâ içerde olduğunu gördüğünde kalmaya devam etti. Yalnızca Jimin ile kendisi kaldığındaysa "hey." demişti. Jimin her ne kadar onu gayet duymuş olsa da tepki vermeyip kağıtları toplamaya ve bilgisayar haricinde imzalamaya devam etti.
"Jimin." tekrar seslendi Dr. Jeon.
"Efendim?" dağınıkça göğüs hizasında tuttuğu kağıtlarla birlikte konferans salonunu terk etmek üzereyken yanıtladı Jimin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a Dose of Salt
Fiksi PenggemarJIKOOK Park Jimin; ünlü Kardiyolog, bir dahi, medikal deha, hastanedeki en iyi cerrah. Kibar, arkadaş canlısı, yakışıklı ve sabırlı. Ve bunların yanında hastane yöneticisinin oğlu. Fakat bunu henüz kimsenin bilmesine gerek yok. Çünkü şimdiye kadarki...