parmağımı kestim aq
felaket acıtıyor✋🏻🙂Eve geldiklerinde her ikisi kendini koltuğa atmış ve bir kaç dakika sessiz kalmıştılar.
"Sana bir şey söyleyeceğim."
"Söyle bakalım." Ivy ayağa kalkmış ve mutfağa doğru gitmişti.
"Bodruma bu akşam gitmeliyiz..."
İçtiği muzlu süt boğazında kaldığından öksürmeye başlayınca Shulan salakca sırıtmıştı.
"Neden amı-Neyse sakinim. Neden?"
"Ne bileyim, ona mesaj attığımda öyle yazdı."
"Peki. Peki, umarım işin ucu bok yoluna gitmez."
"Umarım..."
Yemek yedikten sonra Ivy odasına çekilmiş, Shulan'sa salonda uzanmış telefonla uğraşıyordu.
Gelen mesaj bildirimiyle bir süre bakıştıktan sonra mesajı açmıştı.
mr.seo_bin:Müsait misin?
shuwongie:Evet. Ne oldu?
mr.seo_bin:Ben sana ne yaptım peki|
Ben sana ne yapt|
Ben sana n|
Ben birşey sormak istiyordum.Nokta koydum, umarım beni ciddiye alır...
shuwongie:Oa nokta koyd|
Oa nokta|
oa|
Tabi, sor.mr.seo_bin:Bana neden ukala diyorsun?
shuwongie:Sen nereden biliyorsun?
mr.seo_bin:Sanırım bunun önemi yok.
Kötü birşey mi yaptım?shuwongie:Hayır, neden sordun ki?
"Ne zaman böyle hassastı bu?" Diye kendi-kendine sorguladı Shu. "Neyse, yazmaya cevap bulmalıyım."
mr.seo_bin:Peki bana nefret dolu bakışların? Hani birşey yapmadıysam benden neden nefret ediyormuş gibi bakıyorsun?
shuwongie:Ahahaha ilahi Changbin, sana atmıyorum o bakışları, yani çoğu zaman nefret ettiğim insanların yanında durduğundan sana olduğunu sanıyorsun.
mr.seo_bin:Peki, teşekkürler.
shuwongie:Ne demek.<3
"Yırttım..."
mr.seo_bin yazıyor...
"Daha yırtmamışım."
mr.seo_bin:Bu akşam partiye gelecek misin yeniden? Sohbet ederek belki bazı kaba hareketlerimin özürünü dilerim.
shuwongie:Aslında gelemeyeceğim, ders çalışıp uyuyacağım.:(
Ama başka bir gün birşeyler içe biliriz.mr.seo_bin:Tamam, o zaman müsait olduğunda bana haber ver.
shuwongie:Tamam.
mr.seo_bin:İyi günler.<3
shuwongie:Sana da.<3
"Gerçekten hiçkimseye söylemiyormuş." Changbin arkadan gelen Seungmin'i görmemişti.
"Kim?"
"ShuShu."
"Kızın arkadaşıyla konuşurken ağzımdan birşey kaçırırım diye altıma yapıyorum korkudan. Artık bitir şunu." Seungmin karşıdaki koltuğa oturmuştu.
"Kızın arkadaşı dediğin kişi ruh eşin değil miydi?"
"Evet?"
"Eh işte, sen böyle malsın, onun akıllı olmasına imkan yok."
"Seni gerçekten dövmek istiyorum."
"Neyse, haftasonu boş olursa onu birşeyler içmeye davet edeceğim." Changbin kafasını kaşıdı. "Umarım ben de ağzımdan birşey kaçırmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Soulmate Who Wasn't Meant to be , Seo Changbin
Fanfiction! düzenlenmesi gerek ama üşeniyorum arkadaşlar, o yüzden cringe olay döngüsüne aldırmayın. ! Sen ruh eşimsin. Ama olmaması gereken bir ruh eşi. B×G Changbin×fem!reader