18

327 37 128
                                    

Yorum? :(

*
-Sehun-

O anda şöminenin karşısına, yerdeki hayvan kürkünün üzerine oturmuş, salondaki kitap yığınından aldığım bir kitabın içine bakıyor ve ilgimi, zihnimin içindeki beni rahatsız eden sesi burada tutmaya çalışıyordum. Yine de başarılı olmak oldukça zordu, önceki gün sorunsuz geçmiş olsa da aklım sürekli Jongdae'deydi ve huzursuzdum.

Baekhyun birkaç gün önce artık alıştığım bir şekilde her zaman yaptığı gibi kapıyı çalıp içeriye girdiğinde yine yemek, kıyafet ya da vakit geçirmem için kitap getirdiğini düşünmüştüm ama o Jongdae'nin yaşıtları ile birlikte okula gidebileceğini söylediğinde açık bir şekilde şaşırmıştım. Dae'nin henüz küçük olduğunun, her çocuk gibi arkadaş edinmesi, yaramazlık yapması, dışarı çıkıp koşması gerektiğine ben de katılıyordum. Özellikle o bir kurt yavrusuyken buna katılmamak tamamen anlamsız olurdu ancak Jongdae kuzey sürüsünde bile okula benim çabalarım sayesinde giden sessiz bir çocuktu. Hiç yakın arkadaşı olmamıştı, kavga ettiğini de görmemiştim. Şimdi de burada olmaktan, bütün gün evde benimle birlikte oturmaktan şikayetçi görünmüyordu.

Ben de tıpkı Jongdae gibi yalnız ve sessizlik dolu bir çocukluk geçirmiştim. Aslında tüm hayatım böyle olmuştu... Babamın beni itip kakması, yüzüme bakmaması, beni dışlaması sonucunda daha da sessizleşmiş ve dikkat çekmemek için bir gölge gibi yaşamaya başlamıştım. Sevgisini benimle paylaşmak isteyen kimse de olmamıştı. Okulda tek başıma oturmuş, çoğu zaman o sınıfa gitmektense evde bir şeyler okumayı veya yemek yapmayı öğrenmeye çalışmayı tercih etmiştim. Günlerimi tek başıma geçirmiştim.

Tamamen aynı olduğumuz söylenemezdi, Jongdae artık bana sahipti. Gözyaşlarını silmek için, onu gülümsetmek, geceleri üzerini örtmek, onu korumak için vardım ancak yine de onun yaşıtı bir arkadaşın yerini tutmazdım. Bu yüzden Baekhyun'a bunu düşüneceğimi söylemiş, Jongdae ile akşam yemeğini yerken sakince konuşmuştum.

"Eğer orayı sevmezsen seni gitmen için zorlamayacağım ama artık burada kalacaksak onlarla tanışmalısın. Bunu ne kadar erken yaparsan o kadar çabuk alışırsın, üstelik bu arkadaş bulabilmen için güzel bir fırsat."

"Arkadaş istemiyorum."

Konuşmanın başından beri yemeğini yemek yerine çatalı ile oynuyor, gözlerini tabağından ayırmıyordu. "Neden?"

"Sehun var..." Hafifçe tebessüm ettikten sonra gülümsemesi kayboldu. "Baekhyun hyung ve..." Jongin hyung, söylemek istediği buydu, onu gayet iyi tanıyordum ancak cümlesini "...alfa." diyerek bitirdi.

"Gerçek arkadaşlardan bahsediyorum. Dışarı çıkıp vakit geçirebileceğin türden."

"Kimse benimle arkadaş olmayacak."  Çenesi de dudakları ile hafifçe titrediğinde, o dişlerini sıkarken benim de kaşlarım çatılmıştı.

"Belki," dedim ona itiraz etmeden. Jongdae kandırabileceğim bir çocuk değildi ve bizi burada isteyen kimse çıkmazsa şaşırmazdım. "Ama yine de deneyebilirsin."

Jongdae'nin benim gerçek kardeşim olması ya da olmaması önemsizdi, onu zaten ancak bu kadar fazla sevebilirdim ve onun da benim gibi olmasını istemiyordum. Arkadaşları, sevdiği birileri ve onu seven kurtlarla bir arada olmasını diliyordum. Tıpkı gerçek bir sürü gibi.

Bu yüzden gitmeyi deneyebileceğini söylediğinde mutlu olmuş, ona güven vermek isteyen bir gülümseme sunmuştum.

Ertesi gün, Baekhyun'un gelmesini beklerken de tıpkı şuan olduğu gibi sakinleşmeye çalışıyor ve bir sorun olmamasını umut ediyordum. Mutfağın camındaki tülün ardından dışarıyı izlerken sanki gidecek olan benmişim gibi heyecanlıydım da. Baekhyun'u gördüğümde kapıya koşmamak için beklerken endişe ile dudaklarımı ısırmıştım.

Storm Boy | SeKaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin