bu bölümü çevirirken kör oldum yorumlarınız bir tek iyileştirebilirmiş beni ados jikook öyle söyledi:'(
bi de son sahnede yetişkin içerik var şimdiden rahatsız olacakları uyarayım..
hadi, iyi okumalarr!!<33
---
home remedy
Sabah ayazının olduğu serin bir pazartesi günüydü, Jimin ve Jungkook işe gitmek için evden çıktıklarında saat henüz 6.15'ti. Hava durumunda havanın ilerleyen saatlerde ısınacağı gözüktüğünden ona göre giyinmişlerdi. Hala yatakta olmayı dileyen Jungkook, Jimin'in dolabından aldığı mavi SMC termosundaki aşırı sıcak kahvesinden büyük büyük yudumlar alıyordu. "Siktir," diye söylenmişti çünkü Jimin'in kırmızı ışıkta ani fren yapmasıyla birkaç damla kahve üstüne döküldü. "Dikkat et. Kahve hala sıcak değil mi?" kısık sesle mırıldandı Jimin, hala tam ayılabilmiş değildi. Jungkook bir şeyler homurdanıp merkez konsolda ağzını ve pantolonunu silmek için peçete aradı. "Aynen öyle. Dikkat et. Resmen gözlerin kapalı sürüyorsun."
"Yoo??" diye terslemişti Jimin, peçete bulamadığı için eliyle pantolonunu silen Jungkook'a hızlı bir bakış atarken. "Niye bu kadar huysuzsun?? Gündüz insanı olduğunu sanıyordum, sorun ne??" Vardiyaları sabah aynı saatte başladığı için dün gece Jimin'de kalmıştı Jungkook ve Jimin haklıydı. Jungkook bu harika pazartesi sabahı, irite olmadığını söylese yalan olurdu. 7.30'a kadar vardiyaları başlamayacak olsa da Jimin bugün biraz erken gidip hastalarını görmek istemişti. Jungkook, Jimin'i yatağa çekerken derin uyku sersemi sesiyle zaten şahane ve kendisini yeterince işine adamış bir uzman doktor olduğunu, bugün 24 saatlik nöbetleri olduğundan yatağa dönüp biraz daha uyuması gerektiğini hatırlatmaya çalışmıştı. Jimin'in çok fazla çalıştığını ve her bir zerresini tıpa adamaya çalıştığını görüyordu ve Jungkook'un tek istediği Jimin'in biraz dinlenmesi ve sakinleşmesiydi. Fakat Jimin, suratını minik öpücüklerle süslerken uyumaya devam etmesini, kalkıp hazırlanacağını söylemişti.
"Değilim??" yalan söyledi Jungkook. Jimin iki eliyle direksiyonu kavrarken Jungkook'a bir bakış atıp tekrar yola döndü. Şimdi o da sinir olmuştu.
"Öylesin. Huysuzsun, üfleyip püflüyorsun. Hiçbir zaman sabahları benimle gelmek zorunda olduğunu söylemedim bu yüzden sinir olmayı kes. Benimle birlikte sabah erken geleceğini söyleyip kalkıp hazırlanan sensin. Sana uyumaya geri dön hastanede görüşürüz de-"
"Sinir olmadım."
Jimin alayla güldü. "aman tanrım, Jeon, evet oldun. İyi bir yalancı olmadığının farkındasın değil mi? Ya da hislerini iyi saklayamadığının? Suratından net bir şekilde okunuyor."
"Yalnızca gözlerin kapalı sürüyorsun dedim çünkü öyleydi. Yorgunsun Jimin. Yorgunluğun gözlerinden okunuyor."
"Ben iyiyim. Sen kendini düşün. Kimse seni benimle gelmen için zorlamadı. Sırf yorgun olduğun için irite olmuşluğunu bana kakma-"
"Jimin. Kes şunu. Sadece endişelendim diyorum. Beni kötülemeyi kes. Özür dilerim ya sadece dinlenmeni istediysem??"
"Bak gördün mü. Haklıyım işte. Erken gittiğimiz için sinirlisin. Tekrar söylüyorum, kimse seni buna zorlamadı-"
"Sürekli aynı şeyleri tekrar etmek yerine söyleyecek başka bir şeyin var mı? Alt tarafı bazı zamanlar biraz daha uyuyup dinlenmen gerektiğini düşünüyorum. Pardon benim hatam. Erkek arkadaşımın dinlenmesini istediğim için beni dava edebilirsin. Aman ya." Jungkook yana eğilip koltuğunu arkaya yatırdı. Bacaklarını arabanın ön göğüsüne uzatıp şapkasını suratına kadar çekmiş, kollarını göğsünde birleştirerek uyumaya çalışıp Jimin'le konuşmasını noktalamıştı. Fakat Jimin durmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a Dose of Salt
FanficJIKOOK Park Jimin; ünlü Kardiyolog, bir dahi, medikal deha, hastanedeki en iyi cerrah. Kibar, arkadaş canlısı, yakışıklı ve sabırlı. Ve bunların yanında hastane yöneticisinin oğlu. Fakat bunu henüz kimsenin bilmesine gerek yok. Çünkü şimdiye kadarki...