23.

1.2K 151 300
                                    

Hyunjin karşısında salak salak gülen gence baktı ve iç çekti, sanırım planı istediği gibi ilerlememişti. "Pekala Felix'cim, hadi şu bardağı bırakalım." Elindeki içki bardağını alıp kendine çektiğinde Felix dudağını büzdü. "Yha! Ama içecektim!"

"Herkes bize bakıyor, biraz sakin ol tamam mı?" Hyunjin ciddi bakışlarını ona yöneltince sustu. "Şimdi sorularımı tekrar soracağım ve sende düzgünce yanıtlayacaksın... Buraya nereden ve nasıl geldin?"

Felix kahkaha atarak cevap verdi, "Dedim ya gelecekten! Orada bir sürü üst model araba ve bina var. Ayrıca internet, bilgisayar ve akıllı telefonlarda bulunuyor! Görmeniz lazım!"

Hyunjin daha fazla dayanamayarak onları uzaktan izleyen Juyeon'a işaret verdi. Bu çocuğun sorunu neydi böyle? Sürekli gelecekten bahsedip duruyordu. Belki de cidden delirmiş herifin tekiydi.

Juyeon yanlarına geldi ve kulağına fısıldadı, "Ona içki vermemeliydik."

"O zaman sorularıma dürüstçe cevap vermezdi gerizekalı." Restoran sahibi alayla güldü, "Şu anda veriyor sanki."

"Sarhoş biri yalan söylemez, bu herif muhtemelen kaçık. Aynı ihtiyar Jaeyoon gibi, onun dükkanına sürekli girmesine şaşmamalı."

Genç oğlan kaşlarını çatarak aralarında fısıldaşan adamlara baktı. "Hey! Ne konuşuyorsunuz öyle? Bana da söyleyin!"

Restorandaki müşteriler gürültüden rahatsız olduğu için yavaş yavaş ayrılıyordu, zaten Juyeon'da dükkanı birazdan kapatmayı düşünüyordu. "Bu kadar yeter. Şu çocuğuda köpeğinide derhal evine götürsen iyi olur. Zaten yeterince müşteri rahatsız oldu."

Hyunjin arkadaşının bu sözüne göz devirdi. "Tamam halledeceğim... Hadi Felix, sana evine kadar eşlik edeyim."

"Dans etmeyi sever misin?" Genç oğlan sevimlice gülümseyerek sorduğunda kaşlarını çattı. "Ne alaka bilmiyorum ama hayır, sevmem. Hadi kalk artık."

Felix yine dudağını büzdü ve mızmızlanarak masadan kalktı. Ayakta zar zor durduğunu fark eden Hyunjin, onun koluna girip yürümesinde yardımcı olmuştu. Boşta kalan eliyle de köpeği almak için kayışı tutuyordu. 

Felix sevimlice adama seslendi, "Görüşürüz bay Juyeon!" Juyeon arkalarından alayla güldü ve restoranı kapatmak için işçilerine haber verdi.

Hyunjin ise sonunda Felix'i dükkandan çıkarabilmişti. Sanırım 1 yada 2 saattir beraberlerdi ve yemek yiyip içki içmişlerdi. Hyunjin elinden geldiğince düzgün sorular sorsada Felix mantıklı cevaplar vermiyordu.

"Chan seni yanına nasıl aldı anlamıyorum..." Kendi kendine mırıldandı, ama genç oğlan bunu duymuştu. "Beni denizden çıkardı! Ben o sırada boğuluyordum, hayır ölüyordum! Hey, gelecekten gelen arabamı görmek ister misin? Babam bana doğum günümde hediye etmişti ama bir kere bile sürmeme izin vermemişti! Çok saçma, değil mi? Ama sonrasından o arabayla beraber evden kaçtım, haha!"

Hyunjin, Felix'le beraber Chris'in evine doğru yürürken iç çekti. Bu çocuk hiç susmaz mıydı? "Bir deli gibi konuşuyorsun Felix. Gelecekte nereden çıktı?"

"Ama ben gerçekten gelecekten geldim, yemin ederim! Amcamda öyle!" Hyunjin duraksayarak kaşlarını kaldırdı ve sonrasında çattı, "Amcam derken? Öz amcan mı?"  

"Evet, hani şu deli dediğiniz Jaeyoon! Ama o deli falan değil, sadece benim gibi burada mahsur kaldı..."

Hyunjin şok olmuş bir ifade ile ona baktı, Jaeyoon gerçekten onun amcası mıydı? Sanırım bu buraya gelme nedenini açıklıyordu, ama o zaman amcasıyla kalmak varken neden Chan'ın yanındaydı ki? "Sanırım delilik kanınızda var..."

Night || ChanLix ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin