a Dose of Salt

dokuz

taste of your own medicine

Jimin ve Jungkook ilerleyen günlerde birbirlerini görmemezlikten geliyor zorunda olmadıkları sürece iletişim kurmuyorlardı. İletişim kuracakları zamanlarda ise minimum seviyede tutuyor ve çoğunlukla asistanları aracılığıyla iletişimde bulunuyorladı. Hwaeshik planlamasında bile yalnızca email aracılığıyla iletişim kurmuşlardı ve ikisinin de ortak kararı üzerine Jimin organize etmişti böylelikle iletişimde bulunmayacaklardı. Sonuçta Jungkook bu işi alana kadar hep Busan'da yaşamışken Jimin Seul'deki tüm iyi mekanlara hakimdi.

Cuma günü geldiğinde, Jimin ve Jungkook diğer asistanlarla birlikte konferans salonunda toplanmışlardı. Ne utanç verici diye düşündü Jimin. Fakat kendi kendine bunun bir 'denetleme' olduğunu, yalnızca Hoseok'a yardım ettiğini söylüyordu. 

Tam da Jimin ve Jungkook'un korktuğu üzere, Hoseok iki uzman doktoru takım çalışmasında örnek göstermişti.

 2 saat boyunca tüm takım oyunlarını oynamış, güven testi yapmışlardı ve nihayetinde Jimin ile Jungkook oyunların birinde el ele tutuşmuş, güven testinde kendilerini geriye bırakmış ve diğerlerini yakalamışlardı.

Izdırap dolu 3 saat ardından sonunda Jimin ve Jungkook herkese Jimin'in rezerve ettiği barda buluşmalarını duyurmuştu ve asistanlardan oluşan bir grup; yemek, içki ve kutlama içeren güzel bir gece için hastaneden çıkış yapmıştı.

"Eğer oraya ilk varan sen olursan, rezerve benim adıma." dedi Jimin, Jungkook ile yan yana hastane kapılarından çıkarken.

"Tamam." diyerek yanıtlamıştı Jungkook.

"Birlikte gitmek ister misin?" asistanların kendi aralarında araba paylaşımı hakkında konuştuklarını duyarken göz devirerek sormuştu Jimin. "Arabayı ben kullanabilirim." teklifte bulundu ardından.

"İçmeyecek misin?" 

"Kullanacaksam içmem." diyerek yanıtladı Jimin. Jungkook göz devirdi.

"İçmek istiyor musun? Ben bu gece pek havamda değilim. İçmek istersen ben kullanabilirim." Jungkook da teklifte bulundu.

"Olur." Jimin teklifini kabul etmişti. Jungkook sırt çantasından fazladan bir kask çıkartırken Jimin'e doğru fırlattı. Motosikletine doğru ilerlerken Jimin de arkasından takip ediyordu. İkili kasklarını takıp Jungkook'un motorsikletine atlamış ve tek kelime etmeden yola koyulmuşlardı.

"DOKTORLUĞA!" asistanlardan biri heyecanla haykırmıştı. Herkes, kadehlerini kaldırırken tokuşturmadan hemen önce, hep bir ağız katılmıştı. "DOKTORLUĞA!" 

*Klink*

Jimin bir bardak birayı tekte kafasına dikerken bitirdiği bardağı heyecanla masaya vurdu. Jungkook, Jimin göremesin diye kafasını yana çevirmişti, elinde değildi kalp cerrahının tatlılığına gülmekten kendini alıkoyamamıştı. Gürültülü asistanlar grubu içeceklerin ardından yemek ve tekrar içecek sipariş etmişti ve geçen her bir saniye daha da sarhoş oluyorlardı. Bu, hastaneye yeni gelen bir asistanın Jimin'in mi Jungkook'un mu daha büyük olduğunu sorduğu zamana dek böyle sürmüştü.

"Ben daha büyüğüm!" dedi Jimin. Sarhoş olmakla birlikte neşeli bir ruh halindeydi.

"Oooh Dr. Park oldukça genç gözüküyorsunuz!!" asistanlardan biri methederek söylemişti.

"Öyle mi?? Dr. Jeon duydun mu? Benim daha genç olduğumu sanmışlar!" 

Jungkook kıkırdadı ve "haha evet ben daha gencim." dedi.

"Evet öylesin!!! Sen benim hoobae'msin!" deyip Jungkook'a gülümsedi. Jimin sarhoştu.

"Değilim." aksi bir gülümsemeyle söyledi Jungkook. Jimin iki yaş büyük olabilirdi fakat uzman doktorlukta aynı seviyedelerdi. Jimin yalnızca koşullarda, özellikle de SMC koşullarında, sunbae'si oluyordu.