"Eee, herşey hazır mı?" Shulan çantasını son defa kontrol ettikten sonra arkadaşına dönmüştü.
"Evet hazır. Şimdi çıkıp ay sonu o stalkerin ağzına sıçmaya hazırlanalım."
"Çak bir beşlik?"
Hafifçe gülümsemişti.
"Hadi yapalım."
***
Okulun boş koridorlarında ilerlerken bir tehlike hissetmemişlerdi. Spor salonuna 3 koridor vardı, tabi bu kadar büyük bir okuldaysanız İbni-Sina sahrası gibi uzun ve sıkıcı gelirdi bu yol.
"İçeriden ses geliyor...Piç acaba bizi kandırdı mı? Boş olucağını söylemişti!"
"Dur, zamanından çabuk gelmişiz. Biraz bekleyelim." Shulan telefonunu çantasına koydu.
Soyunma odasının boşalması için daha 10 dakika 24 saniye vardı. Bu zamanlarını kantinde geçirmenin daha iyi olduğunu düşündüler.
"Çikolatalı süt ruhuma iyi gelen bir kaç şeyden biri..."
"Diğerleri ne?"
"Um..." Ivy dudaklarını bastırdı. "Para ve müzik. Birde resim tabi. Başka hiç birşey."
"Para ve müzik herkese iyi geliyor...Ama diyorum belki siktiğimin telefonunu çantana koyasın?"
"Ama zaman geçers-"
"Geçmez. Haberim olacak."
Arkadaşının sözüyle telefonu çantasına koymuştu.
"Spor salonu şimdi ter kokuyordur...Tam kusmalık."
"Midemi bulandırıyorsun."
"PUHAHAH-" Shu öksürmeye başlamıştı. "Ay şu kötü gülüşüm üzerinde çalışmalıyım."
Telefonuna son kez bakmış ve kalkmıştı.
"Gel!"
Geldiklerinde boş olan soyunma odasına ilk giren ve ilk çıkan Ivy olmuştu.
"Ben yapamayacağım..."
"Ezik, acıyorum sana. Neyse, ben gireyim bari."
Shulan kendinden emin adımlarla soyunma odasına girdi.
Ama hemen de çıktı.
"Ne günah işlemişler de Tanrı onları ter bezleriyle lanetlemiş amına koyayım, bu nasıl kokudur!"
"Özür dilerim, ciddi kalamı-"Kahkaha atmaya başlayan arkadaşına kısık gözlerle bakmıştı Shu.
"Neyse, bu işi yapmalıyız..."
***
"Sikeyim, boyum oraya yetişmiyor! Anne, beni biraz daha uzun doğuramaz mıydın?!"
"Dur seni minik." Ivy belinden tutarak Shulan'ı yukarıya kaldırmıştı.
"Hadi onu oradan al ve defolup gidelim buradan."
"Aldım!" Sanki kupa kazanmışcasına sevinmeye başlamıştılar.
"İyi de...Bu nerenin anahtarı?"
"Kapı anahtarına benziyor-Bodrum katı?"
Ivy yüzünü buruşturmuştu.
"Neden ama ya..."
justauser'den yeni mesaj!
justauser:Bakıyorum bulmuşsunuz:)
shuwongie:Nereden bildin?
justauser:Bebeğim, seni izlediğimi unutma
Ayrıca sesinizi hocaların duymadığına şükür edin ve oradan çabuk çıkın
Birine yakalanırsanız kötü olurshuwongie:Doğru, eve gitmeliyiz. Eve gidince sana yazacağım ve sorularıma cevap vereceksin. Dürüstçe.
justauser:Dürüstçe.
askm bununla idare et çabucak yazdım ve saçmalamış ola bilirim😐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Soulmate Who Wasn't Meant to be , Seo Changbin
Fanfiction! düzenlenmesi gerek ama üşeniyorum arkadaşlar, o yüzden cringe olay döngüsüne aldırmayın. ! Sen ruh eşimsin. Ama olmaması gereken bir ruh eşi. B×G Changbin×fem!reader