10.

1.8K 236 139
                                    

Felix yatakta boş boş durmaktan bıkmıştı, bu yüzden yavaşça ayağa kalktı ve sessizce odasından çıktı. Bütün gün yatakta oturup bekleyemezdi. Hem ayağı şu anda kötü bir durumda değildi, yani rahatça yürüyebiliyordu...sanırım.

Alt kattan bayan Irene'in sesini duyan Felix, buraya geleceğini anladı ve onun gözüne gözükmemek için hızlıca üst kata çıktı, yani Chan'ın katına. Irene onun ayakta olduğunu görürse kızabilirdi.

Felix merdivenlerin arasından ona baktı, sanırım yine temizlik yapıyordu. Ayağa kalktı ve etrafa göz gezdirdi. Bu katta 4 tane oda vardı, Chan'ın yatak odası, çalışma odası, kiler ve Felix'in içini daha önce hiç görmediği oda. Aslında orada ne olduğunu cidden merak ediyordu ama bakması doğru olmazdı.

Tekrar bayan Irene'in sesini duyduğunda hızlıca Chan'ın odasına girdi ve kapıyı sessizce kapattı. Açıkçası bayan Irene'in bakışları cidden korkutucuydu ve onun tarafından azarlanmak istemezdi. Gerçi şu anda da bay Chris'in odasındaydı ve bu çok riskliydi.

Felix'in gözü şifonyerin üstündeki fotoğrafa takıldı. Yavaşça yürüdü ve çerçeveyi eline aldı, sanırım bu Chan'ın küçüklüğüydü? Ve yanındaki şahısta...babası olmalıydı. Genç oğlan gülümseyerek fotoğrafa baktı, ikiside çok mutlu görünüyordu ve lanet olsun ki Chan'ın küçüklüğü aşırı tatlıydı.

Felix diğer fotoğraflarada göz attı, çoğunda Chan'ın babası olarak tahmin ettiği kişi vardı. Sanırım cidden iyi anlaşıyorlardı... Felix hiç doğru düzgün baba sevgisi görmemiş olsa da, onların yakınlığını hissedebiliyordu. Peki ya bu adam babasıysa...o zaman Chan'ın annesi neredeydi?

Genç oğlan kafasını sağa sola salladı ve kendine geldi. Bu konu onu ilgilendirmiyordu, ayrıca şu anda resmen bay Chris'in eşyalarını kurcalıyordu ve bu çok yanlıştı. Felix hızlıca odadan çıktı, şükürler olsun ki bayan Irene burada değildi. Hiçbir şey olmamış gibi kendi odasına gitti ve aşağı indi.

Onu fark eden Mingyu, "Nereye?" diye sordu. "Şey... Chan'ın yanına gidecektim-" Aşçı kaşlarını havalandırdı, "Ne? Neden? Tam da senin için yemek yapacaktım."

"Üzgünüm ama gerek yok, zaten aç değilim."

"Peki bacağın-"

"Abartılacak bir şey yok Mingyu, endişelenme! Acilen Chan'ın yanına gitmeliyim." Felix paltosunu giyerken konuştu, gitmeye hazırdı. "Tamam o zaman, çok geç kalma! Akşam yemeğine kadar evde ol." 

Genç oğlan sevmlice gülümsedi ve "Gecikmem~!" diye seslendi. Aslında Felix'in, Chris'in yanına gitmek için bir sebebi yoktu. Sadece gitmek istiyordu. 

Evden çıktığında, yüzüne aniden vuran soğuk havayla biraz titremişti. 

Chan'ın ofiste olduğunu tahmin ederek, oraya doğru yürüyordu. Gerçi orada olmasa bile bekleyebilirdi.

Felix, fırının önünden geçerken göz ucuyla baktı, acaba olay çözülmüş müydü?  Bir anda ona çarpan adamla geri sendeledi ve düşünceleri dağıldı. "Affedersiniz bayım!" Felix telaşla özür dilerken, Adam yüzünü ekşiterek ona baktı. "Dikkat etsene bücür!" Aslında ona çarpan kendisiydi, ama suçlu durumuna düşen Felix olmuştu.

Felix karşısındaki adamın yüzünü inceledi, bu adam...ona çok tanıdık geliyordu. Tabii ya! Bu, Felix'in kasabaya geldiği ilk gün Chan'la atışan sarışın herifti. Hatırladığı kadarıyla sanırım adı...Hyunjin'di?

"Ne bakıyorsun öyle?!" Hyunjin kaşlarını çatarak ona baktı. Genç oğlan ise kendine gelerek panikledi, "Ah, şey..! Çok özür dilerim!"

Adam yürümeye devam ettiğinde Felix, arkasından bakakaldı. "Ne kadar küstah..." diye mırıldanarak yoluna devam etti.

Sonunda Chan'ın ofisine geldiğinde derin bir iç çekti ve içeri girdi. Onu karşılayan ilk kişi Soobin olmuştu, "Hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim?"

"Chan'ın yanına gidecekti-" Gözlüklü çocuk onun lafını kesmişti, "Üzgünüm ama kendisi şu anda meşgul, bir olayla ilgileniyor da."

"Evet biliyorum ama onu görmek istiyorum! Ayrıca buraya geleceğimi biliyor, yani sorun yok-" Soobin alayla güldü, "Bir misafir geleceği zaman bay Chris her zaman önceden haber verir, ama bana bugün birinin geleceğini söylemedi." Evet, aslında Chan'ın bundan haberi yoktu ama bu, Felix'in gitmesi için bir engel değildi.

 Genç oğlan gülümseyerek görevliye baktı, "İsterseniz onu arayıp sorabilirsiniz." Soobin göz devirse de, masasının yanına gidip numarayı tuşlamıştı. Felix'te bunu fırsat bilerek hızlıca merdivenlerden yukarı çıktı ve Chan'ın odasına girdi. Arkasından "Hey!" diye bağıran Soobin'i siklememişti bile.

Bay Chris, odanın Felix tarafından basılmasını beklemiyordu. "Felix! Senin burada ne işin var?" diye sordu şaşkınca. "Hiç~! Sadece seni görmek istedim." Chan iç çekti, "Sana evde kalmanı söylemiştim."

O sırada odaya Soobin'in girmesiyle herkes ona baktı, "Bay Chris-" Chan elini kaldırarak susmasını işaret etti, "Sorun yok, gidebilirsin." Soobin çıtını çıkarmadan odadan çıkınca Felix, sandalyede oturan çocuğa baktı ve "Bu kim?" diye sordu.

"Bu Changmin, ekmekleri çalan çocuk ve aynı zamanda sana çarpan kişi." Changmin kafasını eğerek Felix'ten özür diledi, niyeti gerçekten ona çarpmak değildi. Felix burukça gülümsedi, "Sorun değil, ama...neden hırsızlık yaptın?"

Changmin yutkundu, "Bunu bay Chris'e de söyledim... A-aslında ekmeği kardeşim için çalmıştım. Hava şartları yüzünden hastalandı ve maalesef durumumuz pek iyi değil. O yüzden onun aç kalmasına göz yumamazdım... Özür dilerim."

Felix şaşkınca ona baktı, "Changmin...çok üzgünüm. Bunu tahmin etmemiştim." Changmin ağlamaya başlayınca Felix ona sarıldı, "Merak etme, sen yanlış bir şey yapmadın...niyetin iyiydi."

Onları izleyen Chan konuştu, "Evet. Normal şartlar altında onu cezalandırmalıyız, ama bunu yapmayacağım. Ayrıca daha çok gençsin. Bu yüzden kardeşinle sana yardım edeceğiz, endişelenme."

Changmin göz yaşlarını silerken konuştu, "Ç-çok teşekkür ederim..." Felix ise gülümseyerek genç oğlana baktı.

Chan, Felix'e döndü. "Her neyse, benim Changmin ile ilgilenmem lazım. Sende eve gitsen iyi olur...yada amcanın yanına gidebilirsin." Felix başını salladı, "Tamam o zaman...sonra görüşürüz."

Felix odadan çıktı ve binadan ayrıldı. Changmin için gerçekten üzülmüştü, kendini onun yerine koyunca kötü hissediyordu. Ama en azından...artık böyle bir durumda olmayacaktı, çünkü Chan ona yardım edecekti.

Felix burukça gülümseyerek yürümeye devam etti, Chan sert bir görünüşe sahip olsa da gerçekten iyi biriydi.



~~~

Stray Kids KINGDOM birincisi olmuş, hiç şaşırmadım ♥ ama Hyunjin'i göremediğimiz için sevinemiyorum...

The boyz aşklarımda ikinci olmuş :* hepsi çok iyiydi ve ellerinden geleni yaptılar, tebrik ederim <3

The boyz aşklarımda ikinci olmuş :* hepsi çok iyiydi ve ellerinden geleni yaptılar, tebrik ederim <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Night || ChanLix ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin