A Soulmate Who Wasn't Meant to be , Seo Changbin

16.

mal olduğum için kalbimi çok kötü kıran birisinin mesajlarını hala saklıyorum ve ona armağan ettiğim şarkı eşliğinde okuyorum bu yüzden moodum bok gibi ola bilir ve bölüme yansıta bilirim nvm
bu arada mood bok olunca normalde eng klavye kullanırım ama sonra öbür klavyeye geçmeye üşenirim bu yüzden bu bilgiyi nerenize sokarsanız sokun ya da yemekte sevgi yerine ekleyin işte tadı tuzu olsun

Başlıyoruz çocuklar hazır olun

"Yağmurun altında gezmek ço~k güzel!" Ivy artık bir kaç dakikadır gözlerini kapamış ve kafasını gökyüzüne doğru çevirmişti.

"Evet...İnsanın ruhu aydınlanıyor resmen."

Yine sessizlik oluşmuştu ortamda. Sanki iki yabancı yan-yana oturmuştu.

"Eski günleri özledim."

"Hm?" Ivy gözlerini açmış ve arkadaşına bakarak kırpıştırmaya başlamıştı.

"Hatırlıyor musun? Çocukluğumuzdan, arkadaş olduğumuzdan beri her boku birlikte yerdik."

Burukça gülümsedikten sonra devam etti.

"Hoşlandığın çocuğu etkilemek için kurgu yapmıştık, sonra çocuk sana fena halde takmıştı..."

"Sonra bir gün beni ağlarken gördüğünde gidip çocuğu dövmüştün...Manyak karı." Ivy az önce yağmur eşliğinde dolan gözlerini umursamayarak kahkaha atmaya başlamıştı.

"Evet...Manyak." Shulan da kahkaha atmaya başlayınca yağmur kesilmiş ve güneş çıkmıştı. Sanki hava bile bu iki arkadaşın hisslerine özeldi.

"Gerçekten...Ne oldu bize?" Ivy çantasını eline almış ve sıkmaya başlamıştı. "Eskiden daha yakındık sanki, bu çok kötü bir şey..."

"Böyle söyleyince canım yandı amına koyayım." Shulan yine gülmeye başlamıştı.

"Hissiz orospu çocuklarıyız, romantik ortamı mahvettik...Ama pişman değilim, bir daha olsa yine yaparım."

"Neyse, yağmur durdu zaten...Kalmanın bir önemi yok. Hadi eve gidelim." Shulan kalkmış ve çantasını tek koluna geçirmişti.

"Yarın lunaparka gidelim mi? Pembe bulut alırız! Sonra dondurma alıp roller coaster'a bineriz!"

"Güzel olur! Ama önce bu geceyi sabaha kadar çizgi film izleyerek geçirmeliyiz."

çok az yazdım sanki😐👍🏻