XXIV) Hepimiz bir rüyada yaşıyoruz

177 11 3
                                    

Hepimiz bir rüyada yaşıyoruz ve hayat göründüğü gibi değil. Yaşadığım tüm üzüntüler beni buna inanmaya sevk etti. Oh, yaşanan her şey tam bir karışıklık... Ah ben bir rüyadayım. Bir rüyada. Beni rüyamla yalnız bırak...

-Dream / Imagine Dragons

Hisar'ın tam ortasındaki ünlü Gece Kulesi yaklaşık her 20 yılda olan bir şeye tekrar ev sahipliği yapmaya hazırlanıyordu. Tüm Küçük Konsey ve Büyük Konsey Usta'nın konuşması için toplanıyordu. Herkes Usta'nın konuşmasının kendinden sonraki Usta'nın ismini açıklamak olduğunu tahmin ediyordu. Ama asıl belirsizlik bu kişinin kim olacağıydı. Yaşlı Başüstat Cressen mi yoksa o başarısızlığın ardındaki Büyük Konsey Başkanı Amir mi? Cevaba daha Usta'nın kendisi bile karar verememişti.

Gece Kulesine odasından uzun bir yol vardı. Birinin yardımı olmadan yürüyemeyeceğini düşünen Cressen büyük ihtimalle yardım için Pablo'yu göndermişti.

-Pablo, beklemeye hiç gerek yok. Gidebiliriz.

Pablo en genç Üstattı. Daha yeni Üstat kolyesini takmıştı. Yetiştirilen Üstatlar arasında en iyi olanının da o olduğunu duymuştu Usta.

-Tabii ki Usta. Başüstat yardımcı olabileceğini düşünerek bunu da gönderdi.

Pablo arkasında duran tekerlekli sandalyeyi öne çıkardı. O anda Usta birçok şeyin farkına vardı. Artık o eski güçlü ve hakim adam değildi. Artık değildi. O da her yaşlı adamın akıbetinde olduğu gibi hastalıklara mahkum olmuştu. Senden bu kadar mı ha büyük bilimadamı ve Yüce Usta? Sende bu kadar mı David Barkley?

O yolda o utanç içinde nasıl gittiğini hatırlamıyordu. Herkes çok eğleniyor olmalıydı. Yüce Usta en sonunda bir tekerlekli saldalyeye mahkum oldu.

.................................................................................................................................................

Amir daha önce hiç bu kadar heyecanlanmamıştı. Gece Kulesine olan yolda hızlı adımlarla yürüyordu. Herkesin gözü onun üzerindeydi. Sıradaki Usta'ya bakıyorlardı sonuçta. Tabii eğer Cressen'i geçebilirse. Son başarısızlığından sonra bu biraz zor gibi görünse de meşru olarak gelecek Usta o idi. Eğer Usta Cressen'i seçerse bundan yararlanarak Büyük Konsey ile Küçük Konsey arasında bir tartışma başlatabilirdi.

Derken Gece Kulesinin önüne geldiğini gördü. Amir sıfatını burada kazanmıştı. Başını kaldırdı ve Hisar'ın en uzun kulesine baktı. Her katında ayrı bir Üstat koğuşu vardı. En üstte ise efsanevi Boyalı Masa.

Büyük asansöre binerken içini bir ürperti aldı. Sonu gelmez gibi olan katları teker teker ve ağır ağır çıktı. Son katta indi. Boyalı Masanın etrafına sadece Küçük Konsey oturabiliyordu. O yüzden Amir kendine ayrılan Amir Koltuğu dediği yere oturdu. Cressen de Boyalı Masada Usta'nın yanına kurulmuştu. Neredeyse büyün konsey üyeleri oradaydı. Sadece Usta'yı bekliyorlardı.

....................................................................................................................................................

Baş Üstat hemen Usta koltuğunun yanında eski dostunu bekliyordu. Kendi için büyük bir gündü. Usta ya onu ya da Cressen'i veliahtı ilan edecekti. Yüzlerce yıllık kadim kurallara göre veliaht Amir olmalıydı. Ama Amir yaşadığı başarısızlıktan sonra çok da parlak bir aday gibi görünmüyordu. Aslında Usta ile Amir birbirini hiç sevmiyordu. Cressen de Amirden çok haz etmiyordu. Hatta aslında kimse tam olarak Amir'i sevmiyordu. Ama ona saygı duyardı herkes. Tüm işlerini tamamen çalışarak ve başarılı olarak halletmiş ve böyle yükselmişti. Ona saygı duyanların başında Usta geliyordu hiç şüphesiz. Ah, David. Sana ne kadar da acıyorum. Kim bilir ne kadar zor olmuştur senin için bu seçimi yapmak...

.................................................................................................................................................

Vitalion da odadaki herkes son derece gerilmişti. Usta'nın yıllardır yaveri olmasına rağmen Yüceüstat Usta'yı alması için son derece yeni yetme Pablo'yu göndermişti. Ama önemli olan bu değildi. Önemli olan Usta'nın odaya giriş yapmak üzere olmasıydı. Usta'yı izleyebilen tek kişiyim diye düşündü. Başına gelebilecekler için nerede olduğu sürekli olarak bilinmesi gerekiyordu Usta'nın ama onu sadece Vitalion izleyebiliyordu. Ne büyük ayrıcalık diye düşündü. Kapı açıldı o anda. Vitalion herkesin nefesini tuttuğunu hissetti.

...................................................................................................................................................

Usta Boyalı Masada bu kadar büyük çaplı bir toplantıya beşinci kez şahit oluyordu ama bu seferki çok daha rahatsız gibiydi. İçerisi tam bir rutubetlikten ibaretti. Ama söylenecek hali yoktu. Hızlıca koltuğuna geçti.

-Değerli konsey üyeleri, Küçük Konsey ve Büyük Konsey, Üstatlar, Yüce Üstat, Amir. Hepiniz 168. konsey toplantısına hoşgeldiniz.

-Bizim için onurdur, diye bir ses geldi.

-Biliyorsunuz ki... Artık.... Sağlığım gittikçe kötüleşiyor. Ve bir veliaht belirlemeliyim. Ve tabii ki bu gerçekten zor oldu...

.......................................................................................................................................................

Amir tüm hücrelerinin canlandığını hissetti. O ismi bekliyordu. Amir ismini.

-Bende sonra Usta olacak kişi... Yaverim... Vitalion.

Amir o anda hiddetten ne diyeceğini bilemedi.

-Bu... Bu kadim yasalara aykırı! Usta eski Amir'den seçilir!

-Amir! Aynı kadim yasalar Usta'nın kendinden sonraki kişiyi seçebileceğini de söyler.

-Bu... Bu tamamen!

Amir ne diyeceğini bilemiyordu. Çareyi odadan çıkmakda buldu. Belki de bir daha dönmemek üzere...

Kuleden çıktığında bunun bir rüyadan ibaret olmasını diledi. Sadece kötü bir rüyadan...

Odasına çıktığında kendini yetiştiren Üstat'ın sözlerini hatırladı.

Eğer hayatında bir an gelir de gerçekten çok üzülürsen şöyle düşün: Hepimiz bir rüyada yaşıyoruz. Kısacık bir rüya için kendini üzmenin ne anlamı var...

İmkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin