XXVII) Arkadan Bıçaklanmak

167 10 5
                                    

En yakınınızın en azılı düşmanınız olduğunuzu öğrenirseniz ne olur? Düşünebilmeye başlarsınız. Çünkü düşünebilmeyi en iyi sağlayan şeylerden biri de öfkedir. Ama gücü kontrolsüzdür. Kimi zamanlarda atom bombası gibidir kimi zaman tatlı bir uyku...

- 2018 Küresel İsyan

Fred daha önce görmediği bu karmaşık kodlamaya bakıyordu. Bu yaratığın DNA haritasını bile elde etmek bu kadar zor olmuşken bir de buradan bazı ipuçları çıkarmak çok daha zordu. Calvin Genetics'in olanakları neyse ki çok fazlaydı. Koca beyaz tahtaya dokunmatik olarak kontrol edilebilir bir teknoloji eklenmişti. Fred eliyle evire çevire DNA modeline bakıyordu. Bu sırada Rachel içeri girdi.

-Nasıl gidiyor Fred?

-Oo! Rachel sonunda gelebildin. Şuna bak! Yaratığın DNA'sının bir nükleotitini harita edebildik.

-Hmmm. Gerçekten mükemmel. Pekala, hadi incelemeye başlayalım ve neler elde edebiliriz görelim!

İşler çok garipleşiyordu. Bu DNA en az insan DNA'sı kadar gelişmiş yapıda görünüyordu. Yaratığa verilen tüm özellikleri buradan görebilmeleri gerekirdi.

Biraz zamandan sonra Rachel yaratığın gaz bezlerinden sorumlu organik baz kodlamasının olması gerekenden çok daha gelişmiş olduğunu fark etti. Bu yaratığın işlevi bir tür gazı salmak gibi gözüküyordu. Yaratığın üstünde kalan gaz kalıntısı var mı diye taranmasını istedi Fred. Sonuç pek de şaşırtıcı değildi.

.......................................................................................................................................................................

Carl DPS merkezinde teker teker tüm olasılıkları düşünüyordu. Tüm olasılıklar... Ama bir sonuca çıkmıyordu. Eğer bu depremleri yapanlarla aynı kişiler bunu yapmışsa bunu yapmaları için gereken neden neydi? Kendi Tanrı rollerini oynamak mı? Tatmin edici değildi. Bu olaylar olurken ne kadar da çok şey kaybetmişti. Ne kadar çok şeye şahit olmuştu. Devletsel bir komploya, binaların kaybolmasına, kimsenin erişemediği Vatikan Arşivlerine şahit olmuş, bir partnerinin hainliğine tanık olmuş, iki kere bina bombalamalarını görmüştü. NASA'nın çoğu gizli projesini görmüştü.

Daha yeni başıyoruz

diye düşündü. Daha kim bilir başına neler gelecekti...

Bu sırada Fred aradı. Sesi aşırı heyecanlıydı.

-Carl! Sanırım bir şeyler bulduk...

-Tanrıya şükür! Anlat çabuk...

-Yaratık bir tür gaz salgılamak için yapılmış. Labaratuvar tahlillerine göre de bu gaz: saf gazlaştırılmış sülfürik asit.

-Gaz olayını biliyor sayılırdık Fred. Yaratık havalandırmanın önünde bulundu.

-Ama bitmedi! Bak, yaratığın DNA'sını inceledik. Bu bir yapay DNA olduğu için mutlaka biri DNA'ya kendi imzasını atmış olmalı diye düşündük! Ve bulduk!

-Sahi mi?

-Evet! Bir... bir kelebek.

-Kelebek mi? Bu DNA'yı yapan imzası bir kelebek mi?

-Evet... Ve ben kelebeğin kime ait olduğunu biliyorum. Ve maalesef acilen Calvin'den taşınmamız gerektiğini de biliyorum...

...........................................................................................................................................................

Artık Vitalion yeni görevine başlamıştı. Yeni Usta. Eski Usta ölmemiş olsa da görevini tamamen devretmişti. Ve bu belki de ölmesine neden olacak olsa bile geri dönmeyi planlamıştı. Bugün dönüyordu. Üstat Cressen saatlerce dil dökmüş ve bir geçişin daha yüzde seksen ihtimalle onu öldüreceğini anlatmıştı. Ama dinlememişti. Karşıya son kez geçmek istiyordu. Şirketinin o ünlü kulelerinin en üst katındaki özel dairesinde Boston'ı seyrederek ölmek istiyordu. Dileği buydu. Belki de hiç gerçekleşemeyecek dileği...

..........................................................................................................................................................

Hayatında hiç bu kadar güçsüz hissetmemişti Usta kendini. Gerçi artık Usta değildi. Son bir zıplama istemişti. Ama bu gerçekten de çok zorlu olmuştu. Ve artık atomlarının dağılacağını hissediyordu. Logan'daki özel hangarına jeti yerleştirdikten sonra hızlı bir şekide havaalanından çıktı. Maalesef paparazilerin ilgi odağıydı. Ünlü biri sayılırdı sonuçta. Bunca zamandan sonra ortaya çıkması elbette ki şaşırtıcıydı. Hızlıca şirketin getirttiği limuzinine geçti. Gittiği yeri ufukta görünce heyecanlandı.

Calvin Kuleleri.

...........................................................................................................................................................

-Bu söylediklerin ve yakın zamanda olanlar ne kadar da güzel tesadüfler değil mi?

Fred, Carl'la Wallops Adasına giden yolda tartışmaya benzer bir şey yaşıyordu. Uçak o sıralarda türbülanstaydı.

-Bu... Sadece bir tesadüf olmalı...

-O kadar zamandır kayıp David Barkley çıkageldi! Mükemmel bir fırsat! Wallops'a taşınır taşınmaz onunla görüşeceğiz. Sen, ben, Rachel, Kassandra ve Direktörüm. Onun için bir tutuklama emri çıkarttım.

Fred her ne kadar kabul etmek istemese de en yakın meslektaşı, yıllarını birlikte paylaştığı adam, tüm bu cinayetlerin ve... bu doğa suçlarının ardındaki suçlu mu çıkıyordu? Bu çok korkutucuydu. Çünkü tüm bunları yapan Dave ise Fred'in çalışmaları da bu işlere bulaştırılmış olabilirdi. Fred St. Peter'den öncesini çok iyi hatırlamıyordu. Bunun sebebini de bilmiyordu. Ama ya Dave'e bu konularda yardım etmişse Fred, o zaman ne yapacaktı? Bu yükün altından nasıl kalkabilirdi? Tüm bu kayıplarının- başta kızı olmak üzere- sorumlusu Dave miydi? Yanılıyor olmayı diledi Fred.

Arkadan Bıçaklanmak...

Bunu yaşıyor olabilir miydi? Her beynin yaptığı gibi tersini diledi ve tersini düşünmeye başladı...

.......................................................................................................................................................

Vitalion bundan önceki başarısızlığı telafi etmeye kararlıydı. Önce hedeflerinin dikkatini başka bir yere çekmişti. Şimdi ise süreci başlatacaktı. Bu sefer bu taraftan aynı kütleli bir madde hedeflerinin tarafına geçecekti. Süreçi başlatmak için bu sefer Amir'in (çekip giden) Jill'ine ihtiyacı yoktu. Vitalion'un kendisi de zaten yüksek seviyede sismoloji biliyordu. Süreç başlayacaktı. Ve bu sefer hiçbirinin haberi olmayacaktı. Ve bu da başarılı olursa geriye sadece üç tane mikrodeprem kalacaktı. Ve tabii sonunda büyük final. Vitalion Büyük Final'in kandine bahşedilmesinden büyük onur duyuyordu.

.........................................................................................................................................................,

Carl aldığı haberle dehşete düştü. İki yerde birer mikrodeprem meydana gelmişti. Biri korkutuğu bir yerde, Monte Carlo'da, diğeri ise daha şaşırtıcı bir yerde, Venedik'te olmuştu. Ve asıl şaşırtıcı olan bu sefer bir madde kaybolması olmamasıydı. Monte Carlo'da, Venedik'teki köprünün aynısı belirmişti. Ama Venedik'teki köprü de yerinde duruyordu. Bunun bir açıklaması vardı. Bu sefer onların evreninden buraya bir madde aktarılmıştı...

İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin