Bu adamla ne yapacakları hakkında hiçbir fikirleri yoktu. Her şeyin başı olduğu açıktı. Ama o kadar rahat konuşuyordu ki bu hepsini korkutmuştu.
Artık işin işten geçtiğini düşünüyor...
Gerçekleşecek 2 tane daha mikrodeprem var ve nerede olacağını bilmek Fred'in hayatında karşılaştığı en zor problemlerden biri. Nerede olacağı bilgisini David'den alabilir miyim, diye düşünsene Fred, David'in ne kadar inatçı bir keçi olduğunu biliyordu.
Gerçekleşecek mikrodepremi tahmin etmek için acilen çalışmalara başlamalıydı. Bunun için Rachel'ı çağırmıştı. Çalışmaları Wallops'ta yapacaklardı. Ama bir ay içinde tüm eşyalar Calvin'e nakledilecekti. Çünkü, Calvin Genetics'e DPS el koymuştu.
.............................................................................................................................
Hisar'da akşam güneşi de yeryüzünü terk ediyordu. Zaten normalde ürkütücü olduğu yetmezmiş gibi bir de geceleyin çok ürkütücü oluyordu Hisar. Vitalion bundan hiç hoşlanmıyordu. "İnsan bu kasvetin içinde boğulur" diye düşünüyordu. Elinde olsa tüm Hisar'ı elden geçirirdi. Ama Usta'yken bile buna yetkileri yetmiyordu.
Yüce Üstat ile son üçlü dalgayı planlaması gerekiyordu. Bu yüzden Cressen'i odasına çağırmıştı. Onunla uzun bir konuşma yapmayı planlıyordu.
................................................................................................................................
Cressen bu genç Usta'nın karşısında otururken Büyük Usta'da bulunması gereken otoriterliği bulamıyordu. Ne yazık ki bulamıyordu.
- Üstat Cressen. Hisar bu saatlerde ne kadar da kasvetli oluyor fark ettiniz mi?
- Evet, gerçekten de öyle. Ama Hisar'ın doğası bu. Doğası gereği böyle.
- Seninle Usta seçimlerinden beri hiç konuşamadık. Ben... Biliyorum ki benim bu pozisyona uygun olmadığımı düşünüyorsunuz.
-Hayır... Tabii ki hayır. Büyük Usta'yı uygun gören kişi en iyisini bilir.
-Üstat... Ajanlık yaptığım pekçok dönem boyunca pekçok takma isim aldım. Pekçok kılığa büründüm. Ve bu süreçte çok farklı şeyler öğrendim. Çok farklı görüşler... Ama seninkini hiç duyamadım.
- Ne konuda?
- Buraya seni sadece depremleri planlamak için çağırmadım. Aynı zamanda bir konuda fikrini almak için çağırdım.
-Dinliyorum efendim?
-Tanrı'ya inanıyor musun?
-Evet.
-Cidden mi?
-Tabii ki efendim.
-Bu konuyu Fred'den dinlemiştim. Her şey Tanrı'yı ne olarak gördüğüne bağlı demişti.
-Aynen öyle. Bir yaratıcı güç var mı? Bence kesinlikle. Ama bu Yaratıcı insanların nitelendirdiği şekilde bir Yaratıcı değil. İnsanların yaptığı kötü şeyler ile ilgilenen bir Yaratıcı değil. Bunu bana niye sordunuz?
-Bu konuda kafam çok karışık çünkü.
-Bu konu çok derin bir konu efendim. İsterseniz mikrodepremlere...
-Evet. Evet doğru. Geçelim Üstat.
...................................................................................................................................
Fred çalışıyordu. 2. mikrodepremi tahmin etmeye çalışıyordu. Ama binlerce olasılık vardı. Çok zordu. Bu işin içinde boğuşurken Monte Carlo ve Venedik arasındaki bağınıdan bir şeyler çıkarmaya çalıştı. En olası yer Almanya gibi gözüküyordu. Dresden. Bu en mantıklı adaydı. Hemen Carl'ı aramaya koştu. Ama karşılaştığı şey Carl'ın onu aramasıydı. Çok geçti. Dresden'de bir mikrodeprem gerçekleşmişti. Bir dahaki sefere olacak mikrodeprem madde alışverişini de tetikleyecekti. Ve 3. mikrodepremi tahmin etmek çok daha kolaydı. Fred tekrar işe koyuldu.
....................................................................................................................................
Ah harika!
Bir mikrodeprem daha olmuştu ve Carl'ın elinden hiçbir şey gelmiyordu. Dünya ellerinde diye düşündü.
Ne kadar güzel!
Fred üçüncüyü tahmin edebileceğini ama bu mikrodepremi durdurmaya çalışmanın bir işe yaramayacağını söyledi. Asıl olay bu oluşacak üçgenin tetikleyeceği madde alışverişiydi. Fred'den bunun için haber beklerken telefonu çaldı.
- Carl! Madde alışverişinin gerçekleşeceği yeri biliyorum!
-Pekala neresi?
-Fransa Carl! Paris'i göreceğiz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız
Science FictionBirileri doğa'nın kanunları ile oyun oynuyor... Hem de epey uzun süredir. Tüm olayların ortasında deli dahi bir bilim adamı ve bir Amerika departmanı bu oyunu çözmeye çalışıyorlar... Ancak başarılı olabilecekler mi? Fakat her şeyden önemlisi, bunun...