.
Kayalıklara oturduğum an ciğerlerime dolan tuzlu suyun kokusunu hissetmekten başka bir şey yapmadım.
Yanımda dururken beni izliyordu. Sağ tarafımda duran kişi bana huzursuzluk vermekten başka bir işe yaramıyordu. "Gelemezsin sanıyordum." dedi. Bir karşılık vermedim. Konuşmadım veyahut herhangibir yüz ifadesi takınmadım.
Sadece denize bakıp derin nefesler alıyor ve veriyordum.
"Sana bakmayı özlemişim Esen"
Kulağıma dolan dalga seslerinin güzelliğini bozan şey kelimeler olmuştu.
Göz devirdim.
Ağzımı açıp tek kelime dahi etmek istemiyordum. Vaktimin de boşa gittiğini düşünsemde buradaydım işte.
"Hiç bir şey söylemeyecek misin? Onca zaman sonra, konuşmak istediğimi söyledim sana."
Ne boş insansın... Tuna.
Konuşmak istediğini söyledin, konuşucağım diye cevap yazmadım. Konuş dinleyeyim... Ama hayır bunu ona söyleyeceğim kadar bile değeri yok.
"Peki, ben anlatayım o zaman. O gün sahilde yanımda gördüğün kız sevgilimdi evet. Lara, onu seninleyken tanımıyordum bile."
Palavra, palavra...
"Zaten kız Bade ile sınıf arkadaşı, istersen Bade'ye sor. Kızla konuşsun sana anlatsın."
Ne?
"Seni gerçekten sevdim. Sen, tanıştığım diğer kızlara hiç benzemiyordun ve özeldin Esen."
İçime doldurduğum nefesimi dışıma verdim. "Ve sen de doyumsuz bir piçsin." dedim önüme bakarken.
"İnanmıyorsun, ne dersem diyeyim boş."
"Tuna sen beni aptal mı sandın, ya da küçük bir çocuk muyum sence? Hayır anlamıyorum neden bir anda değere bindim? Şuan tek amacın beni elde etmek. Sonra yine aldatırsın."
"Hayır ben öyle bir şey yapmam. Sen bana çok aşık değil miydin? Neden birden nefretin ağır bastı, başkası mı var?"
"Evet var, başkası var."
Gözlerine bakarken sözlerime devam ettim. "Ama bunun seninle ilgisi yok. Evet aşıktım ama sen, sen bu boktan hayatımı daha da boka sürmekten başka hiçbir sey yapmadın."
"Tek amacım yanında olmak. Sana tanıştığımız günkü gibi sadece yardım etmek istiyorum. Yardım etmeye çalıştım-"
"Yalan söyleme! Bana... yalan... söyleme. Karşında eski saf Esen yok senin. Yetti artık palavralarından bıktım usandım. Sana neler yaşadığımı anlattım ben, olmayan ailemi anlattım. Her seferinde nasıl terk edildiğimi anlattım. Canımın nasıl yandığını anlattım. Yaralarımı açtım, ben kimseye anlatmam bunları. Sen ne yaptın? Yarama tuz bastın. Ağlayıp beni bırakma diye yalvardığım günleri de biliyorsun sen. Şimdi karşıma geçip, beni affet diye masal anlatma bana. Sikinle düşünüyorsun. Yaptığın bu."
Ayağa kalktım. Sinirden dolan gözlerimle onun iğrenç yüzüne bakarken "Buraya da rezilliğini görmek için geldim zaten." dedim.
"Pişman olacaksın"
Yüzümde alaycı küçük bir sırıtışla arkama döndüm. Yürüyüp giderken arkamdan konuşmaya devam ediyordu.
"Pişman olup bana döndüğün gün seni kabul eden bir Tuna olmayacak, Esen!"
Ben de yalvarıyordum zaten beni kabul et diye... Aptal.
Flash back
Adımlarını dikkatli ve özenle atıyordu. Öyle ki, yerde neresi daha sağlamsa göz kararınca oralara basıp ses çıkmaması için çok ağır hareket ediyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/271315868-288-k97633.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Civcivim |Texting
Historia Corta"Bak şu lanet olası gözlerime, beni üzmen için bile yalvarıcak kadar sana muhtaçlar."