bölüm iki - geçmiș - sayfa iki

55 4 0
                                    

İnan moreli bozuk bir șekilde kağanlığın dıșındaki bir kumsalda yürüyordu. Sesizce bir iç çekti. Denizin tuzlu ve güzel kokusunu içine çekti.. Ve sadece denizin güzel dalga seslerini dinleyip 'neden böyle bir hayatın içindeyim' gibi șeyler soruyordu kendisine. Bir kağan olmasına rağmen kendi kağanlığı inanı sadece arkadașı olarak görüyordu resmen.

O sırada bașkaa bir yerde..

Saçları beline kadar gelen, saçları siyah ve beyaz renkte olan (sağ taraf ve sol tarafolarak) bir kadın sahilin köșesinde balık yiyordu. Kırmızı bir kıravatı ve siyah beyaz bir takım elbisesi vardı. (Sağ ve sol taf olarak gene) sesizce bir iç çekti ve denizi izlemeye bașladı. O sırada oradan inan geçiyordu ve o kadın inanı gördü.

?? : "inan??"
İnan : "ha-?"
İnan kafasını o tarafa çevirdi ve o kadına baktı.
İnan : "alice? Sende mi burdasın."
Alice : "evet! Nasılsın??"
İnan. : "kötüyüm.."
Alice : "ohh.. Neden?"
İnan : ".....uzun hikaye."
Alice : "hmm.. Anlatmaya ne dersin?"
İnan : "kafa ütülemek istemiyorum. Afiyet olsun"
Alice : "ama ben anlatmanı istiyorum!
Kafa ütülemek falanda değil, dert anlatmak bu"
İnan : "...." sesizce iç çekti.
İnan : "iyi. Peki" alicenin yanına oturdu sesizce. Ve aliceye yașanmıș tüm kötü șeyleri anlatmaya bașladı.

O sırada kita kağanlığında...

Siyah takım elbiseli, beyaz saçlı ve beyazımsı bir tenrengi olan bir iblis kağanlığın meydanında atı ile geziyordu. Sİyah gözleri vardı ve göz bebekleri ise beyazdı. Siyah bir pelerini ve siyah bir kravatı vardı. Elleri cebinde yürümekteydi. Siyah iblis boynuzları ve siyah bir iblis kuyruğu vardı. Șatoya doğru ilerlemekteydeydi ve șatoya vardığında ise korumalar önünü kesti..
Koruma : "içeriye giremezsiniz."
İblis : "..ben kağan inan ve williamın yakın arkadașıyım."
Koruma 2 : "genede izinleri olmadan giremezsiniz beyfendi, lütfen geri gidin yoksa sizi öldürmek zorunda kalacağız!"
İblis : "...ben shadow shander."
Koruma 1 : "Shadow?!"
Koruma 2 : "Shadow?!"
Koruma : "yaptığımız kabalık için bizi lütfen affedin efendim!"
Shadow : "bir dahakine böyle saçma birșey yașanmasın. Yoksa sizi öldürmek zorunda kalacağım." shadow korumalara hafif sırıtarak göz kırptı. Atından indi Ve yavaș adımlar ile içeriye girdi.
Shadow:"atımı lütfen bir yere baglayın. Gelip alacağim." Dedi korumalara. Sonrasinda Bir hizmetçinin yanına gitti ve nazik bir tonda konușmaya bașladı.
Shadow : "merhaba bayım. Ben sahdow shander, kağan inan ve diğerlerini arıyorumda, nerdeler acaba?"
Hizmetçi : "hoș geldiniz efendi shadow. kağan inan gezintiye çıktı tek bașına, ama gül, prens eymen ve prens boran bahçede efendim."
Shadow : "tamamdır. Teșekürler."
Yavaș adımlar ile bahçeye gitti..
Shadow : "hey.."
Eymen,boran ve gül shadowa döndü yavașça
Eymen : "shadow!"
Boran : "oh... Shadow merhaba"
Gül : "bu kim?.."
Eymen : "babamın ve williamın en yakın arkadașı shadow"
Gül : "hııı.. Anladım."
Shadow : "bu kız kim bakalım gençler?"
Boran :  "o gül, bizim arkadașımız olur kendisi"
Gül : "hı hı, aynen"
Shadow : "iyiymiș. Babanız ne zaman gelir?"
Eymen : "bilmiyoruz birșey demedi bize."
Süt gülün kucağında sakince duruyordu. Ve kuyruğunu sallıyordu
Shadow : "oh.. Bir köpek." gülün kucağındaki süte yaklaștı
Shadow : "sevebilirmiyim?"
Gül : "..hmmh. Evet"
Shadow : "teșekürler. Çok tatlıymıș.."
Sütü sevmeye bașladı
Shadow : "adı ne?"
Gül : "süt."
Shadow : "ne güzel bir isim..." sevmeyi bıraktı
Shadow : "ee william nerelerde?"
Gül : "yeni intihar fikirleri bulmak için etrafı geziyor! Sabırsızlıkla bekliyorum"
Eymen : "ha birde bu vardı.."
Shadow : "intihar haberlerinden haberim var. Seni daha büyük bir kız saniyordum. Fakat daha çok küçüksün"
Gül : "eee yani?"
Shadow : "...yanisi yok. Intihar ba-"
Boran : "öhöm.. Neyse ya karnım acıktı, yemek mi yesek!"
Eymen : "evet bende çok acıktım!"
Eymen : "konuyu iyi değiștirdi.."
Gül : "ben aç değilim."
Shadow : "öyleyse gelin eymen ile boran az birșeyler yiyelim." yavașça ellerini cebine attı ve yürümeye bașladı. Pelerini sayesinde kolları ve eli gizleniyordu.
Boran : "geliyorum!"
Eymen : "bende!"
Eymen ve boranda shadowun arkasından gitti

O sırda inan ve alice...

Kağanlıktaki olayları (intiharlar, ölümler, dikkate alınmama, saygısızlık ve eymen ile boranın inana göstermediği aile sevgisi.) teker teker anlatmıștı. Bu sırada gözünden göz yașları akmıștı..

Alice : "..üzülmene gerek yok benimde senden bașka arkadașım yok, kimsesiz yașıyorum. senin hiç değilse çevren var.. Ama durumun biraz zormuș.. Üzücü.."
İnan : "...tek istediğim. Huzurlu, cennet bahçesi gibi, adaletin ve saygının olduğu bir kağanlık kurmaktı... Ama onu bile bașaramadım."
Alice : "hiç değilse bir amacın var yani.. Benim yașamak için bir amacım dahi yok.. Tek bir amacım var o da antik  ejderhayı öldürmek..."
İnan : "ejderhayı öldürmek mi...?" inan kafasını yavașça aliceye çevirdi.
Alice : "evet.."
İnan : "....hmm... O zaman birlikte yapalım!"
Alice : "ha-.. Șey.. Olur!"
İnan : "harikaa!! Ben hemen hazırlanmaya bașlayayim!" inan hızlıca kalktı ve gerildi
ALice : "a- acale etmeyelim istersen.. Acelesi yok"
İnan : "ehh.. Haklısın, oturayim bare."
Alice : "otur otur az daha sohbet edelim"
İnan : "heh."
İnan geri oturdu sandalyesine ve alice ile sohbete daldı...

O sırada kita kağanlığında

Shadow, eymen ve boran yemeklerini yemiș kağanlığın köprüsünde geziyorlardı, yanlarında gülde vardı ve sohbet ediyorlardı..

Boran : "ee shadow, hangi rüzgar seni buraya attı?"
Shadow : "kağan william ve gülün intihar haberlerini aldım."
Eymen : "Shawon'a kadar geldi mi haberler!"
Shadow : "hayır. İnan kendisi mektup yolladı bana."
Gül : "sanane bizim intiharlarımızdan?"
Shadow : "..."
Eymen : "öhöm öhöm."
William köprünün karșı tarafından yürüyerek gelmekteydi.
Gül : "WILLIAM!"
Shadow : "görmeyeli baya değișmiș."
Gül williama doğru koșmaya bașladı ve o sırada gülün arkasında 'o'yu gördü ve etraf hafif karardı. Wİlliamın gözleri kapkara oldu ve teni hafif beyazladı. Tek bir noktaya bakmaya bașladı.
O : "Shadow seni ve gülü intihar konusunda durdurmak için geldi.. Ona sakın güvenme, ayrıca onu inan çağırdı. Dikkatli ol"
'O' aniden geri kayboldu ve etraf geri eski haline döndüğünde william kendine geldi ve kalbi hızlı hızlı atmaya bașladı. Derin derin nefes alarak kendsine geldi ve gül o sırada williamın yanına gelmiști.
Gül : "iyimisin..?"
William : "..șey, evet. Onunla konușuyordum." ağzını sildi ve dik dik shadowa bakmaktaydı.
Gül : "he.. Tamam, yeni intihar yöntemleri buldun mu?"
William : "buldum iki üç tane."
Gül : "yuppii!"
Shadow "neden bana dik dik bakıyor."
Shadow : "hey, naber william!"
Boran : "merhaba!"
Eymen : "..."
William : "....merhaba... Uzun zaman oldu."
Shadow : "ah. Evet ne demezsin... Birșeyler içmeye ne desin?"
William : "..gerek yok, teșrkürler."
Shadow : "pekala."
Gül : "hadi intihara gidelim hadi hadi hadi!!"
William : "gidelim istiyorsan"
Gül : "hadiiiii!!"
Shadow : "daha yeni karșılaștık?..."
William : "kusura bakma. Sonra artık."
Shadow : "... Pekala nasıl istersen"
William : "hadi gül."
Gül : "yeeey!"
William geldiği yere doğru gitmeye bașladı. Gülde hemen arkasından gitti
Shadow : "umursamadı bile resmen."
Boran : "bu intiharları engellemen lazım.."
Eymen : "engelleriz."
Shadow : "Neyse gelin geri gidelim bizde kağanlığa."
Boran : "tamam"
Eymen : "hadi.."
Shadow arkasını döndü ve pelerini hafifçe dalagalandı. Yavaș adımlar ile șatonun yolunu tuttu. Boran ve eymende hemen arkasından gitmeye bașladı

Bölüm  iki sonu..

Müthiş Bir Krallık : K'itaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin