Storm Boy | SeKai

14

smut uyarısı
Sitenin admini yok sormayın ndmdksk

*

Ellerimin üzerinde gezindiği ürpermiş tenine parmak uçlarımı bastırarak bedenini sahiplenici bir şekilde tutarken ve onu yönlendirirken onun elleri ise boynumda ve göğsümde yavaşça geziniyor, ne yaptığından emin ancak acemi hissettiriyordu. Dudaklarımız ayrıldığı anda sıcak nefesi çeneme çarptı, aldığı solukların sesi kanımın akışını hızlandırıyor, parmak uçlarımın tenine daha çok baskı yapmasına sebep oluyordu. Gözlerimi açıp gözlerine çevirdiğimde neredeyse kapanmak üzere olan gözleri kirpiklerinin altında titredi. Her zaman gri olan bakışları gölgede kalmış ve arzu ile koyulaşmış, dipsiz çukurları andıran siyaha dönüşmüştü.

"Sehun..." Adı ıslanmış dudaklarımın arasından sessizce, bir nefes gibi süzüldüğünde bakışları bana dönmek yerine yüzümde, burnumla dudaklarımın arasında bir yerde sabit kalmış boynumdaki eli enseme çıkarak saçlarımı kavramıştı. Dudaklarım bir kez daha dudaklarını bulurken gözlerim kendiliğinden, onu daha fazla hissetme ihtiyacı ile kapandı. Alt dudağını emerken kendimi tutamayıp yumuşak deriyi dişlerimin arasına çektiğimde inler gibi bir ses çıkarıp kavradığı kısa saçlarımı çekiştirdi. Dişlerim dudağını ezerken ağzımda kalan tadı içimdeki mantığı ile hareket eden tarafımı öldürüyordu.

Belindeki ellerim aşağı inmeye başladığında dişlerimi aralayıp dudağını serbest bıraktım ancak ne o ne de ben geri çekilmiştim. Tam tersine üzerine daha çok eğildim, nefeslerimiz birbirimizin sıcak soluklarına karışırken pantolonu üzerinden kalçasını kavradığımda nefesindeki hızlı ritmin bir anda kesildiğini hissettim. Eğildiğim için geride kalan boynuna aldırmadan kasıklarını bedenime yaklaştırması içimdeki kurdu delirtmişti, göz rengimin açılıp önce kırmızıya ve sonra turuncuya döndüğünü hissettim. Neredeyse kehribar rengine kadar açılıp bedenimi bir kurda dönüştürecekti ama buna güçlükle engel oldum.

Göğsümdeki eli de saçlarıma doğru yükselirken mantıklı olan tarafım, ona nazik davranmak isteyen zihnim dumanlanmış ve yerini ilkel, hayvani içgüdülerime bırakmaya başlamıştı. Yeniden beline çıkan elim bedenini kendi bedenime yaslarken dudaklarım ileri atılıp onunkilere çarptı, zayıf inlemesi kulaklarıma doldu, ağzının sıcaklığını açlıkla emdim.

Onu da kendimle beraber çekerek gerilemeye başladığımda bana hızla uyum sağladı. Bu eve aşina değildim ve tüm hislerim Sehun'a odaklanmıştı ama koltuğu bulmayı başardım. Kollarımın arasında tuttuğum bedeni bu eski, gıcırdayan koltuğun üzerine iterken ona bir saniye bile vermedim, belinden çektiğim ellerim üzerindeki kumaşı beraberinde getirdiğinde aniden ürperdiğini fark ettim. Kıyafetlerini önemseden bir kenara fırlatırken avına saldıran bir kurt gibi sırtını koltuğa yasladım, bedenim bedeninin üzerini kapatırken dirseğimi başının yanına bastırıp dudaklarına uzandım.

Öpüşmemiz bir yandan genç bir çocuğun ilk öpücüğü gibiydi; biraz beceriksizce ve heyecanla kaplıydı, dudaklarımız hareket ederken çarpışıyordu. Diğer yandan ise sahiplenme içgüdüsü ve karanlık bir arzu da oradaydı. Parmakları yeniden saçlarımı bulduğunda sıcaklıkları ve tatları birbirine karışmış ağızlarımızı ayırıp nefesimi yüzüne verdim. Oyalanıp ona bakmaya fırsat bulamadım, içgüdülerim tarafından yönetilirken önce dudakları ve çenesi arasında kalan tenini, sonra keskin bir şekilde ilerleyen çene kemiğini öptüm. Bedeni altımda şiddetli nefes alışlarıyla titrerken devam ettim, dudaklarımı teninin üzerinde hareket ettirip boynuna yöneldim. İnce derili, sıcak ve güzel kokan boynunu öperken hırlar gibi bir ses çıkardım. Onu daha sert öpmek, tenini işaretlemek ve kendime ait kılmak istiyordum. Burnumu boynuna bastırıp derin nefesler alırken kontrolü kaybettiğimi hissedip sakinleşmeye çalıştım. Ona verdiğim sözleri tutmak zorundaydım, aksi halde onu hak ettiğime asla inanmazdım. "Sehun..." diye mırıldandım yeniden. Düzgün düşünebilmeye çalışıyordum ama her şeyim o olmuştu. Ondan başka bir şey düşünemiyordum. "Çok güzel kokuyorsun..."