25.

1.1K 146 186
                                    

Chan müzik eşliğinde Felix'in elini tuttu ve onu döndürerek kendisine doğru çekti.

Şu anda iki adamda salonun ortasında gramafondan çalan şarkıyla beraver öylece dans ediyordu.

Felix'in kast ettiği dans bu tarz olmadığı için biraz gerilmişti ve yanlış yapacağından korkuyordu, ama Chan onu rahatlatmak için elinden geleni yaptı ve ellerini beline sararken konuştu, "Sadece bana ayak uydur, çok iyi gidiyorsun." diye fısıldadı kulağına.

Genç oğlan kulağında hisettiği yumuşak sesle sertçe yutkundu ve dediğine uyarak onu takip etmeye çalıştı. İkiside minik adımlarla şarkıya ayak uyduruyor ve dans ediyordu.

Chan hafifçe gülümsedi ve karşısındaki gencin gözlerinin içine bakarak şarkıyı mırıldandı, "You are all i long for, all i worship and adore..." bu Felix'in kalbinin daha hızlı çarpmasına sebep oluyordu.

Şarkının sonlarına yaklaştıklarında Chris, uygun adımlarla ondan biraz uzaklaşıp tekrar yakınlaştı ve ellerini onunkiyle birleştirdi. Kolunu havaya kaldırıp onun dönmesini sağlarken belinden tuttu, Felix'te ne yapacağını anladığı için kendisini geriye sarkıttı ve son piyano tuşu sesiyle beraber tekrar başını kaldırıp Chan ile dipdibe geldi.

Dudakları arasında sadece santimler varken ikiside nefes nefese birbirlerinin gözlerinin içine baktı. Uzun bir süre öyle kaldıktan sonra Chan, ellerini onun ince belinden ayırmış ve biraz uzaklaşmıştı. "Gerçekten dediğin kadar varmışsın." Utandığını belli etmemek için ensesini kaşırken konuştu.

Genç adam nihayet kendisine gelerek adeta büyülenmiş gözlerini ondan ayırdı ve başını sağ-sola salladı. "Hayır, hayır! O kadar iyi değilim, sadece sana uyum sağlamaya çalıştım."

Dedektif gülerek tekrar ona yaklaştı ve bir elini tutup öpücük kondurdu. "Sizinle dans etmek bir zevkti, leydim." Felix'te onun bu lafına gülerek eğilmiş ve bir hanımefendi gibi konuşmuştu, "Teşekkürler bayım, sizde oldukça becerikliydiniz~"

İkisi tekrar gülüşüp parlayan gözlerle birbirlerine baktıklarında aralarında yine bir sessizlik olmuştu, ama bu sefer bunu bozan kişi Felix'ti. "Şey...gitar çalabiliyor musun?" Bakışları hemen tekli koltuğun arkasında duvara yaslanmış bir şekilde duran akustik gitara kaymıştı.

Chris arkasına dönerek en son birkaç gün önce çaldığı gitara baktı ve sırıttı. "Evet, çocukluğumdan beri çalıyorum." Kahverengi gitarını eline alıp tekrar Felix'in yanına geldi ve geniş koltuğa oturdu. "Bir şey çalmamı ister misin?"

Genç oğlan sevimlice gülümseyerek hızlıca onun yanına oturdu ve "Evet!" diye cevapladı. Chan'da onun heyecanına gülümsemiş ve gitarını kucağına koymuştu. Ellerini çalacağı melodiye düzgün bir şekilde konumlandırdı ve hoş sesin evi doldurmasına izin verdi.

Gitarı nazik bir şekilde çalıp Felix'in duyamayacağı bir şekilde kelimeleri mırıldanıyordu. Aslında Chan sürekli kendi kafasına göre şarkılar üreten ve besteleyen bir adamdı, ama nedense Felix ile tanıştığından beri ona daha fazla ilham gelmişti, bu melodide onlardan biriydi.

Genç oğlan gözlerini kapattı ve huzurla gitar tellerinden çıkan sesi dinledi. Bu şarkıyı daha önce hiç duymamıştı ama oldukça beğenmişti. Chan'ın bitirmesini bekledikten sonra sordu, "Çok hoştu...bu parçanın adı ne?"

"Aslına bakarsan bu bana ait, kendim yaptım yani. Adı 'Strangers In The Night'."

Felix ağzı açık bir şekilde ona baktı, "Cidden mi?! Aşırı hoşuma gitti, sözleri var mı peki?" Chris hafifçe güldü, "Evet var, ama maalesef tam oturtturamadım. Belki bitirdiğim zaman dinleyebilirsin..."

Night || ChanLix ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin